26 Mayıs 2006 Cuma

İran'daki Azerbaycan Türk toplumuna mensup gözaltına alınmışlar

KAMUSAL BELGE - AI İndeksi: MDE 13/055/2006

26 Mayıs 2006

UA 151/06 Tecrit Gözaltısı/ İşkence ve kötü muamele endişesi

İRAN - Dr Ahmad Gholipoor Rezaie (Ahmed Golipur Rızayi), Dr Heyderoğlu olarak tanınıyor (E) 47 ya da 48 yaşında
Hasan Ali Hajabollu, Hasan Erk olarak tanınıyor, (E) 47 ya da 48 yaşında
Hassan Shahi (Hasan Şahi) (E)
Ahmad Soltani (Ahmed Sultani) (E)
Changiz (Cengiz) Bakhtave (E)
Babak (Babek) Bakhtave (E)
Ebrahim Dashti (İbrahim Daşti) (E)
Hussein (Hüseyin) Sababi (E)
Javad Abbasi (Cevad Abbasi) (E)
Saber Beytallahi (E)
Ali Husseinejad (Hüseyinnejad) (E)
Bahman Nasirzadeh (Bahman Nesirzade) (E)
Ali Halmi (E)
Mohsen Damirchi (Muhsin Demirçi) (E)
Asgar Akbarzadeh (Esger Ekberzade) (E)
Ismail Rezaie (İsmail Rızayi) (E)

ve diğer yüzlercesi

Yukarıda adları geçen şahıslar ve diğer yüzlercesi, İran'daki Azerbaycan Türk toplumuna mensup olup, ülkenin kuzey-batısında devam eden kitlesel protesto gösterileri sırasında gözaltına alınmışlardır. Şu anda hücre hapsinde tutuldukları ve işkence ya da kötü muamele riski altında olmalarından endişe edildiği rapor edilmiştir.

Söz konusu gösteriler 12 Mayıs'ta devlet gazetesi "İran"da Azerbaycan Türk toplumunun (İran Azerbaycanlılarının) çoğunu rencide eden bir karikatürün yayınlanmasının ardından başladı. Gazetenin yayını 23 Mayıs'ta geçici olarak durdurulmuş ve editör ile karikatür çizeri gözaltına alınmışlardır.

Tehran ve Tebriz'deki Azerbaycanlı Türk öğrenciler protesto gösterilerini başlatanlar olmuşlardır. Daha sonra protestolar Tebriz, Urmiye, Erdebil, Merağa ve Zenjan gibi nüfusun çoğunluğunun Azerbaycan Türkü olduğu kuzey-batı şehirlerinin geneline yayılmıştır.

Gösteriler hızla büyümüş ve sadece Tebriz şehrinde, 22 Mayıs günü yapılan gösterilerde katılım 300.000-500.000 civarında gerçekleşmiştir. Yüzlerce göstericinin gözaltına alındığı bildirilen protestolarla ilgili 24 Mayıs'ta İran Yasa İnfaz Gücü başkanı, yaklaşık 60 kişinin gözaltına alındığı açıklamasını yapmıştır.

Raporlara göre göstericiler özel kuvvetler ve gönüllü milis teşkilatı "Besic" üyeleri tarafından darp edilmişlerdir. Tebriz şehrinde özel kuvvetlerin halkın üzerine ateş açması sonucu ölenlerin olduğu açıklanmış, ancak bu yetkiller tarafından yalanlanmıştır.

Azerbaycanlı aktivistler Saber Beytallahi, Ali Hüseyinnejad, Bahman Nesirzade ve Muhsin Demirçi, 18 Mayıs'ta Makü şehrinde İstihbarat Bakanlığı memurları tarafından gözaltına alınmışlardır.
Uluslararası Af Örgütünün bu aktivistlerin durumuyla ilgili detaylı bilgisi yoktur. Ahmed Sultani ve kardeş, 22 Mayıs'ta İstihbarat Bakanlığı memurları tarafından evlerinde gözaltına alınmışlardır. Memurlar Sultani'nin evini arayarak Türkçe kitaplara, CD ve belgelere el koymuşlardır. İki kardeşin Tebriz'de İstihbarat Bakanlığı merkezinde gözaltında tutuldukları sanılıyor. Cengiz Bahtave ve Hasan Şahi 22 Mayıs günü Tebriz'de gözaltına alınmış olup nerde tutuldukları bilinmemektedir. Azerbaycanlı aktivist Dr. Ahmed Golipur Rızayi (Dr. Heyderoğlu olarak tanınıyor) ve Hasan Ali Hajabollu (Hasan Erk) aynı gün Tebriz'deki gösteriye katıldıktan sonra gözaltına alınmışlardır. İstihbarat Bakanlığı memurları onları bir arabaya binerken akşam saat 6 sularında gözaltına almıştır. Önce karakola götürülen aktivistler daha sonra İstihbarat Bakanlığı'nın Tebriz'deki gözaltı merkezine nakledilmişlerdir. Aileleri ve avukatlarıyla iletişim kurmalarına izin verilmeyen aktivistlerden Dr. Rızayi'nin ailesinin, bilgi alabilmek için her gün gözaltı merkezini ziyaret ettikleri bildirilmiştir.

Azerbaycanlı tanınmış aktivist ve öğretmen Cevad Abbasi, 24 Mayıs'ta Salmas şehrindeki evinde gözaltına alınmıştır. İstihbarat Bakanlığı memurları Abbasi'nin evini arayarak, Türkçe kitaplarına, CDlerine, ailenin adres defteri ve bilgisayarına el koymuşlardır. Ailesi, onun Urmiye şehrindeki İstihbarat Bakanlığı gözaltı merkezinde tutulduğuna inanmaktadır, ancak ne onların ne de avukatının Abbasi'yle görüşmesine izin verilmemiştir.Abbasi, 2005 yılının Aralık ayında "ayrılıkçı propaganda ve pan-Türkist (Türkçü) gruplarla bağlantı kurmak" suçlamasıyla altı ay hapis cezasına çarptırılmıştı. Cezanın bir bölümünü çeken aktivist 12 Mart'ta serbest bırakılmıştı.

İbrahim Deşti 25 Mayıs'ta Tebriz'deki evinde sivil giyimli İstihbarat Bakanlığı memurları tarafından gözaltına alınmıştır. O günden beri durumundan haber alamayan ailesi, İstihbarat Bakanlığı gözaltı merkezinde tutulduğuna inanmaktadır. Merkeze, onun durumuyla ilgili bilgi almak için giden iki oğlu da gözaltına alınmışlardır. Uluslararası Af Örgütü oğullarından birinin isminin Babek Deşti olduğunu öğrenmiştir, ancak diğer oğlun ismi bilinmemektedir. Hüseyin Sababi, 25 Mayıs'ta Erdebil şehrindeki işyerinde sivil giyimli İstihbarat Bakanlığı memurları tarafından gözaltına alınmıştır. Sababi daha önce 27 Mayıs günü Erdebil'de yapılacak gösteriyle ilgili bildiriler dağıtmıştır. Aynı gün Esger Ekberzade, gösterilerle ilgili bildiriler dağıttığı gerekçesiyle bir caddede gözaltına alınmıştır.

İsmail Rızayi 26 Mayıs'ta Tebriz şehrindeki evinde kimliği bilinmeyen sivil giyimli şahıslar tarafından gözaltına alınmıştır. İstihbarat Bakanlığı memurları oldukları sanılan kişiler gözaltı sırasında Rızayi'nin eşini darp etmişlerdir.

ÖNERİLEN EYLEM: Lütfen Farsça, İngilizce, Arapça ya da kendi dilinizde bir mektup yazarak en kısa sürede gönderin. Mektubunuzda:

-İran'ın kuzey-batısında Azerbaycan Türk toplumu tarafından yapılan kitlesel protesto gösterileri sırasında gözaltına alınan 16 kişi (adlarını belirtin) ve diğer yüzlercesinin güvenliğinden endişe ettiğinizi belirtin;

-Yetkililere, gözaltındakilere yönelik suçlamaları açıklamaları, adli bir suçla yargılanmadıkları halde hiç bir ön koşul olmadan bir an önce serbest bırakılmaları çağrısında bulunun;

- Yetkililere, onların nerde tutulduğunu açıklayarak, ailelerine, tutacakları avukatlara, çevirmenlere ve talep ederlerse sağlık yardımına ulaşmalarını bir an önce sağlamaları çağrısında bulunun;

- Gözaltındakilerin işkence ve kötü muameleye maruz kalmadıklarının garanti edilmesini talep edin.

Devamını oku...

5 Mayıs 2006 Cuma

İRAN - Mostafa Evezpoor (Mustafa Evezpur) (E), 25, Azerbaycanlı Türk topluluğa mensup

KAMUSAL BELGE - AI İndeksi: MDE 13/047/2006

5 Mayıs 2006

UA 120/06 Keyfi Tutuklama/ Hücre Gözaltısı/ İşkence ve kötü muamele

İRAN - Mostafa Evezpoor (Mustafa Evezpur) (E), 25, Azerbaycanlı Türk topluluğa mensup

Mustafa Evezpur, Tebriz'deki İstihbarat Bakanlığı'nın gözaltı merkezi olmasına ihtimal verilen açıklanmayan bir yerde, tecrit gözaltısında tutulmakta ve işkence görmesinden endişe edilmektedir.

Raporlara göre Mustafa Evezpur 6 Nisan'da Doğu Azerbaycan eyaletinin Tebriz şehrindeki evinde 16 yaşındaki kardeşi Murtaza'yla birlikte gözaltına alınmıştır. 14 yaşındaki kardeşleri Muhammed Rıza, aynı günün daha erken saatlerinde İstihbarat Bakanlığı memurları tarafından bir duvara "Ben Türk'üm ve Dilim Türkçe'dir" sloganını yazarken gözaltına alınmıştı. Bağ-ı Şimal adı verilen İstihbarat Bakanlığı gözaltı merkezine götürülen Evezpur'un burda şiddetle darp edildiği bildirilmiştir. O gece geç saatlerde, arama ve tutuklama izinleri bulunmayan yaklaşık 15 İstihbarat Bakanlığı memurunun Evezpur ailesinin evine girdikleri bildirilmiştir. Evi arayan memurlar, Azerbaycan Türkçesindeki kitaplara, gazetelere, posterlere, cdlere, üç kardeşin diğer Azerbaycan Türkü aktivistlerle katıldıkları milliyetçi toplantıların görüntülerini içerdiği belirtilen dvdlere ve bir telefon defterine el koymuşlardır. Mustafa ve Murtaza Evezpur bu sırada gözaltına alınmışlardır.

Muhammed Rıza ve Murtaza Evezpur, üç gün boyunca gözaltında tutulduktan sonra serbest bırakılmışlardır. Bu süreçte Muhammed Rıza'nın, 24 saat boyunca ayağından asılarak, aç ve susuz bırakılarak ve lavaboya gitmesine izin verilmeyerek işkence edildiği bildirilmiştir.

Mustafa Evezpur halen gözaltında tutulmaktadır. Tutulduğu yer ailesine açıklanmamıştır ve onlara iletişim kurma izni verilmemiştir. Ailesi, onu sadece 9 Nisan'da mahkemeye çıkarılırken bir an için görebilmişlerdir. Şu anda Tebriz'deki İstihbarat Bakanlığı gözaltı merkezinde tutulduğu sanılmaktadır. Avukata erişimi olmayan Evezpur'un işkenceye maruz kalmasından korkulmaktadır.

Uluslararası Af Örgütü, Mustafa Evezpur'un Azerbaycan Türkleri'nin haklarını savunmak adına yürüttüğü barışçıl faaliyetler nedeniyle gözaltına alınan bir "vicdan mahpusu" (düşünce suçlusu) olabileceğine inanmaktadır.
Eğer böyleyse, o hiç bir ön koşul belirtilmeden bir an önce serbest bırakılmalıdır. Aksi takdirde tanınabilir adli bir suçla, adaletli bir şekilde yargı önüne çıkarılmalıdır.

GENEL BİLGİLENDİRME: İrandaki Azerbaycanlılar çoğunlukla Şii Müslüman olup Türki bir dil konuşurlar. İran'ın en büyük azınlığı olup resmi istatistiklere göre nüfusun %25-30'luk bölümünü oluşturan bu halk genelde ülkenin kuzeyinde ve başkent Tahran'da yaşamaktadır. İrandaki Azerbaycanlıların çoğu, dini azınlıklardan daha az ayrımcılık görmelerine ve ülke ekonomisine entegre olmalarına rağmen, anayasal hakları olan Azerbaycan Türkçesinde eğitim dahil olmak üzere daha geniş kültürel haklar talep etmektedirler. İran devlet yetkilileri Azerbaycan kültürel kimliğini ve anadili kullanım haklarını savunanlara kuşkuyla bakmakta ve onlara "pan-Türkizm yayılmacılığı yaparak ülke güvenliğine karşı eylemlerde bulunmak” gibi belli belirsiz sözlerle bezenmiş suçlamalar yöneltmektedirler.

2005 yılının Haziran ayının sonlarında, Keleyber'deki Babek Kalesi kültürel toplantılarına katılan İranlı Azerbaycan Türkleri gözaltına alınmışlardır. En az 21 kişi "sistem aleyhine propaganda yapmak" ve "düzeni bozmak amaçlı organizasyonlar kurmak" gibi suçlamalarla, bir kısmı ertelenen üç ay-bir yıl arası hapis cezalarına çarptırılmışlardır. Bu kişilerden bazıları 10 yıl boyunca Keleyber'e gitmekten menedilmişlerdir. 30 Mart 2006'da Azerbaycanlı aktivistler İbrahim Raşidi ve insan hakları savunucusu avukat Saleh Kamrani'nin kardeşi olan Muharrem Kamrani gözaltına alınmışlardır. Bu kişiler "milli güvenlik aleyhine faaliyet etmek" suçlamasıyla yargılanmak üzere 18 Nisan'da serbest bırakılmışlardır. (bkz. UA 86/06, MDE 13/043/2006, 2 Mayıs 2006 ve diğer raporlar). 17 Nisan 2006'da gözaltına alınan Azerbaycanlı aktivist Saleh Malla Abbasi ise Tebriz'de İstihbarat Bakanlığı'nın gözaltı merkezinde tecritte tutulmaktadır. (bkz. UA 115/06, MDE 13/045/2006, 3 Mayıs 2006).

ÖNERİLEN EYLEM: Lütfen İngilizce, Farsça, Arapça, Fransızca ya da kendi dilinizde bir mektup yazarak en kısa sürede gönderin. Mektubunuzda:

- Tebriz'de İstihbarat Bakanlığı'nın gözaltı merkezinde tecritte tutulduğu bildirilen Mustafa Evezpur'un güvenliğine yönelik endişelerinizi belirtin;

- Adı geçen kişiye, bir an önce avukat tutma ve ailesiyle görüşme haklarının sağlanmasını talep edin;

- Evezpur'un kendisiyle aynı gün gözaltına alınan 14 yaşındaki kardeşinin işkence gördüğünün bildirilmesinden duyduğunuz endişeyi belirterek Mustafa Evezpur'un işkence ve kötü muameleye maruz kalmadığının garanti edilmesini isteyin;

-İran'ın taraf ülkelerinden biri olduğu BM Siyasi ve Medeni Haklar Sözleşmesi'nin "Hiç kimse işkenceye veya zalimane, insanlık dışı veya onur kırıcı muamele veya cezaya maruz bırakılamaz." maddesini hatırlatarak işkence iddialarının araştırılmasını ve sorumluların yargılanmasını talep edin;

- Mustafa Evezpur'un sadece Azerbaycan Türkleri'nin haklarını savunmak adına yürüttüğü barışçıl faaliyetler nedeniyle gözaltına alınmasından endişe duyduğunuzu belirtin;

- Yetkililere, uluslararası standartlara göre adli bir suçla yargılanmadığı halde onu hiç bir ön koşul olmadan bir an önce serbest bırakmaları çağrısında bulunun;

Devamını oku...

4 Mayıs 2006 Perşembe

Hojjatoleslam Ezimi Qedimi (Hüccet'ül-islam Ezimi Kadimi)

KAMUSAL BELGE - AI İndeksi: MDE 13/046/2006

4 Mayıs 2006

UA 219/05 (MDE 13/046/2005, 24 Ağustos 2005) ve (MDE 13/067/2005, 04 Kasım 2005) - Güvenlik endişesi/ İşkence ve kötü muamele korkusu/ Adil olmayan Yargılama/ Olası düşünce mahkumu Raporlarıyla ilgili Ek Bilgi

İRAN - Hojjatoleslam Ezimi Qedimi (Hüccet'ül-islam Ezimi Kadimi) (E), 32

Hüccet'ül-islam Ezimi Kadimi 20 Şubat 2006'da bir yıllık hapis cezasına karşı yapılan temyiz başvurusunun Din Adamları Özel Mahkemesi 2. Şubesi tarafından reddedilmesinden sonra 26 Mart 2006'da hapishaneye geri götürülmüştür.

Hüccet'ül-islam Kadimi, 2006 yılının Ocak ayında Tebriz'deki Din Adamları Özel Mahkemesi 5. Şubesi tarafından Ceza Kanununun 19.,20.,48. ve 500., Adli Prosedürler Kanununun 42. ve Din Adamları Yasasının 42. ve 48. maddelerinden yargılanmıştır. Kadimi, "sistem aleyhine çalışan toplulukların propagandasını yapmak" suçlamasıyla bir yıl hapis, İran'ın Azerbaycan eyaletlerinden (Doğu ve Batı Azerbaycan, Erdebil ve Zenjan) sürgün, “din adamlığı haysiyetine hakaret” suçundan 10 yıl süreyle din adamlığı elbisesi giymekten menedilme, ve 5 yıl boyunca ülke dışına çıkmama cezalarına çarptırılmıştır. O, ayrıca 2004 yılında aldığı hükmle ilgili mahkemeye itaatsizlikten 91 gün hapis cezası almıştır. Bu hüküm, Erdebil'de Serçeşme (Karabağ) Camiisinde İran devletinin Azerbaycanlılara yönelik ekonomik ve kültürel politikalarına tepki olarak yapılan bir oturma eyleminde nedeniyle verilmiş ve Kadimi iki yıl Kum şehrine hapis cezasına çarptırılmıştı.

Kapalı olarak görülen ve sanığın avukata erişimi olmadığı sanılan mahkeme celsesinde Hüccet'ül-islam Ezimi Kadimi'nin kendini anadili olan Azerbaycan Türkçesinde savunmasına izin verilmemiştir. Ona karşı yöneltilen suçlamaların "Bağer Han'ın mezarı başında kanunsuz toplantı düzenlemek", "Şems-i Tebriz internet sitesine röportaj vermek", "Ana Yurdu TV kanalına röportaj vermek", "İslam Cumhuriyetine muhalefet etmek", "mahkemeye itaatsizlik", "Resul dergisinin yayınlanıp çoğaltılmasına katkıda bulunmak" ve "Kum şehrindeki genç dini öğrencileri yanlış yönlendirmek" ile ilgili olduğu belirtilmiştir.

Uluslararası Af Örgütü, Hüccet'ül-islam Ezimi Kadimi'ye yönelik suçlamaların uluslararası standartlardan uzak olup, İran'ın da taraf ülkelerinden biri olduğu BM Uluslararası Medeni ve Siyasi Haklar Sözleşmesi'nin 19, 21, 26 ve 27. maddelerinde tanınan ifade ve örgütlenme özgürlüğüyle ayrımcılığa uğramama haklarını ihlal etmektedir. Buna göre, Hüccet'ül İslam Ezimi Kadimi, İran'daki Azerbaycan Türk topluluğu adına yürüttüğü barışçıl aktivitelerden dolayı hapsedilen bir vicdan mahpusu (düşünce mahpusu) olup Uluslararası Af Örgütü onun hiç bir ön koşul olmadan bir an önce serbest bırakılmasını talep etmektedir.

Hüccet'ül-islam Kadimi, 2005 yılının Aralık ayında İsveç'te Uluslararası Af Örgütüne şu açıklamada bulundu: "Uluslararası Af Örgütü'nün benimle ilgili başlattığı kampanya için çok minnettarım. Tutukluyken eylemlerden haber aldım. Serbest bırakıldıktan sonra, güvenlik güçleri tarafından sorgulanırken gönderilen mektupları gördüm. Mektuplarınız benim için çok şey ifade ediyor."

GENEL BİLGİLENDİRME: Din Adamları Özel Mahkemesi, 1987'de İslam Cumhuriyetinin kurucusu tarafından İran'daki Şii din adamlarının yargılanması için oluşturulan olağandışı bir mahkeme olup hukuki yapının dışında çalışır. Görülen davalar uluslararası adil yargılama standartlarıyla örtüşmemektedir. (Detaylı bilgi için bkz.: "Iran: Human Rights Violations against Shi’a Religious Leaders and their Followers" AI İndeksi: MDE 13/018/1997)

ÖNERİLEN EYLEM: Lütfen İngilizce, Farsça, Arapça ya da kendi dilinizde bir mektup yazarak en kısa sürede gönderin. Mektubunuzda:

-Hüccet'ül-islam Ezimi Kadimi'nin, İran'ın da taraf ülkelerinden biri olduğu BM Uluslararası Medeni ve Siyasi Haklar Sözleşmesi'nde tanınan ifade ve örgütlenme özgürlüğüyle ayrımcılığa uğramama haklarının ihlali olarak, İran'daki Azerbaycan Türk topluluğu adına yürüttüğü barışçıl aktivitelerden dolayı hapsedilen bir vicdan mahpusu (düşünce mahpusu) olması nedeniyle duyduğunuz endişeyi belirterek, hiç bir ön koşul olmadan bir an önce serbest bırakılmasını talep edin;

- Din Adamları Özel Mahkemesinde görülen davasının uluslararası adil yargılama standartlarına uymaması nedeniyle endişe duyduğunuzu belirtin.

Devamını oku...

3 Mayıs 2006 Çarşamba

İRAN - Saleh Malla Abbasi (E), 53, ziraat mühendisi

KAMUSAL BELGE - AI İndeksi: MDE 13/045/2006
3 Mayıs 2006

UA 115/06 Keyfi Tutuklama/ Hücre Gözaltısı/ İşkence ve kötü muamele korkusu/ Olası Düşünce Mahkumu

İRAN - Saleh Malla Abbasi (E), 53, ziraat mühendisi

Saleh Malla Abbasi, hücre gözaltısında tutulup işkence ve kötü muamele görme riski altındadır. Onun, İran'daki Azerbaycan Türk toplumunun haklarını savunmak adına yürüttüğü barışçıl faaliyetler nedeniyle gözaltına alınan bir "vicdan mahpusu" (düşünce suçlusu) olduğu sanılmaktadır.

İran'daki Azerbaycan Türk topluluğunun hakları için faaliyet eden bir aktivist olan evli ve iki kız babası Saleh Malla Abbasi, 17 Nisan'da Eher şehrinde gözaltına alınmıştır. İstihbarat Bakanlığı polislerinin eve ön ve arka kapılardan aynı anda girdikleri bildirilmiştir. Polisler Malla Abbasi'nin eşi ve iki kızına yerlerinden kıpırdamamalarını söyleyerek evi ayrıntılarıyla aramışlardır. Ailenin bilgisayarına, uydu çanağına, Türkçe kitaplarına, CDlerine, telefon ve adres defterleriyle duvardaki Türkçe bir takvime el konulmuştur. Anlatılanlara göre memurlar, söz konusu takvimin ailenin "Pan-Türkist" (Türkçü) olduğunu kanıtladığını söylemişlerdir. Memurlar ayrıca ailenin fotograf albümlerini de arayarak bazı fotograflara el koymuşlardır.Daha sonra Saleh Malla Abbasi gözaltına alınmıştır.

Gözaltına alınırken Saleh Malla Abbasi'nin nereye götürüldüğü açıklanmamıştır. İki gün sonra o eşini arayarak Tebriz'deki İstihbarat Bakanlığı'nın gözaltı merkezinde olduğunu söylemiştir. Ailesi o günden beri kendisiyle iletişim kuramamaktadır, ayrıca avukat tutmasına da izin verilmemektedir. Saleh Malla Abbasi'nin kimsenin onun durumunu öğrenmeye çalışmaması gerektiği, aksi takdirde onların da gözaltına alınabileceklerini açıkladığı bildirilmiştir. Şu anda gözaltında işkence ve kötü muameleye maruz kalmasından korkulmaktadır.

GENEL BİLGİLENDİRME: İrandaki Azerbaycanlılar çoğunlukla Şii Müslüman olup Türki bir dil konuşurlar. İran'ın en büyük azınlığı olup resmi istatistiklere göre nüfusun %25-30'luk bölümünü oluşturan bu halk genelde ülkenin kuzeyinde ve başkent Tahran'da yaşamaktadır. İrandaki Azerbaycanlıların çoğu, dini azınlıklardan daha az ayrımcılık görmelerine ve ülke ekonomisine entegre olmalarına rağmen, anayasal hakları olan Azerbaycan Türkçesinde eğitim dahil olmak üzere daha geniş kültürel haklar talep etmektedirler. İran devlet yetkilileri Azerbaycan kültürel kimliğini ve anadili kullanım haklarını savunanlara kuşkuyla bakmakta ve onlara "pan-Türkizm yayılmacılığı yaparak ülke güvenliğine karşı eylemlerde bulunmak” gibi belli belirsiz sözlerle bezenmiş suçlamalar yöneltmektedirler.

2005 yılının Haziran ayının sonlarında, Keleyber'deki Babek Kalesi kültürel toplantılarına katılan İranlı Azerbaycan Türkleri gözaltına alınmışlardır. En az 21 kişi "sistem aleyhine propaganda yapmak" ve "düzeni bozmak amaçlı organizasyonlar kurmak" gibi suçlamalarla, bir kısmı ertelenen üç ay-bir yıl arası hapis cezalarına çarptırılmışlardır. Bu kişilerden bazıları 10 yıl boyunca Keleyber'e gitmekten menedilmişlerdir. 30 Mart 2006'da Azerbaycanlı aktivistler İbrahim Raşidi ve insan hakları savunucusu avukat Saleh Kamrani'nin kardeşi olan Muharrem Kamrani gözaltına alınmışlardır. Bu kişiler "milli güvenlik aleyhine faaliyet etmek" suçlamasıyla yargılanmak üzere 18 Nisan'da teminat karşılığında serbest bırakılmışlardır. (bkz. UA 86/06, MDE 13/043/2006, 2 Mayıs 2006 ve diğer raporlar). 17 Nisan 2006'da gözaltına alınan Azerbaycanlı aktivist Saleh Malla Abbasi ise Tebriz'de İstihbarat Bakanlığı'nın gözaltı merkezinde tecritte tutulmaktadır. (bkz. UA 115/06, MDE 13/045/2006, 3 Mayıs 2006).

ÖNERİLEN EYLEM: Lütfen İngilizce, Farsça, Arapça, Fransızca ya da kendi dilinizde bir mektup yazarak en kısa sürede gönderin. Mektubunuzda:

- Tebriz'de İstihbarat Bakanlığı'nın gözaltı merkezinde tecritte tutulduğu bildirilen Saleh Malla Abbasi'nin güvenliğine yönelik endişelerinizi belirtin;

- Adı geçen kişiye, bir an önce avukat tutma ve ailesiyle görüşme haklarının sağlanmasını talep edin;

- Abbasi'nin gözaltında işkence ve kötü muameleye maruz kalmadığının garanti edilmesini isteyin;

- Saleh Malla Abbasi'nin sadece Azerbaycan Türkleri'nin haklarını savunmak adına yürüttüğü barışçıl faaliyetler nedeniyle gözaltına alınmasından endişe duyduğunuzu belirtin;

- Yetkililere, uluslararası standartlara göre adli bir suçla yargılanmadığı halde onu hiç bir ön koşul olmadan bir an önce serbest bırakmaları çağrısında bulunun.

Devamını oku...

2 Mayıs 2006 Salı

Maharam (Muharrem) Kamrani (E), tıp doktoru ve editör Ebrahim Rashidi (İbrahim Raşidi) (E), mühendis

KAMUSAL BELGE
AI İndeksi: MDE 13/043/2006

02 Mayıs 2006

UA 86/06 (MDE 13/039/2006, 12 Nisan 2006) Hücre Gözaltısı/ İşkence ve Kötü Muamele Tehlikesi/ Olası Düşünce Mahkumları Raporuyla ilgili Ek Bilgi

İRAN - Maharam (Muharrem) Kamrani (E), tıp doktoru ve editör Ebrahim Rashidi (İbrahim Raşidi) (E), mühendis

Muharrem Kamrani ve İbrahim Raşidi 18 Nisan'da kişi başı 30 milyon riyal (3.278 dolar) teminat karşılığında serbest bırakılmışlardır. "Milli güvenlik aleyhine faaliyet" suçlaması yöneltilen aktivistlerin yargılanmalarının ne zaman başlayacağı belirtilmemiştir.

İran'daki Azerbaycan Türk topluluğuna mensup aktivistlerden olan Muharrem Kamrani ve İbrahim Raşidi, 30 Mart'ta İstihbarat Bakanlığı (Ettelaat) memurları tarafından gözaltına alınmışlardır. Bu şahıslar gözaltına alınmadan önceki gün, bir anma etkinliği için izin almak amacıyla yetkililere başvurmuş, ancak bu talepleri reddedilmişti. Onlar 2 Nisan'a kadar Eher şehrinde İstihbarat Bakanlığı kontrolündeki gözaltı merkezinde tutulmuş, daha sonra Tebriz'de aynı bakanlığın kontrolünde olan başka bir gözaltı merkezine nakledilmişlerdi. Aktivistler, gözaltı süreçlerinin tamamını hücre gözaltısında geçirmiştirler.

Ceza Kanununda kesin olarak tanımlanmayan "milli güvenlik aleyhine faaliyet" suçlaması, insan hakları savunucuları ve politik aktivistlerin ifade ve örgütlenme özgürlüğü haklarını ihlal etmekte kullanılabilmektedir.

Buna göre Muharrem Kamrani ve İbrahim Raşidi'nin vicdan mahpusları (düşünce suçluları) olmasına ihtimal verilmekte ve Uluslararası Af Örgütü onların hiç bir ön koşul olmadan serbest bırakılmalarını talep etmektedir.

ÖNERİLEN EYLEM: Lütfen İngilizce, Farsça, Arapça, Fransızca ya da kendi dilinizde bir mektup yazarak en kısa sürede gönderin. Mektubunuzda:

- Muharrem Kamrani ve İbrahim Raşidi'nin artık tecritte tutulmayarak teminat karşılığında serbest bırakıldığı haberini memnuniyetle karşıladığınızı belirtin;

- Onlara karşı yöneltilen suçlamalar ve kanıtları hakkında detaylı bilgi isteyerek ve mahkeme işlemleriyle ilgili detayların açıklanmasını isteyin;

- Onların, uluslararası standartlara göre tanınmış ifade ve örgütlenme özgürlüğü hakkını ihlal edebilecek ucu açık suçlamalarla karşı karşıya olmaları nedeniyle endişe duyduğunuzu belirtin.

- Eğer mahkum edilirlerse Uluslararası Af Örgütünün onları "vicdan mahpusu" (düşünce mahkumu) sayacağını bildirin.

Devamını oku...