11 Aralık 2007 Salı

İRAN’DA AZERBAYCANLI AKTİVİSTLERE HAPİSLER VE VERİLEN YENİ HÜKÜMLER

[Güney] Azerbaycanlı birçok gazeteci, insan hakları savunucusu ve siyasi-toplumsal aktivistin o cümleden ASMEK’in kurucu üyelerinden İlgar MERENDLİ’nin belirsizlik içindeki geçici tutukluluğu devam ederken İslami Devrim Mahkemeleri tarafından verilen birçok hapis hükmü de Azerbaycan İl Temyiz Mahkemelerinden son onayını almış ve birçok mahkûm hapishaneye yollanmıştır. Şu an itibariyle ASMEK’in bilgilerini elde edebildiği İran’da hapiste bulunan Azerbaycanlı aktivistlerin listesi aşağıdaki gibidir:

Abbas LİSANİ (Erdebil Hapishanesi), Hadi HEMİDİ ŞEFİK (öğrenci-Urumiye Hapishanesi), Elyaz YEKANLI (gazeteci-Urumiye Hapishanesi), Mehdi NURİ (öğrenci-Tebriz Hapishanesi), İbrahim MOİNİ (Urumiye Hapishanesi), Rıza PAŞAYİ (gazeteci-Nagada Hapishanesi), Sa’id METİNPUR (gazeteci-Tahran’ın Evin Hapishanesi), Celil GANİLU (Tahran’ın Evin Hapishanesi), Behruz SEFERİ (Zencan’ın Seferabad Hapishanesi), Mustafa MEYDANNEVERD (Urumiye Hapishanesi), Leyla Haydari (Zencan’ın Seferabad Hapishanesi), Ali Rıza METİN PUR (Zencan’ın Seferabad Hapishanesi), Salih KAMRANİ (avukat-Tahran’ın Evin Hapishanesi), Abdullah ABBASİ CAVAN (üniversite hocası-Tahran Evin Hapishanesi), Muhammed NÜSRETİ (öğrenci-Tahran Evin Hapishanesi), Ali ABBASİ (Erdebil Hapishanesi), İlgar MERENDLİ (gazeteci-Tahran’ın Evin Hapishanesi), Mir Kasım SEYİDİN ZADE (gazeteci-Tahran Evin Hapishanesi), Ali HACI MUHAMMEDİ (Nagada Hapishanesi), Muhsin HÜSEYİNZADE (Maku Hapishanesi), Tayip İBRAHİMZADE (Maku Hapishanesi), Habib MEHRİ (Tebriz Hapishanesi), Mensur CİDDİ (Erdebil Hapishanesi).

Azerbaycan’ın Alevi (Ehl-i Hak) vatandaşlarından olan Sehend Ali MUHAMMEDİ, Bahş Ali MUHAMMEDİ, İbadullah KASIMZADE ve (Kubat oğlu) Mehdi KASIMZADE isimli dört inançsal mahpus da Urumiye Hapishanesinde bulunmaktalar.

Hüseyin FURUHİDE casusluk suçlamasıyla Hoy Hapishanesinde tutuklu bulunmaktadır.

ASMEK olarak tüm siyasi gruplar ve insan hakları savunma kuruluşlarını yukarıda adı geçen tutuklulara yardıma çağırıyoruz. Bütün bunlarla birlikte Güney Azerbaycan’ın batı bölgesindeki vatandaşlarımızın terörist silahlı gruplar tarafından vatandaşlık haklarının ihlal edilmesini ASMEK olarak kınayıp bu konuda endişe duyduğumuzu bildiriyoruz. Güvenilir kaynaklardan elde ettiğimiz bilgilere esasen; PEJAK adlı bu terörist grup Maku, Hoy, Salmas, Urumiye, Nagada, Üşneviye, Piranşehir, Mahabad, Serdeşt,… gibi Türkiye ve Irak sınırında yerleşen kentlerin sınıra yakın köylerinde yerli halktan haraç almakta ve hatta bazı dağlık sınır geçişlerinde yasadışı gümrükler kurmaktadırlar. Bölgenin Sünni Türk köylerinden olan Salmas’ın İsti Su ve Urumiye’nin Hamamlar köylerinden aldığımız bilgilere göre bu grup bölge köylerindeki yerel halka zaman zaman sorunlar çıkarmaktalar. Özellikle bu gruplar sahte bir haritayı öne sürmekle bölgede yaşayan Kürt azınlığının gençlerini kandırmaya çalışmaktalar. Kuşkusuz bu gibi faaliyetler bölgede huzur ve güven ortamına zarar verecek mahiyette olup Batı Azerbaycan Türk halkının Kürt azınlığına şüpheyle bakmasına neden olabilecektir. Kanaatimizce silahlı hareketlere karşı olan Kürt siyasi ve insan hakları kuruluşlarının sözü edilen grupların huzur bozucu ve güven yıkıcı faaliyetlerini etkisiz hale getirmek ve bölgede var olan barış ve karşılıklı anlayış ortamını pekiştirmek için daha fazla gayret sarf etmeleri gerekmektedir. Kuşkusuz terörist grupların silahlı hareketleri bölgede yaşayan Türk halkı ve Kürt azınlığına zarar vermekten başka hiçbir yararı olmayacaktır.

AZERBAYCANLI SİYASİ MAHPUSLAR HAKKINDA AYRINTILI RAPOR

TEBRİZ:
Azerbaycan Milli Hareketi’nin aktivistlerinden olan Habib MEHRİ 16 Ekim 2006’da Tebriz’de tutuklanmış ve birkaç gün gözaltına alındıktan sonra geçici olarak serbest bırakılsa da 17 Kasım’da tekrar tutuklanmıştır.

Tebrizli siyasi aktivist Amir Abbas BENAYİ KAZİMİ 6 ay hapis yattıktan sonra yenice özgür bırakılmıştır. Azerbaycan Milli Hareketi mensubu olan Benayi Kazimi’ye İslami Devrim Mahkemeleri Tebriz şubesi tarafından 2 yıl hapis cezası verilmişti fakat hükme edilen itiraz sonucunda hüküm 1 yıla indirilmişti. Benayi Kazımi’nin 6 ay hapis yatmasını dikkate alarak (mahkûmiyet süresinin yarısı) mahkeme kendisinin şartlı tahliye isteğine olumlu yanıt vermiş ve halen kendisi şartlı olarak serbest bulunmaktadır. Benayi Kazımi 14 Mayıs 2007 tarihinde Tebriz’de kendi evinde İTTİLAAT [İran İstihbarat Bakanlığı] görevlilerince tutuklanmış, 1 ay İttilaat’ta işkenceyle birlikte tecrit hapsi çektikten sonra Tebriz Merkezi Hapishanesi 9.koğuşa yollanmıştı.

Doğu Azerbaycan temyiz mahkemesi Hüseyin AHMEDYAN’ın (Artum DİNÇ) 3 yıl kesin hapis cezasını 4 yıl ertelenmiş hapis cezasına [bir daha suç işlendiği takdirde yeni suça bu cezanın da eklenmesi üzere şartlı tahliye] ve Muhammed Rıza MUHAMMEdHANİ’nin 2 yıl kesin hapis cezasını 3 yıl ertelenmiş hapis cezasına indirgemiştir. Hüseyin AHMEDYAN 35 yaşında olup Ankara kentinde Hacettepe Üniversitesi’nde sosyoloji yüksek lisans öğrencisidir. Kendisi Mayıs 2006 Türkleri aşağılama karşıtı protestolarda tutuklanmış, bir kaç ay gözaltında kaldıktan sonra teminatla özgür bırakılmıştı. İslami Devrim Mahkemeleri Tebriz 1.şubesi tarafından verilen hükümde kendisi “Tebriz’de etnik milliyetçilik yapan unsurlardan birisi” olarak adlandırılmış, tutuklanmasına neden olarak “protestoların yönlendirilmesinde ve heyecanlı sloganlar atılarak insanların tehyiç edilmesinde önemli rol oynadığı” gösterilmiştir. Kendisi aynı zamanda “yasa dışı örgütler olan Azerbaycan Medeniyet Ocağı, Bağır Han Komitesi ve bölücü örgüt olan Kurtuluş Teşkilatı”nın örgütlendirilmesi, yönetimi ve üye toplamasına yardımcı olmasıyla suçlanmaktadır. O bunlarla birlikte Azerbaycan Cumhuriyeti, Türkiye ve Irak Türkmenlerinden olan kuruluşlarla irtibat içinde olmakla da suçlanmıştır. Mayıs 2006 protestolarına katılmak suçundan 2 yıl hapis cezası alan Muhammet Hani’nin hükmü ise 3 yıl ertelenmiş hapse indirilmiştir. Adı geçen her iki mahkûmun da avukatlığını Naki MAHMUDİ üstlenmiştir.

Mehdi (Elman) NURİ’nin Urumiye Hapishanesi’nden Tebriz Hapishanesi’nin mali mahpuslar koğuşuna aktarılmasından 2 ay geçmesine rağmen bir telefon bağlantısında ailesiyle görüşme hakkından yoksun bırakıldığını söylemiştir. Kendisinin söylediklerine esasen üniversitesi kendisine okulu daha fazla dondurma hakkını tanımamakta ve böylece üniversiteden atılma tehlikesiyle karşı karşıyadır. Nuri Nagada özel Azad Üniversitesi’nin İnşaat Mühendisliği Bölümü üçüncü sınıf öğrencisidir. Mayıs 2006 protestoları ile ilgili Nagada’de tutuklanmış ve işkenceyle birlikte 80 gün geçici tutukluluğa tabi tutulduktan sonra 10 Eylül 2006’da rehin karşılığında şartlı olarak serbest bırakılmıştır. Kendisi daha sonra İslami Devrim Mahkemeleri Urumiye 3.şubesinde (yargıç Dervişi) “Pantürkist bölücü örgüt Güney Azerbaycan Milli Uyanış Hareketi’ne üye olmak ve ülke güvenliği aleyhine faaliyette bulunmak” suçundan yargılanarak 4 yılı ertelenmek üzere ve 3 yılı da Batı Azerbaycan, Doğu Azerbaycan, Erdebil ve Zencan illerinde ikamet etme hakkından mahrum bırakma sureti ile infaz edilecek olan toplam 7 yıl hapis cezasına mahkûm oldu. Hüküm itiraz sonucu Batı Azerbaycan ili temyiz mahkemesinde yeniden gözden geçirilerek 2 yıl kesin hapse indirildi. Nuri 8 Mayıs’ta mahkûmiyet süresini tamamlamak üzere Nagada’de tutuklanarak Urumiye hapishanesine gönderilmiştir.

Kapatılan “Dilmaç” dergisinin avukatı derginin Basın Denetim Kurulu tarafından kapatılmasından sonra Kültür Bakanlığına bir mektup yazarak verilen hükmün nedenini sorduklarını bildirmiştir. Muhammed Ali DADHAH, İSNA haber ajansının hukuki muhabiri ile yaptığı konuşmada adı geçen derginin Türkçe [Azerbaycan Türkçesi], Farsça ve İngilizce olmak üzere üç dilde yanlandığını bildirerek: “Basın Denetim Kurulu’nca kapatılan bu derginin şu ana kadar 10 sayısı yayınlanmıştır. Basın suçlarını yargılama yetkisini umuma açık ve adli jürinin hazır bulunduğu mahkemeye veren anayasanın 168.maddesinin açıklığını dikkate alarak bu hükmün yasal geçerliliğinin bulunmadığı kanaatineyiz çünkü çıkarılan resmi izinle derginin yayınlanması hakkı meydana gelmiştir ve bu hakkı sadece yasalarda belirlenen kanunen yetkili merciler geri alabilirler” şeklinde konuşmuştur. Derginin yayınlanması 25 Eylül’de imtiyaz sahibi ve sorumlu müdürü Ali Rıza SARRAFİ’ye teslim edilen resmi hükümle durdurulmuştur.

TAHRAN:
İnsan hakları savunucusu, gazeteci ve [Güney] Azerbaycan Siyasi Mahpuslarını Müdafaa Komitesi’nin (ASMEK) kurucu üyesi İlgar MERENDLİ (Yakup SALİKİ NİA) 31 Ekim Çarşamba gününden itibaren suçlaması hakkında hiçbir bilgi verilmeden ve avukat edinme hakkını kullanamadan Tahran’ın Evin Hapishanesi’nde tutulmaktadır. Tahran’ın Serbaz caddesindeki şahsi evinde tutuklanan Merendli en az 20 gün tecritte tutularak İttilaat [İstihbarat Bakanlığı] soruşturmacıları tarafından soruşturmaya tabi tutulmuştur. Merendli Aralık 2002’de ASMEK kurucu heyetinde yer almış Mayıs 2004’te ASMEK’in üyeleri Urumiye, Zencan, Kerec ve Tahran’da tutuklandığında 2 gün süreyle tutuklanarak soruşturulmuştur. Merendli Merend kenti nüfus kütüğüne kayıtlı olup evli ve 34 yaşındadır.

Mir kasım SEYİDİNZADE siyasi aktivist, 27 yaşında, Culfa nüfus kütüğüne kayıtlı ve Hemşehri gazetesinin siyasi sayfasının yorumcularındandır. İlgar MERENDLİ’den bir gün sonra tutuklanıp Evin Hapishanesine gönderilmiştir. Bu eski öğrenci aktivistin avukatı bulunmamakta ve suçları bilinmemektedir.

18 Ağustos tarihinde İttilaat [İstihbarat Bakanlığı] görevlilerince tutuklanmış ve Evin hapishanesine konmuş olan avukat ve insan hakları savunucusu Salih KAMRANİ ve Tahran’da bulunan Recaii Üniversitesi’nin hocası ve insan hakları aktivisti Abdullah ABBASİ CAVAN avukat edinemeden hala hapiste tutulmaktalar. Mühendis Abbasi Cavan’ın suçları hakkında ağabeyi Yedullah ABBASİ CAVAN’a hiçbir bilgi verilmemiştir. Babasını Nagada savaşında (Kürt silahlı grupların hücumu sonucunda) kaybeden mühendis Abbasi Cavan Nagadali olup ve Azerbaycan Milli Hareketi’nin en eski öğrenci aktivistlerindendir. Aynı şartların benzeri şekilde Evin Hapishanesi’nde tutulan Azerbaycan Milli Hareketi’nin medeni aktivistlerinden ve Ankara Üniversitesi İstatistik Bölümü yüksek lisan öğrencisi Muhammed NÜSRETİ 25 Eylül 2007 tarihinde Türkiye’den İran’a geçerken sınır kapısında güvenlik güçlerince tutuklanmıştır.

27 Ekim tarihinde bilinmeyen nedenlerle Tahran’da işyerinde tutuklanan Tebriz Üniversitesi Siyaset Bilimleri hocası Dr. Muhammed Ali HAYDARİ Evin Hapishanesi 209.koğuşunda 29 gün tecrit hapsi yaşadıktan sonra 500 milyon Riyal rehin karşılığında teminatla serbest bırakılmıştır. Tahran Üniversitesi Uluslar Arası İlişkiler Bölümü’nden doktora mezunu ve Taavon [Emektaşlık] Bakanlığı Uluslar Arası Bürosu’nun çalışanlarından olan Dr. Haydari, Tahran Üniversitesi’nde yayınlanan “Düzgün Xeber” [Düzgün haber] öğrenci dergisinin sorumlu müdürlüğü ve “Azerbaycanlı Öğrenci Dergileri Birliği”nin genel sekreterliğini yapmıştır. 40 yaşında ve Merend nüfus kütüğüne kayıtlıdır.

15 Kasım tarihinde Meşrutiyet Devrimi Milli Serdarı [serkerde-komutan] Settar Han’ın mezarının bulunduğu Şah Abdulazim mezarlığında yapılan “Milli Serdar Settar Han’ın Şahadet Yıldönümü Töreni”nde 30’un üstünde katılımcı gözaltına alınmış ve soruşturulduktan sonra teminatla serbest bırakılmışlardır. Bazılarının adı şöyledir:

Resul RIZAYİ (Şahindej[Sayın Gala]), Ayvaz HANİ (Sayın Gala), Vahid RASTGU (Tebriz-öğrenci), İsrafil RAFİYİ (Zenan-Tahran Recaii Üniversitesi öğrencisi), Hamid Rıza ŞEFİİ (Tebriz- Recaii Üniversitesi öğrencisi), Daryuş İBADPUR, Bilal VELİZADE, Cafer PEJMAN, Hüseyin SETTARİ

NAGADA(SULDUZ):
Alınan bilgilere göre Nagada’in “Yadigârlı” köyünde oturan Azerbaycan Milli Hareketi aktivisti Ali HACI MUHAMMEDİ Nagada hapishanesine gönderilmiştir. 21 Şubat 2007 tarihinde Türk Dili’nin okullarda okutulmamasını protesto yürüyüşleri sırasında Nagada’de güvenlik güçlerince tutuklanan Hacı Muhammedi geçici hapis yaşadıktan sonra yasa dışı yürüyüşe katılma ve bölücülük içerikli bildiriler taşıma suçundan Nagada Mahkemesi 101. ve 102.şubeleri tarafından yargılanarak 30 kırbaç, 4 ay kesin hapis ve 20 milyon Riyal para cezasına çarptırılmıştı. Hacı Muhammedi birkaç gün önce polis tarafından tutuklanarak Nagada hapishanesine konmuştur. Kırbaç cezası daha önce infaz edilmişti.

Nagadali Azerbaycan Milli Hareketi mensubu Kahraman GAMBERPUR’a (GAMBERİ) verilen 50 kırbaç cezası da infaz edildi. Gamberpur 21 Şubat 2007_tarihinde yasa dışı eyleme katıldığı gerekçesiyle tutuklanmış birkaç hafta sonra teminatla serbest bırakılmıştı. Siyasi aktivist Gamberpur İslami Devrim Mahkemeleri’nin verdiği hükümle 50 kırbaç ve 1 milyon Riyal para cezasına çarptırılmıştı. Uluslar Arası Af Örgütü 21 Şubat 2007 tarihinde Türk Dilinin okullarda okutulmamasını protesto yürüyüşleri sırasında [Güney] Azerbaycan kentlerinde tutuklananlar ile ilgili yayınladığı 9 Mart 2007 tarihli bildirisinde ASMEK’in verdiği bilgilere dayanarak tutuklu sayısını 75 kişi bildirmiştir. Bu bildiride Nagada’da tutuklanan 25 kişinin özellikle Gamberpur’un durumuyla ilgili endişe duyulduğu bildirmiştir. Bu bildiride Uluslar Arası Af Örgütü [Güney] Azerbaycanlı Türklerin yasal haklarını elde edebilmeleri için barışçıl eylemler gerçekleştirebilme hakkına sahip oldukları vurgulanmıştır.

Bu yılki Mayıs yürüyüşlerinde tutuklanan Nagadali Azerbaycan Milli Hareketi aktivisti Amir FERAHANİ Urumiye ve Nagada İttilaat [istihbarat Bakanlığı] idarelerinde 3 ay gözaltında kaldıktan sonra İslami Devrim Mahkemeleri tarafından 1 yıl ertelenmiş hapis cezasına çarptırıldı. Ferahani evli ve iki çocuk babasıdır.

Mayıs 2006 protestolarında tutuklanan ve 31 gün gözaltında kaldıktan sonra teminatla serbest bırakılan Nagadali kültürel aktivist, bestekâr sanatçı Sirus SİYAMİ 3 ay 1 gün hapis ve 3 milyon Riyal para cezasına çarptırılmıştır. İran İslam Cumhuriyeti’nin güvenlik ve istihbarat kurumları hamasi Türkçe şarkılar besteleyip milli törenlerde çıkış yaptığı için sürekli Siyami’yi baskı altında tutmaktalar.

Mayıs 2006 protestolarından önce tutuklanan Aktivist Behzad GUÇANİ aklanmıştır.

Gazeteci, Azerbaycan Türkçesi dil ve edebiyat öğretmeni ve merkezi Urumiye’de bulunan “Bilim Yolu” sivil toplum örgütünün Nagada temsilcisi (bu NGO birkaç ay önce Batı Azerbaycan İl Polis Teşkilatı’nın Umumi Mekânlar Denetim Şubesi tarafından kapatıldı) Mir Ali RIZAİİ, İslami Devrim Mahkemeleri Urumiye Şubesi’nde muhakeme edilmektedir. Birkaç duruşmanın yapıldığı davaya hüküm verilmesini beklenmektedir. Rızaii Mayıs 2006 protestolarında ve “ Nagada şehitlerinin yıl dönümü töreni”nde güvenlik güçlerince tutuklanmış ve 30 gün gözaltında kalmıştı.

Belirtilmesinde fayda vardır ki; Mayıs 2006’da [Güney] Azerbaycan Türklerinin protesto amaçlı kitlesel ayaklanması sırasında Nagada’da protestoculara toplu kırım yapılmasının daha öncesinden bile Azerbaycan Milli Hareketi siyasi ve medeni aktivistlerinin kendileri ve aileleri güvenlik ve istihbarat teşkilatlarınca sürekli şekilde baskı altında tutulmaktalar. Öyle ki Nagada’da kentin güvenlik durumu hala tam olarak normale dönmemiştir ve sonuç olarak da bu kentin haberlerini almak son derece zor bir hale gelip Başka kentlerin aktivistlerinin Nagadali aktivistlerle irtibat kurabilmeleri de son derece zor ve sorunlu bir hal almıştır. Ali HACI MUHAMMEDİ’nin dışında en az üç Nagadali aktivist daha hapisteler: İbrahim MOİNİ (Urumiye hapishanesi), Abdullah ABBASİ CAVAN (Tahran Evin Hapishanesi) ve Rıza PAŞAYİ (Nagada Hapishanesi).

Nagada İttilaat idaresi de son günlerde Mayıs 2006 protestolarında canını yitirenlerin ailelerine baskıyı arttırmıştır. İttilaat görevlileri merhum Tevhit AZERİYUN’un evinde arama yaparak annesinden soruşturma yapmış kendisini diğer oğulları Ali ve Veli’yi tutuklamakla tehdit etmişler. Diğer yandan başka canını yitiren vatandaşımız Hüseyin FETHİPUR’un ağabeyi Kerim FETHİPUR’u babası ile birlikte soruşturmak üzere İttilaat idaresine çağrılmışlar. İttilaat evlatlarını kaybeden ailelere evlatlarının mezarı üstünde toplu yas töreni yapmamaları gerektiğini söylemiştir. Mayıs 2006 protestolarında polis, Devrim Koruyucuları ve özel sivil kuvvetlerin doğrudan açtığı ateş sonucunda canını yitirenlerden dört kişisi olan Tevhit AZERİYUN (Rahmetullah oğlu–25 yaşında), Himmet İSİMZADE (Murtaza oğlu–35 yaşında), Hüseyin FETHİPUR (Akber oğlu–17 yaşında, lise öğrencisi) ve Asker KASIMİ’nin (Kurban oğlu–39 yaşında) mezarları Nagada’nın yakınındaki Muhammedyar kasabasında bulunmaktadır. Kendilerinin yas törenleri ağır güvenlik tedbirleri altında yapılmış defin töreni sırasında yüzlerce silahlı kuvvet bölgede hazır bekletilmiş, törene sadece 1.derece akrabaların katılmasına izin verilmiştir.

URUMİYE:
Urumiye ve Tebriz üniversitelerinde yayınlanan Sehend ve Telengor öğrenci dergileri sadece 1 sayı yayınlandıktan sonra kapatılmış sorumlu müdürleri üniversite güvenliğine çağrılmıştır.

Mayıs 2007’de (Mayıs 2006 protestolarının yıl dönümü törenlerinde) tutuklanıp 2 hafta gözaltında tutulduktan sonra tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılan Urumiye Üniversitesi Tarım Makineleri Mühendisliği Bölümü öğrencisi Şebisterli Perviz SULTANİ (Araz) İslami Devrim Mahkemeleri Urumiye şubesince İslami Ceza Kanunları’nın 500.maddesine istinaden 5 ay kesin hapis cezasına mahkûm edilmiştir. Hükmün infazı 2 yıl ertelenmiştir.

Öğrenci Hadi HEMİDİ ŞEFİK, gazeteci Elyaz YEKANLI, Mustafa MEYDANNEVERD, Sehend Ali MUHAMMEDİ (Muhammet oğlu), Bahş Ali MUHAMMEDİ (Muhammet oğlu), İbadullah KASIMZADE (Kubat oğlu) ve Mehdi KASIMZADE (Kubat oğlu) Urumiye Hapishanesinde mahkûmiyet sürelerini geçirmekteler. Adı geçen altı kişiden ilk üç kişisi Azerbaycan Milli Hareketi mensubudur, diğer dört kişi Azerbaycan Alevilerinden (Ehl-i Hak) olup inançsal mahkûmlardırlar.

ERDEBİL:
Azerbaycan Milli Hareketi aktivisti Ali ABBASİ Erdebil İttilaat idaresinde 34 gün tecrit hapsi çektikten sonra Kasım ayında Erdebil Merkezi Hapishanesi’nin 7.koğuşuna yollanmıştır. Abbasi ülke güvenliği aleyhinde propaganda yapmakla suçlanmaktadır. Abbasi’ye görüşme yasağı konmuştur.

Azerbaycan Milli Hareketi’nin kültürel aktivistlerinden olan Mensur CİDDİ aldığı 10 ay kesin hapis cezasını çekmek üzere 1 Aralık 2007’de Erdebil Hapishanesine müracaat etmiştir. Ciddi Eylül 2006’da [Güney] Azerbaycan Milleti’nin Türk Dili’nin okullarda okutulmamasını protesto yürüyüşlerinde güvenlik güçlerince tutuklanmış Erdebil Umumi Mahkemesi 105.şubesine yollanmış bu mahkemece İran İslam Cumhuriyeti aleyhinde propaganda yapma suçundan 4 ay ertelenmiş hapis cezasına mahkûm edilmiştir. Ciddi Erdebil Tıp Bilimleri Üniversitesi’nin emekli memuru olup İran-Irak savaşından %35’lik gazidir. Kendisi ayrıca savaş yıllarında 9 yıl Irak’ta esir kaldığından “Azade”lik devlet onur lakabına sahiptir.

Erdebil’in en tanınmış Milli Hareket mensubu, Mayıs 2006 ayaklanması sırasında tutuklanıp hala hapiste olan Abbas LİSANİ’nin avukatı Erdebil İl Polis Teşkilatı’nın Lisani aleyhinde açtığı davanın Erdebil Umumi Mahkemesi 8.şubesince düşürüldüğünden ve hükmün Erdebil hapishanesinde müvekkiline tebliğ edildiğinden haber vermiştir. Lisanî’nin avukatı Seyid Muhammed Rıza FAKİHİ, İSNA haber ajansının hukuki muhabiri ile konuşmasında bildirmiştir: “Erdebil İl Polis Teşkilatı Mayıs 2006 Erdebil ayaklanması ile ilgili Lisani aleyhinde Erdebil İl Mahkemesine şikâyette bulunarak polise verilen maddi zararların karşılığının Lisani’den alınması talep etmişti.”

Abbas LİSANİ [Güney] Azerbaycan Türklerinin Mayıs 2006’daki kitlesel ayaklanmasından sonra Erdebil’de tutuklanmış ve halen de tutuklu bulunmaktadır. Yasal hakkının bulunmasına rağmen şu ana kader kendisi izine gönderilmemiştir.

Mişkinşehirli Azerbaycan Milli Hareketi aktivisti, Millet Bankası’nın arşiv daire memuru Sirus AZİZİ bu yılın Kasım ayında pantürkist çalışmalarından dolayı işyerinden atılmıştır. Azizi’ye göre banka güvenlik dairesi kendisinin iş odasına gizli mikrofon koymuştur.

MAKU:
Azerbaycan Milli Hareketi mensupları Muhsin HÜSEYİNZADE (Demirçi) ve Tayip İBRAHİMZADE Maku Hapishanesine gönderilmişler. Bu iki aktivist Eylül 2006’da Türk dilinin okullarda okutulmamasını protesto yürüyüşlerinde Maku’da güvenlik güçlerince tutuklanmış birkaç gün gözaltında kaldıktan sonra teminatla serbest bırakılmışlardı. İslami Devrim Mahkemelerince 10 ay kesin hapis cezası alan bu iki aktivist Maku Hapishanesi’ne gönderilmişler.

Bölücü pantürkist örgüt lehinde propaganda yapmak suçundan İstihbarat Bakanlığınca tutuklanan Polis subayı Hasan ALİZADE Batı Azerbaycan İl Polis Teşkilatı İlkin Ceza Komisyonu tarafından işten ihraç edilmiştir. İstihbarat Bakanlığı’nda kendisine işkence yapılarak yalan ifade vermeye zorlandığı bildirilmiştir. Alizade, Güvenlik Güçleri Komutanlığı Polis Çalışanları Suçlarına Bakma Komisyonu’na yazdığı bir mektupta, kendisine vurulan pantürkist örgüt lehinde propaganda yapmak gibi ithamların doğru olmadığını savunmuş, verilen hükmün doğru olmadığını bildirerek hükmün yeniden gözden geçirilmesini istemiştir.

HOY:
“Evrin” sivil toplum örgütünün genel sekreteri Şirzad HACILI Batı Azerbaycan İli Temyiz Mahkemesi tarafından 3 ay 1 gün kesin hapis cezasına çarpıtılmıştır. Hacılı Türk Dili’nin okullarda okutulmamasını protesto yürüyüşlerinde Hoy’da güvenlik güçlerince tutuklanmış 15 gün tecritte kaldıktan sonra teminatla serbest bırakılmıştı. Hacılı İslami Devrim Mahkemeleri Hoy Şubesi (yargıç Novruzi) tarafından 1 yıl hapis cezasına çarptırılmış fakat verilen hükme itiraz ettikten sonra temyiz mahkemesinde hüküm yeniden gözden geçirilerek 3 ay 1 gün kesin hapse indirilmiştir. Yargıçlar Ekberi ve Hacızade tarafından yönetilen ikinci mahkeme gıyaben yapılmıştır. Oğluyla aynı zamanda tutuklanan Hacılı’nın babası daha önce Hoy Devrim Mahkemesi tarafından 2 milyon Riyal para cezası almıştı.

Evrin NGO’sunun kurucu üyelerinden ve eski genel sekreteri İbrahim CAFERZADE İslami Devrim Mahkemeleri Hoy Şubesince 1 yıl kesin hapis, 2 yıl Borazcan ilçesine(İran’ın güneyinde) sürgün, 3 yıl siyasi ve toplumsal faaliyetler ile birlikte Şehir Şuraları (Encümen) üyeliğine ve İslami Şura Meclisi [parlamento] vekilliğine aday olma hakkından mahrum edilme cezası almıştı. Verilen hükme yapılan itiraza yanıt olarak 1 yıl kesin hapis cezasının onaylandığı kendisine şifahen bildirilmiştir. Caferzade Milli Hareket’in eski aktivistlerinden olup 1998 yılından beri en az 6 kez güvenlik güçlerince tutuklanmıştır.

Hüseyin FURUHİDE (HATİBİ)nin babası Gulam Rıza HATİBİ (Ayhan GÜNBAŞ)ın söylediklerine esasen daha önce İslami Devrim Mahkemeleri tarafından idam cezasına çarptırılan oğlunun hükmü mükerrer itirazlardan sonra 7 yıl kesin hapse indirilmiştir. Furuhide Türkiye’ye casusluk yapmak, rejim karşıtı gruplarla iş birliği yapmak ve 2006 yılında ayaklanma çıkarma girişiminde bulunmakla suçlanmaktadır. Baba Furuhide Türkiye vatandaşı olup kraliyetçi [eski Pehlevi krallığının geri dönmesini isteyen] Derefş-e Kavyani grubunun üyesidir. Hüseyin Feruhide’nin kendisi de daha önce kraliyetçi gruplarla iş birliği yapma suçunda yargılanmıştır. Kendisi şu anda Hoy hapishanesinde tutuklu bulunmakta fakat yasalarda belirlenen izin hakkını kullanabilmektedir. Gulam Rıza HATİBİ oğluyla birlikte tutuklanan yeğeni İrec NACİ’den haber alamadığını söylemektedir.

ZENCAN:
Zencanlı gazeteci Sa'id METİNPUR ve medeni aktivist Celil GANİLU 4 Aralık Salı günü Zencan Hapishanesi’nden Tahran’ın Evin Hapishanesi’nin 209.koğuşuna gönderilmişler. 6 aydan beri avukat edinemeden İstihbarat Bakanlığında (İttilaat) gözaltında olan bu iki aktivist bu güne dek birkaç kez Zencan İttilaat tutukevinden Evin Hapishanesi’ne ve oradan da Zencan İttilaat tutukevine geri gönderilmişler. Metinpur 4 Aralık’ta Evin Hapishanesi’nden eşi Atiye TAHİRİ’ye telefon etmiştir.

Behruz SEFERİ (6 aydan beri), Seferi’nin eşi Leyla HAYDARİ ve Sa’id METİN PUR’un kardeşi Ali Rıza METİNPUR 28 Ağustos tarihinden itibaren avukatları ile görüşemeden hapisteler. Bu aktivistlerin hepsi daha önce de 21 Şubat 2007 Türk Dili’nin okullarda okutulmamasını protesto yürüyüşleri gibi farklı nedenlerle tutuklanmışlardı.

MARAĞA:
Marağa’dan elde ettiğimiz bilgilere istinaden Marağa polisinin Umumi Mekânlar Denetim Şubesi, Kudüs caddesinde bulunan “Ulduz” [Yıldız] fotoğrafçı dükkânının sahibine dükkânın Türkçe adını değiştirip Farsça her hangi bir ad koyması için sürekli şekilde baskı uygulamaktadır. Oysaki daha bir ay önce Tebriz milletvekili Elemi İç İşler ve Ticaret Bakanlıklarının gösterisi ile Doğu Azerbaycan Ticaret Odasının “işyerleri ve malların adlandırılmasında Türk Dili’nde olan isim ve ibareler kullanılmasının yasaklığı” ile ilgili yayınladığı genelenin iptal edildiğinden haber vermişti.

MİŞKİNŞEHİR(HİYAV):
Mişkinşehirli şair ve siyasi aktivist İbrahim REŞİDİ 5 ay kesin hapis ve 500bin Riyal para cezası almıştır. Batı Azerbaycan Umumi Mahkemesi 10.şubesi 14 Kasım’daki duruşmasında daha önce verilen kesin hapis cezasını onaylamış fakat 20 kırbaç cezasını 500 bin Riyal para cezasına indirmiştir. Urumiye Üniversitesi’nden Otomekanik Mühendisliği Mezunu olan Reşidi “Azer Toprag” NGO’sunun kurucu üyesi, Üstat Şehriyar Topluluğu’nun kurucu üyesi ve genel sekreteri, “Ulduz” [yıldız] ve “Bulut” öğrenci dergilerinin sorumlu müdürü, “Baxış” [Bakış] ve “Oyanış” [Uyanış] öğrenci dergilerinin yazarlar kurulu üyesi olmuş; ayrıca Urumiye Üniversitesi ve Urumiye Tıp Bilimleri Üniversitesi’nde Türk Dili [Azerbaycan Türkçesi] ve edebiyatı öğretmenliği yapmıştır.

Daha önce İbrahim REŞİDİ 31 Mayıs 2006 tarihinde tutuklanmış ve Urumiye İttilaat’ının tutukevinde 2 ay gözaltında kalarak soruşturmaya tabi tutulmuştu. Reşidi serbest bırakıldıktan sonra 22 Nisan 2007 tarihinde Urumiye Mahkemesi 102.şubesince 5 ay kesin hapis ve 20 kırbaç cezasına çarptırılmıştı. Reşidi ayrıca geçmiş yıllarda Eher şehri hapishanesi ve Tahran’ın Evin Hapishanesi’nde de hapis yatmıştır.

İnternet sitelerinden alınan haberlere göre Mişkinşehirli aktivist Şahin İSMAİLPUR 22 Kasım 2007 Perşembe günü tutuklanmış ve hala özgür bırakılmamıştır.

Tüm siyasi ve inançsal mahpusların özgürlüğü dileği ile

[Güney] Azerbaycan Siyasi Mahpuslarını Müdafaa Komitesi - ASMEK

Komite sözcüsü:
Alirza JAVANBAKHT
quluncu@gmail.com

Devamını oku...

11 Kasım 2007 Pazar

İRAN’DA AZERBAYCANLI SİYASİ AKTİVİST VE GAZETECİLERİN TUTUKLANMASI DEVAM ETMEKTEDİR

ASMEK KURUCU ÜYESİ TUTUKLANDI

Mayıs – Haziran 2006 ayaklanması(İran devletinin resmi gazetesi olan İran gazetesindeki bir karikatür bu ayaklanmalara neden oldu. Güney Azerbaycan’ın tüm kentlerinde yüz binlerin katılımıyla gerçekleşen gösterilerde 50’den fazla ölü, yüzlerce yaralı ve binlerce tutuklu olmuştur.) ve ondan sonraki süreçte gözaltına alınan birçok Azerbaycanlı siyasi ve kültürel aktivist o cümleden çok sayıda gazeteci, insan hakları savunucusu ve üniversite hocasının tutukluluğu; yargısız, hükümsüz ve avukatsız şekilde devam ettiği bir halde, halen de İran’da Azerbaycanlı aktivistleri tutuklama dalgası devam etmektedir. Dr. Muhammed Ali HAYDARİ, İlgar MERENDLİ(ASMEK’in kurucu üyesi) ve Mir Kasım SEYİDİNZADE isimli üç gazetecinin adı en son tutuklananların listesine dâhildir. Ankara Üniversitesinde yüksek lisans öğrencisi olan Muhammed NÜSRETİ’nin yaklaşık 45 gün önce Türkiye’den İran’a geçerken sınırda yakalanmasının haberi daha yeni yayınlanmıştır.

Bazı mahpuslara aileleri ile görüşme imkânı sağlanmasına rağmen Zencanlı gazeteci ve insan hakları savunucusu Said METİNPUR, Zencan kenti siyasi aktivistlerinden Celil GANİLU ve Behruz SEFERİ, avukat Salih KAMRANİ ve üniversite hocası Abdullah ABBASİ CAVAN halen avukat edinme hakları görmezden gelinerek tutuklu olarak inceleme ve soruşturmaların soncunu beklemekteler. Bütün bunlarla birlikte Behruz SEFERİ’nin eşi Leyla HAYDARİ ve Sa’id METİNPUR’un kardeşi Ali Rıza METİNPUR’un tutukluluğu hala devam etmektedir.

Hatırlatmalıyız İran yasaları inceleme ve soruşturma aşamasında zanlıya avukat edindirmemek hakkını mahkemeye tanımaktadır. Azerbaycanlı aktivistlerin “ülke güvenliği aleyhinde faaliyet etmek” ile suçlanmaları sıradan bir durum haline geldiğinden Ceza Kanunu’nun 128. madde fıkrası –bu madde ülke güvenliği aleyhine olan suçlarla ilgili, inceleme ve soruşturma aşamasında avukat edinmesini yargıcın isteğine tabi tutmaktadır- her zaman tutukluğun ilk aylarında Azerbaycanlı aktivistlerin avukatsız kalmasına neden olmaktadır.

Azerbaycan Siyasi Mahpuslarını Müdafaa Komitesi (ASMEK) kendi kurucu üyesi İlgar MERENDLİ’nin (Yakup SALİKİNİA) ve geniş çaptaki başka siyasi Azerbaycanlı aktivist, insan hakları savunucusu, gazeteci ve… tutuklamasını, siyasi mahpusların avukat edinmesinin önlenmesini, itiraf alma amacıyla siyasi mahpuslara fiziksel ve psikolojik işkence yapılmasını ve haberlerin yayılmasını önlemek amacıyla tutukluların ailelerine baskı uygulanmasını şiddetle kınamakta ve tüm özgür medya ve insan hakları savunma kuruluşlarını Azerbaycanlı siyasi mahpusları savunmaya çağırmaktadır.

AZERBAYCAN’DA YENİ TUTUKLAMALAR

İlgar MERENDLİ (Yakup SALİKİ NİA): Azerbaycanlı gazeteci, insan hakları savunucusu ve Azerbaycan Siyasi Mahpuslarını Müdafaa Komitesi (ASMEK) kurucu üyesidir. 31 Ekim 2007 Çarşamba akşam saatlerinde İTTİLAAT (İstihbarat Bakanlığı) görevlilerince tutuklanmıştır. Eşi Bayan Baharek SALİKİNİA’nın söylediklerine esasen İttilaat memurları 2 saatten daha fazla bir süre ev araması yapıp aramadan sonra eşi ve eşine ait olan bazı özel eşyaları o cümleden bazı kitaplar ve kamerayı yanlarınca İttilaat’a götürmüşler. Bayan SALİKİNİA’nın söylediğine göre zapt edilen kitapların hiç birisi ülke kanunlarına aykırı mahiyet taşımamaktadır. İlgar MERENDLİ 5 Kasım Pazartesi Evin hapishanesinde eşi ile görüşmüştür.

Merend kenti nüfus kütüğüne kayıtlı olan İlgar MERENDLİ (34) Tebriz Üniversitesinden mezun olup matbaacılık ve reklâmcılık işi ile meşguldür. Gazetecilik faaliyetlerine 15 sene önce başlamıştır. Kendisinin Selam ve Furug-i Azad-i gazetelerinde; Asr-i Azad-i, Ümid-i Zencan, Şems-i Tebriz, Nevid-i Azerbaycan ve Ahrar haftalık dergilerinde ve Ses, Çağrı ve Yol gibi öğrenci dergilerinde çok sayda yazısı yayınlanmıştır. Bütün bunlarla bir zamanda İlgar SALİKİNİA birçok önde gelen Azerbaycanlı öğrenci dergisinin tasarım ve yayınlanmasında katkıda bulunduğundan Azerbaycan öğrenci hareketlerinde önemli rol üstlenmiştir.

İlgar MERENDLİ 2002 yılında ASMEK kurucu heyetinde yer almış Nisan 2004’te ASMEK’in üyeleri Urmiye, Zencan, Kerec ve Tahran kentlerinde tutuklandığında 2 gün süreyle gözaltına alınmış ve soruşturmaya tabi tutulmuştur. Kendisi aynı zamanda Azerbaycan Gençler Evi sivil toplum örgütünün (N.G.O) temelini atanlardandır. Bu N.G.O. Tahran’da faaliyet gösteren Azerbaycanlı sivil toplum örgütlerinin önde gelenlerinden olup Azerbaycan’ın bazı kentlerinde o cümleden Merend ve Marağa’da şubeleri bulunmaktadır.

Dr. Muhammed Ali HAYDARİ: gazeteci, Tebriz ve Marağa üniversitelerinde siyaset bilimleri hocasıdır. 27 Ekim 2007 Cumartesi Tahran’ın Beheşti caddesindeki iş yerinden çıkarken İttilaat görevlilerince tutuklanmıştır. Memurlar kendisini tutukladıktan sonra evine götürmüş ev araması yaptıktan sonra kitapları, el yazıları ve diz üstü bilgisayarını da zapt etmişler.

Dr. Haydari Tahran Üniversitesi’nde yayınlanan Düzgün Xeber [Düzgün Haber] dergisinin sorumlu müdürü ve “Azerbaycan Öğrenci Yayınları Topluluğu”nun genel sekreteri olarak çalışmıştır. Bununla birlikte Dr. Haydari’nin Azerbaycan Milli Hareketi ile ilgili farklı yayın organlarında yayınlanmış çok sayda yazısı bulunmaktadır. Dr. Haydari Tahran Üniversitesi Uluslar arası İlişkiler bölümünden doktora mezunu olup Taavon [Emektaşlık] Bakanlığı uluslararası ilişkiler bürosunda çalışmaktadır. 40 yaşında olan Dr. Haydari Merend Nüfus kütüğüne kayıtlıdır.

Mir Kasım SEYİDİNZADE: gazeteci ve eski öğrenci aktivisttir. 1 Kasım 2007 Perşembe günü Tahran’da tutuklanmış halen Evin hapishanesi 209. koğuşta tutuklu bulunmaktadır. Seyidinzade Tahran Üniversitesi Siyasi Bilimler bölümü mezunu ve Hemşehri gazetesinin siyasi sayfasının yorumcusudur. Öğrencilik döneminde Tahran Üniversitesi’nde yayınlanan Farsça – Türkçe Düzgün Xeber [Düzgün Haber] öğrenci dergisinin imtiyaz sahibi ve sorumlu müdürü olmuş, mezun olduktan sonra bu görevi Dr. Haydari’ye devretmiştir. 27 yaşında olup Culfa nüfus kütüğüne kayıtlıdır.

Muhammed NÜSRETİ: Azerbaycan Milli Hareketi’nin aktivistlerinden ve Ankara Üniversitesi İstatistik Bölümü yüksek lisans öğrencisi olan Nüsreti yaklaşık olarak 45 günden beri Tahran’ın Evin hapishanesinde hapiste bulunmaktadır. Nüsreti ve Ankara Üniversitesi İngiliz Dili Bölümü doktora öğrencisi olan eşi Şehrzad AZERMİ, 25 Eylül 2007 tarihinde Nüsreti’nin hasta olan annesini ziyaret amacıyla Türkiye’den İran’a geçerken sınır kapısında İran gümrüğü güvenlik güçlerince gözaltına alınmışlardır. Tutuklamadan bir hafta sonra Nüsreti’nin annesinin vefat etmesi nedeni ile Nüsreti’nin eşi serbest bırakılmış fakat Nüsreti’nin kendisi sadece annesinin yas törenine katılabilmesi için geçici olarak serbest bırakılmış törenden sonra tekrar Tahranın Evin hapishanesine gönderilmiştir. Kendisi de bir hafta gözaltında kalan Şehrzad AZERMİ 5 Kasım 2007 tarihinde Evin hapishanesinde eşi Muhammed NÜSRETİ ile görüşmüştür. Nüsreti bu güne kadar avukat edinme hakkını kullanamamıştır. Nüsreti’nin ailesi güvenlik güçlerince baskı altında tutulduğundan, tutuklanma haberi çok geç yayılmıştır. 33 yaşında olan Muhammed NÜSRETİ, Hoy kenti nüfus kütüğüne kayıtlıdır.

AZERBAYCAN SİYASİ MAHPUSLARININ SON DURUMU

Azerbaycan Milli Hareketi’nin Zencanlı aktivistlerinden olan Mayıs 2006’da İran Gazetesinde yayınlanan Türklere hakaret içerikli makale ve karikatüre tepki olarak Azerbaycanlıların genel ayaklanmasının yıldönümünden birkaç gün sonra gözaltına alınan Behruz SEFERİ ve Celil GANİLU Zencan’ın Seferabad hapishanesine gönderildiler. 28 Ağustos 2007 tarihinde tutuklanan Behruz SEFERİ’nin eşi Leyla HAYDARİ ve siyasi mahpus Sait METİN PUR‘un kardeşi Ali Rıza METİNPUR da bu hapishanede tutuklu bulunmaktalar. Diğer Zencanlı aktivist gazeteci Sa’id METİNPUR da gözaltına alınmasından beş ay geçmesine rağmen hala durumu belli olmadan gözaltında tutulmaktadır. Mahpusları Savunma Derneği’nin üyesi Muhammed Rıza FAKİHİ’nin Metinpur’un avukatlığını üstlenme isteği reddedilmiştir.

Tahran Recai Üniversitesi’nin öğretim kadrosu Abdullah ABBASİ CAVAN, bilinen Azerbaycanlı avukat Salih KAMRANİ, İlgar MERENDLİ ve Muhammed NÜSRETİ aileleri ile görüşebilmişler. Abbasi Cavan’ın kardeşi Yedullah ABBASİ CAVAN’ın söylediklerine istinaden Abbasi Cavan çok zayıflamış son derece mahçur bir durumdadır. Diğer aileler de tutuklu bulunan aile mensuplarının psikolojik durumlarının iyi olmadığını söylemekteler. Salih KAMURANİ’nin eşi Mina ASGERİ kalp rahatsızlığı olan eşinin sağlık durumundan endişe duyduğunu ifade etmiştir.

Elyaz YEKENLİ (Ali HUDABAHŞ): gazeteci ve kapatılmış Sedaye Urmiye haftalık derginin yazarlarından olup 12 Aralık 2006 tarihinden itibaren tutuklu bulunan Yekenli 20 günlük bir süre için geçici olarak izine gönderilmiştir. İslami Devrim Mahkemeleri Urmiye 1. şubesinin verdiği hükme göre 12 Aralık 2007’de Yekenli’nin bir yıllık hapis süresi bitmelidir. Yekenli Güney Azerbaycan İstiklal Partisi (GAİP) üyeliği ile beraber makale yazmak ve konuşma yapmak sureti ile Pantürkist düşünceleri yaymak suçlarından yargılanmıştır. Kendisine verilen hükümde 12 Aralık 2006 tarihinde “21 Azer” (Azerbaycan Milli Hükümeti’nin kuruluş günü -1945-) kutlama törenleri sırasında yakalandığında yanında bir çanta dolusu Seyid Cafer PİŞEVERİ (Azerbaycan Milli Hükümeti’nin başkanı) posterleri ve yasadışı bildiriler bulunduğu kaydedilmiştir.

Ayrıca Mustafa MEYDANNEVERD, Mehdi NURİ(Elman) ve öğrenci Hadi HEMİDİ (Urmiye), İbrahim MOİNİ ve Rıza PAŞAYİ (Sulduz - Nagada), Abbas LİSANİ (Erdebil), Amir Abbas BENAYİ KAZİMİ ve Ali ŞADİ (Tebriz) de başka tutuklulardan bazılarıdır.

Azerbaycan Milli Hareketi’nin Eherli aktivisti Cevad HASANPUR 22 Ekim 2007 tarihinde 200 milyon riyal rehin karşılığında geçici olarak Eher hapishanesinden serbest bırakılmıştır. Hasan Pur 3 Aralık 2006 tarihinde Tebriz’de tutuklanmıştır.

Diğer Azerbaycan Milli Hareketi aktivisti Habib MEHRİ 16 Ekim 2006’da Tebriz’de yakalanmış fakat rehin karşılığında daha sonra yargılanmak üzere Salı verilmiştir.

Dört ay önce Muğanşehr’te (Germi) tutuklanan diğer Azerbaycan Milli Hareketi aktivisti Mesud SULTANİ rehin karşılığında serbest bırakılmıştır.

AKTİVİSTLERE VERİLEN HÜKÜMLER

Azerbaycan Milli Hareketi’nin Muğnlı aktivistlerinden Ramin BEHRAMNEJAD, Siyamek TAVASSOLİ, Hasan BALAİ ve? KHAKRUR’a Mayıs 2006 ayaklanmasında Tebriz’de gösterilere katıldıkları gerekçesi ile tutuklandıktan sonra İslami Devrim Mahkemeleri Tebriz şubesinde yargılanarak verilen 80 kırbaç cezası infaz edildi.

Erdebil’den alınan bilgilere istinaden Dünya Anadili Günü (21 Şubat 2007) protestoları öncesinde tutuklanan Erdebilli aktivist Ramin SADIKİ ASL Erdebil Temyiz Mahkemesi 4. şubesi tarafından 50 kırbaç ve 3 milyon riyal para cezasına çarptırılmıştır.

Eylül 2006 okulların açılış günü protestolarında (Türk Dilinin okullarda okutulmamasına yapılan protesto yürüyüşleri) güvenlik güçlerince gözaltına alınan Erdebilli Azerbaycan Milli Hareketi aktivistleri Mensur CİDDİ ve öğrenci Asker EKBERZADE’ye verilen hapis cezası Erdebil Temyiz Mahkemesinde onaylandı. Erdeil İl Mahkemesi 105. şubesinin verdiği hükme göre iki aktivist kişi başına 4 ay kesin hapis çekmeliler.

Avukat Seyid Muhammed Rıza FAKİHİ, İSNA haber ajansı ile konuşmasında müvekkili Amir Hüseyin MUVVEHHİDİ’ye verilen hükme itiraz ve gözden geçirme isteğinin İslami Devrim Mahkemeleri Mişkin Şehr şubesinde kaydedildiğini bildirmiştir. Mişkin Şehr’li gazeteci Muvvehhidi yasadışı örgüt üyeliği ve ülke güvenliği aleyhinde faaliyet suçundan yargılanarak 4 ay hapis cezasına çarptırılmış fakat daha sonra hükmün infazı 2 yıl ertelenmiştir.

BASIN

Germi kenti yarı özel Peyam-i Nur üniversitesinde Türkçe ve Farsça yayınlanan “Addım” [Adım] öğrenci dergisi üniversite yetkililerince kapatılmıştır.

AKTİVİSTLERİN YARGILANMASI

Miyandoab’lı (Koşaçay) aktivistlerin mahkemeleri Mahabad kentinde yapıldı. Bu mahkemede Behbud GULİZADE, Celal KUYDERLU, Şahin HASANİ, Daryuş ANDALİBYAN, Muhsin FERAMERZİ, Behkam MUHAMMEDİ, Ali SULTANİ, Mustafa DOVLETKHAH, Murtaza LEK, Eynullah AHENGERİ, Amir SAGAFİ, Amir AGAZADE, Veliullah ZÖHRABİ ve Yusuf ŞÜKRİYAN yargılanmışlar. Bu aktivistlerin çoğu Mayıs 2006 ayaklanmalarının yıldönümünden önce tutuklanıp yaklaşık bir ay sonra serbest bırakılmışlardır. Adı geçen aktivistler mahkemeden karar çıkmasını beklemekteler.

Tüm siyasi ve düşünce mahpuslarının özgürlüğe kavuşması dileği ile

Azerbaycan Siyasi Mahpuslarını Müdafaa Komitesi (ASMEK)

Komite sözcüsü Alirza JAVANBAKHT:
quluncu@gmail.com

Devamını oku...

31 Ağustos 2007 Cuma

Amir Abbas Banayi Kazimi (Emir Abbas Benayi Kazımi) (E), Azerbaycanlı anadil hakları aktivisti

KAMUSAL BELGE
AI Indeks: MDE 13/108/2007
31 Ağustos 2007

UA 229/07 Vicdan Mahpusu/ İşkence Görme Riski

İRAN: Amir Abbas Banayi Kazimi (Emir Abbas Benayi Kazımi) (E), Azerbaycanlı anadil hakları aktivisti

Azerbaycanlı anadil hakları aktivisti Emir Abbas Benayi Kazımi 14 Mayıs günü Tebriz'deki evinde gözaltına alınmış ve darp edilmiştir. Raporlara göre Kazımi önce İstihbarat Bakanlığının gözaltı merkezinde tutulmuş, daha sonra 1 Ağustos'ta Tebriz Hapishanesine yerleştirilmiş ve burda annesi tarafından ziyaret edilebilmiştir. Bayan Kazımi, Voice of America (VOA) radyosunun Azerbaycan bölümüne, oğlunun işkence gördüğünü açıklamıştır. Ertesi gün Kazımi tekrar Tebriz'deki İstihbarat Teşkilatı Merkezine götürülmüştür, burda işkence görme riskiyle karşı karşıyadır. Aktivistin suçlamaları belirtilmemiştir.

Aktivistin annesi Cemile Kazımi 4 Ağustos'ta VOA Radyosunun Azerbaycan bölümüyle yaptığı röportajda oğlunun İran'da Azerbaycanlıların anadilini kullanma haklarını savunduğu için gözaltına alındığını söylemiştir. Kazımi, oğlunun işkence gördüğünü ve dişlerinin kırıldığını, saçlarının yolunduğunu ve yüzü ile vücudunun çeşitli yerlerinde morluklar olduğunu belirtti.

Aktivisti gözaltına alındığından beri tek bir kez görebilen babası Rahim Banayi Kazimi, oğlunun, durumuna dikkat çekmek için açlık grevine başladığı ancak buna devam edip etmediğinin bilinmediğini açıklamıştır.

GENEL BİLGİLENDİRME: İrandaki Azerbaycanlılar çoğunlukla Şii Müslüman olup Türki bir dil konuşurlar. İran'ın en büyük azınlığı olarak bilinen bu halk genelde ülkenin kuzeyinde ve başkent Tahran'da yoğundurlar. İrandaki Azerbaycanlıların çoğu, anayasal hakları olan Azerbaycan Türkçesinde eğitim dahil olmak üzere daha geniş kültürel haklar talep etmektedirler. Küçük bir azınlık İran Azerbaycanı’nın İran’dan ayrılarak Azerbaycan Cumhuriyeti’ne katılmasını desteklemektedir. Azerbaycan kültürel kimliğini ve anadili kullanım haklarını savunanlar genellikle pan-Türkizm yayılmacılığı yaparak ülke güvenliğine karşı eylemlerde bulunmak” gibi belli belirsiz sözlerle bezenmiş suçlamalarla karşılaşmaktadır.

2006 yılının Mayıs ayında, Azerbaycanlı nüfusun çoğunlukta olduğu kuzeybatı şehirlerinde, İran devlet gazetesinin Azerbaycanlılara yönelik hakaret içeren yayınına karşı protestolar başladı. Yüzlerce katılımcı protestolar sırasında ve sonrasında tutuklandı. 2006 yılının Eylül ayında eğitim-öğretim yılının boykotu, 2007 yılının Şubat ayında Dünya Anadili kutlamaları ve 2006 Mayıs protestolarının yıldönümleri gibi Azerbaycan toplumu için önemli olan diğer tarihlerde de gözaltı dalgaları yaşanmaktadır.

ÖNERİLEN EYLEM: Lütfen Farsça, Türkçe, İngilizce, Fransızca, Arapça ya da kendi dilinizde bir mektup yazarak en kısa sürede gönderin. Mektubunuzda:

- Emir Abbas Benayi Kazımi'nin 14 Mayıs'tan beri avukata ve sağlık yardımına erişimi olmadan gözaltında tutulup işkenceye maruz kaldığı yönündeki raporlar nedeniyle endişe duyduğunuzu belirtin;

- Yetkilileri işkence iddialarını araştırmaya ve aktivisti işkence ve kötü muamele riskinden korumaya çağırın;

- Yetkililere Emir Abbas Benayi Kazımi'nin ihtiyaç duyduğu sağlık yardımına erişimini sağlamaları çağrısında bulunun;

- Aktivistin gözaltına alınma nedenini ve ona karşı yöneltilen suçlamaları detaylarıyla sorun;

- Yetkilileri, uluslararası standartlara göre adli bir suçla yargılanmadığı takdirde Emir Abbas Benayi Kazımi'yi serbest bırakmaya çağırın;

- Emir Abbas Benayi Kazımi'nin sadece İran'daki Azerbaycan toplumunun anadilini kullanma haklarını savunduğu için gözaltına alınan bir "vicdan mahpusu" (düşünce suçlusu) olduğunu ve bundan endişe duyduğunuzu belirtin.

Devamını oku...

23 Ağustos 2007 Perşembe

Sağlık Endişesi: Saleh Kamrani (E), avukat ve insan hakları savunucusu

KAMUSAL BELGE
AI Indeks: MDE 13/105/2007

23 Ağustos 2007

UA 220/07 Vicdan Mahpusu/ İşkence ve Kötü Muamele Korkusu/ Sağlık Endişesi
İRAN - Saleh Kamrani (E), 35 yaşında, avukat ve insan hakları savunucusu

İnsan hakları savunucusu Saleh Kamrani 18 Ağustos günü gözaltına alınmıştır ve şu anda Tahran'ın Evin Hapishanesinin İstihbarat Bakanlığının kontrolünde olan 209. bölümünde tutulmaktadır.Burda işkence ve kötü muamele görme tehlikesi altında olan Kamrani, kalp sorunu nedeniyle düzenli sağlık yardımına ihtiyaç duymaktadır.

Uluslararası Af Örgütü, tutuklunun bir avukat olarak yaptığı kanuna uygun faaliyetleri, ve uluslararası anlaşmalarla tanınmış ifade ve örgütlenme özgürlüğünü kullanarak İran'daki Azerbaycan toplumunun daha geniş haklar kazanmasına yönelik aktiviteleri nedeniyle gözaltına alınan bir "vicdan mahpusu" olduğuna inanmaktadır.

Kamrani Tahran yakınlarındaki Kerej şehrinde bir aile düğününde gözaltına alınmıştır. Sivil giyimli dört memur onu düğün evinden alıp yaşadığı eve götürmüş, orayı arayarak bilgisayarına, belgelerine, aile fotograflarına ve eşinin kamerasına, evin sahibine ait belgeler ve fotograflarla birlikte el koymuşlardır.

Ailesi 21 Ağustos günü kıas bir telefon görüşmesinde eşine 209. bölümde tutulduğunu söyleyene kadar onun durumu hakkında bilgi alamamışlardır. Kamrani, anadili olan Azerbaycan Türkçesinde konuşmasına izin verilmediği için Farsça bilmeyen annesiyle konuşamamıştır. Verilen bilgilere göre o neden gözaltına alındığını bilmediğini, ancak 2006'da üç ay boyunca İran'daki Azerbaycanlılar ve diğerleri adına yaptığı barışçıl aktiviteler sebebiyle tutuklanmasıyla ilgili olabileceğini düşündüğünü belirtmiştir.

Kamrani 14 Haziran 2006 günü işten evine doğru giderken gözaltına alınmıştı. Ailesi, onun Evin Hapishanesinin 209. bölümünde tutulduğu bilgisini 18 Haziran'da alabilmişti. 97 gün boyunca tecritte tutulan Kamrani psikolojik işkenceye maruz kalmış, hayatının her yönüyle ilgili sorgulanmış ve eşinin tutuklanacağına dair tehdit edilmiştir. Raporlara göre suç kanıtı olarak son 15 yılda yaptığı konuşmalar, röportajlar ve yazışmalar, kayıtlı telefon görüşmeleri ve SMS mesajları, kardeşlerinden işkence altında alınan ifadeler ve hatta yetkililer tarafından "Batı etkisinde olmanın bir ispatı" olarak görülen kravatlı bir fotografı gösterilmiştir.

Kamrani, Uluslararası Af Örgütü gibi insan hakları kuruluşlarıyla iletişim kurmak ve aralarında İsraillilerin de bulunduğu yabancılarla ilgide olmakla suçlanmıştır. Kalp ritim bozukluğu nedeniyle alması gereken ilaçlarını kullanması engellenmiş ve bunun sonucunda sağlık durumu bozulmuştur. (Bkz.: UA 171/06, MDE 13/067/2006) 18 Eylül 2006 tarihinde "sistem aleyhine propaganda yapmak" suçlamasıyla beş yıl için ertelenen bir yıl hapis cezasına çarptırılmıştır. Kamrani serbest bırakılmıştır ancak avukatlık mesleğini yapması için gerekli olan avukat kartı yetkililer tarafından alıkoyulmuştur.

GENEL BİLGİLENDİRME: İrandaki Azerbaycanlılar çoğunlukla Şii Müslüman olup Türki bir dil konuşurlar. İran'ın en büyük azınlığı olarak bilinen bu halk genelde ülkenin kuzeyinde ve başkent Tahran'da yoğundurlar. İrandaki Azerbaycanlıların çoğu, anayasal hakları olan Azerbaycan Türkçesinde eğitim dahil olmak üzere daha geniş kültürel haklar talep etmektedirler. Küçük bir azınlık İran Azerbaycanı’nın İran’dan ayrılarak Azerbaycan Cumhuriyeti’ne katılmasını desteklemektedir. Azerbaycan kültürel kimliğini ve anadili kullanım haklarını savunanlar genellikle pan-Türkizm yayılmacılığı yaparak ülke güvenliğine karşı eylemlerde bulunmak” gibi belli belirsiz sözlerle bezenmiş suçlamalarla karşılaşmaktadırlar.

2006 yılının Mayıs ayında, Azerbaycanlı nüfusun çoğunlukta olduğu kuzeybatı şehirlerinde, İran devlet gazetesinin Azerbaycanlılara yönelik hakaret içeren yayınına karşı protestolar başladı. Yüzlerce katılımcı protestolar sırasında ve sonrasında tutuklandı. 2006 yılının Eylül ayında eğitim-öğretim yılının boykotu, 2007 yılının Şubat ayında Dünya Anadili kutlamaları ve 2006 Mayıs protestolarının yıldönümleri gibi Azerbaycan toplumu için önemli olan diğer tarihlerde de gözaltı dalgaları yaşanmaktadır.

ÖNERİLEN EYLEM: Lütfen Farsça, İngilizce, Fransızca, Arapça ya da kendi dilinizde bir mektup yazarak en kısa sürede gönderin. Mektubunuzda:

18 Ağustos'tan beri gözaltında tutulan Saleh Kamrani'ye yönelik endişelerinizi belirtin ve yetkilileri, İran'daki Azerbaycanlılar adına yaptığı barışçıl faaliyetler nedeniyle gözaltına alındığı için "vicdan mahpusu" (düşünce suçlusu) sayılan aktivisti hiç bir ön koşul olmadan hemen serbest bırakmaya çağırın;

- Kamrani'nin gözaltına alınmasının sebebini ve ona karşı yöneltilen suçlamaları sorun;

- Yetkililere onu işkence ve kötü muameleden korumaları çağrısında bulunun;

- Yetkililerden, aktiviste ailesiyle düzenli iletişim kurma ve hemen avukat tutma izni verilmesini, ayrıca gereken sağlık yardımının sağlanmasını isteyin.

Devamını oku...

İRAN - Sa'id Metinpour (E) (Said Metinpur) - gazeteci, Azerbaycanlı kültürel haklar aktivisti

KAMUSAL BELGE - AI İndeksi: MDE 13/106/2007
23 Ağustos 2007

UA 137/07 (MDE 13/068/2007, 7 Haziran 2007) İşkence ve Kötü Muamele Korkusu/ Olası Düşünce Mahkumu Raporuyla ilgili Ek Bilgi

İRAN - Sa'id Metinpour (E) (Said Metinpur) - gazeteci, Azerbaycanlı kültürel haklar aktivisti

Said Metinpur'un halihazırda Tahran'ın Evin Hapishanesinin İstihbarat Bakanlığı yönetimindeki 209. bölümünde tutulduğu bilinmektedir. Onun, videoya kaydedilecek şekilde "itiraf" vermesi için işkence gördüğü bildirilmiştir. Diğer tutukluların verdiği bilgilere göre, maruz kaldığı kötü muamele sonucu sağlık durumu kötüleşmiştir.

Metinpur 25 Mayıs'ta kuzey-batıdaki Zenjan şehrinde gözaltına alınmıştı. Uluslararası Af Örgütü onun, İran'daki Azerbaycan toplumu adına yaptığı barışçıl aktiviteler nedeniyle gözaltına alınan bir vicdan mahpusu (düşünce suçlusu) olduğuna inanmaktadır. Ailesi ve avukatıyla görüşmesine izin verilmeyen tutuklunun dış dünyayla tek bağlantısı, ailesiyle yaptığı son derece kısa süren bir kaç telefon konuşması olmuştur.

Said Metinpur Mayıs ayındaki tutuklanmasından önce 2007 yılının Şubat ayında UNESCO tarafından Uluslararası Dünya Anadili Günü ilan edilen 21 Şubat günü barışçıl gösterilere katılmasıyla ilgili olarak 10 gün boyunca gözaltında tutulmuştur.

GENEL BİLGİLENDİRME: 2007 yılının Mayıs ayında İran'daki Azerbaycanlılar devlet gazetesinde yayınlanan ve bu toplumun büyük çoğunluğunu rencide eden bir karikatüre karşı protestoların yıldönümü nedeniyle gösteriler düzenlediler. 2006 yılının Mayıs'ındaki protesto gösterilerinde 19 katılımcının öldürüldüğü ve yüzlercesinin gözaltına alındığı rapor edilmişti.

ÖNERİLEN EYLEM: Lütfen Farsça, İngilizce, Fransızca,Arapça ya da kendi dilinizde bir mektup yazarak en kısa sürede gönderin. Mektubunuzda:

- Said Metinpur'un işkence gördüğüne dair raporlar nedeniyle endişe duyduğunuzu belirtin;

- Yetkililere, Said Metinpur'a yönelik işkence iddialarını soruşturarak sorumluları yargılamaları çağrısında bulunun;

- Yetkililerden, Metinpur'a ailesiyle düzenli iletişim kurma ve avukat tutma izni verilmesini, ayrıca talep ederse sağlık yardımı sağlanmasını isteyin;

- İran'daki Azerbaycan toplumu adına yürüttüğü barışçıl aktiviteler nedeniyle gözaltına alınan bir vicdan mahpusu (düşünce suçlusu) olan Said Metinpur'un hiç bir ön koşul olmadan bir an önce serbest bırakılmasını talep edin.

Devamını oku...

20 Haziran 2007 Çarşamba

Uluslararası Af Örgütü- İRAN: 2006 Yıllık Raporu

İran İslam Cumhuriyeti

Devlet Başkanı: İran İslam Cumhuriyeti Lideri: Ayetullah Seyyid Ali Hamaney
Hükümet Başkanı: Cumhurbaşkanı: Dr. Mahmud Ahmedinejad
Ölüm Cezası: Uygulanıyor
Uluslararası Ceza Mahkemesi: İmzalandı

Sivil toplumun temel ifade ve toplanma özgürlüğüne yönelik kısıtlamalar artarken ülkede insan hakları durumu gerilemiştir.

Aralarında vicdan mahpuslarının (düşünce suçlularının) da bulunduğu siyasi tutuklular, geçen yıllarda adil olmayan yargı süreçloeri sonunda verilen hapis cezalarını çekmeye devam etmişlerdir. 2006'da, çoğunluğu gösteriler sırasında ya da sonrasında olmak üzere binlerce yeni gözaltı yaşanmıştır. Aralarında gazeteciler, öğrenciler ve avukatların da bulunduğu insan hakları savunucuları keyfi olarak tutuklanmış, aileleriyle görüşmeleri ve avuka ttutmaları engellenmiştir. Özellikle mahkemeye çıkarılmadan önceki gözaltı sürecinde yaşanan işkence, olağan bir durum olarak kalmaya devam etmiştir. En az 177 kişi idam edilmiştir, bunlardan en az dördü iddia edilen suçun işlendiği sırada 18 yaşından küçük olup biri, idam edildiği sırada 18 yaşının altındaydı. İki kişinin ise taşlanarak öldürüldüğü rapor edilmiştir. Kırbaçlama, organ kesme ve göz oyma cezaları halen uygulamadadır. İdam edilen ve bedensel cezalara çarptırılanların gerçek sayısının, rapor edilenlerden çok daha fazla olmasına ihtimal verilmektedir.

Azınlıklara Yönelik Baskı
Etnik ve dini azınlıklara yönelik ayrımcı yasa ve uygulamalar, sosyal ve siyasi huzursuzluk kaynağı olmaya devam etmektedir.

Azerbaycanlılar:
Mayıs ayında, nüfusunun çoğunluğu Azerbaycanlılardan oluşan kuzey-batı şehir ve kasabalarında devlet tarafından yönetilen İran gazetesinde yayınlana ve Azerbaycanlıları rencide eden karikatüre yönelik kitlesel protesto gösterileri yapılmıştır. Yüzlerce gösterici gözaltına alınmış ve raporlara göre çok sayıda katılımcı güvenlik güçleri tarafından öldürülmüştür, ancak resmi kaynaklar gözaltı ve öldürülenlerin sayısını daha az göstermiştir. Diğer gözaltıların çoğu, Haziran'da Keleyber'deki Babek Kalesi toplantısı ve Azerbaycanlıların anadil hakları için yapılan yeni öğretim yılının ilk günü boykotu gibi Azerbaycan toplumu için önemli olan tarihlerde gerçekleşmiştir.

• Vicdan mahpusu (düşünce suçlusu) Abbas Lisani, Erdebil'deki karikatür protestolarına katılımı gerekçe gösterilerek Haziran ayında gözaltına alınıp üç ay boyunca gözaltında tutulmuştur. O, Eylül ayında aralarında "devlet güvenliğini bozma"nın da olduğu suçlamalar nedeniyle 16 ay hapis ve 50 kırbaç cezasına çarptırılmıştır. Ekim ayının sonunda, temyiz başvurusu yaptıktan beş gün sonra tekrar gözaltına alınmış ve daha sonra ailesine, cezasının 18 ay hapis ve üç ay sürgüne çıkarıldığı bildirilmiştir. Lisani, şiddet kullanımına yönelik koşulsuz muhalefetini açıklamıştır. Yılın sonunda O, 2003 ve 2005 yılındaki Babek Kalesi toplantılarına katılımı nedeniyle verilen iki ayrı hapis cezasına çarptırılmıştır.

İşkence ve Zalim, İnsanlık Dışı ve Onur Kkırıcı Cezalandırma

İşence, özellikle gözaltındakilerin avukata erişiminin engellendiği mahkeme öncesi araştırma aşamasında, bir çok hapishane ve gözaltı merkezinde yaygın olmaya devam etmektedir. Raporlara göre en az yedi kişi gözaltında hayatını kaybetmiştir, bunlaraişkence,kötü muamele ve sağlık yardımından mahrum bırakılmanın neden olduğu düşünülmektedir.

• Ondört yaşındaki İran Azerbaycanlısı Muhammed Reza Evezpur, Nisan ayında bir duvara "Ben Türk'üm" yazdıktan sonra hözaltına alınmıştır. Raporlara göre o, gözaltında tutulduğu üç gün içinde 24 saat boyunca ayağından tavana asılmak, aç ve susuz bırakılmak dahil olmak üzere işkence görmüştür. O Eylül ayında tekrar gözaltına alındığında darp edilmiştir.

Devamını oku...

7 Haziran 2007 Perşembe

Azerbaycanlı Aktivistler: Mehdi Mohammadpour (Mehdi Muhammedpur) (E) , Hossein Nasiri (Hüseyin Nesiri) (E)

KAMUSAL BELGE
AI Indeks: MDE 13/070/2007
7 Haziran 2007
UA 140/07 İşkence ve Kötü Muamele Korkusu/ Tecrit Gözaltısı

İRAN - Azerbaycanlı Aktivistler: Mehdi Mohammadpour (Mehdi Muhammedpur) (E) , Hossein Nasiri (Hüseyin Nesiri) (E)

İran'da Azerbaycanlıların haklarını savunan aktivistler Mehdi Muhammedpur ve Hüseyin Nasiri'nin tecritte tutuldukları ve bu nedenle işkence veya kötü muamele riskiyle karşı karşıya oldukları rapor edilmiştir. Aktivistlerin her ikisi de Azerbaycanlıların dil ve kültürel haklarının talep edildiği gösterilere katılmalarıyla bağlantılı olarak gözaltına alınmıştırlar.

Mehdi Muhammedpur 19 Mayıs'ta İran'ın kuzeybatısındaki Erdebil şehrinde sivil giyimli İstihbarat Bakanlığı memurları tarafından gözaltına alınmıştır. Muhammedpurun nerde tutulduğu ve tam olarak neden gözaltına alındığı bilinmemektedir. İddialara göre yetkililer, onu gözaltında tuttuklarını kabul etmekten kaçınmışlardır. Aktivistin ailesi, onun gözaltına alındığına şahit olan bir görgü tanığı tarafından bilgilendirilmişlerdir.

Mehdi Muhammedpur daha önce 11 ve 14 Mayıs tarihleri arasında İstihbarat Bakanlığı memurları tarafından gözaltında tutulmuştu. Raporlara göre gözaltı döneminde kötü muameleye maruz kalmış ve serbest kaldığında ailesi tarafından hastaneye yatırılmıştır. Aktivist 17 Mayıs günü hastaneden taburcu edilmiştir. Uluslararası Af Örgütü'nun onun şu andaki sağlık durumuna ve neyle suçlandığına dair bilgisi yoktur.

Hüseyin Nasiri 27 Nisan'da İstihbarat Bakanlığı memurları tarafından gözaltına alınmış ve "itiraf vermesi" için işkence gördüğü iddia edilmiştir. 4 Haziran'da İstihbarat Bakanlığının gözaltı merkezinden Tebriz Hapishanesine götürülmüştür, bu teminat karşılığında serbest bırakılmayacağını göstermektedir.

GENEL BİLGİLENDİRME: İrandaki Azerbaycanlılar çoğunlukla Şii Müslüman olup Türki bir dil konuşurlar. İran'ın en büyük azınlığı olup resmi istatistiklere göre nüfusun %25-30'luk bölümünü oluşturan bu halk genelde ülkenin kuzeyinde ve başkent Tahran'da yaşamaktadır. İrandaki Azerbaycanlıların çoğu, anayasal hakları olan Azerbaycan Türkçesinde eğitim dahil olmak üzere daha geniş kültürel haklar talep etmektedirler. İran devlet yetkilileri Azerbaycan kültürel kimliğini ve anadili kullanım haklarını savunanlara kuşkuyla bakmaktadırlar.

2007 yılının Mayıs ayında İran'daki Azerbaycanlılar devlet gazetesinde yayınlanan ve bu toplumun büyük çoğunluğunu rencide eden bir karikatüre karşı protestoların yıldönümü nedeniyle gösteriler düzenlediler. 2006 yılının Mayıs'ındaki protesto gösterilerinde 19 katılımcının öldürüldüğü ve yüzlercesinin gözaltına alındığı rapor edilmişti.

2007 yılının Mayıs ayındaki gösterilerde ise Azerbaycanlı kültürel aktivistler "Türk Dilinde Medrese Olmalıdır Herkese" (Türk Dilinde Eğitim) sloganları seslendirdiler. Gösteriler İran'da Azerbaycanlı nüfusun yoğun olduğu bölgelerde güvenlik önlemlerinin artmasına ve tansiyonun yükselmesine neden oldu. Uluslararası Af Örgütü'ne gelen raporlara göre başta Tebriz olmak üzere birçok şehirde güvenlik memurları göstericileri ve hatta yoldan geçenleri gözaltına almıştır. Mayıs'ın son günlerinde Urmiye, Nagade (Sulduz) ve Miyandoab (Koşaçay) şehirlerinde polisin ikişer ya da üçer gruplar halinde yürüyen bütün gençleri durdurup aradıkları bildirilmiştir.

Azerbaycan Siyasi Mahpuslarını Müdafaa Komitesi'nin (ASMEK) internet sitesinde yer alan bilgilere göre son birkaç haftada 500'den çok siyasi aktivist gözaltına alınmış veya ortadan kaybolmuştur.
7 Mayıs'ta Azerbaycan eyaletlerinin milletvekilleri İçişleri Bakanından göstericilere yönelik sert müdahele ve şiddet kullanıldığı iddialarına yanıt vermesini istemişlerdir. Uluslararası Af Örgütü gözaltına alınan Azerbaycanlıların sayısıyla ilgili kesin bilgiye ulaşmaya çalışmaktadır.

ÖNERİLEN EYLEM: Lütfen Farsça, İngilizce, Azerbaycan Türkçesi ya da kendi dilinizde bir mektup yazarak en kısa sürede gönderin. Mektubunuzda:

-Mehdi Muhammedpur ve Hüseyin Nesiri'nin tecritte tutulduğu raporunun endişe verici olduğunu belirtin ve tecritin işkenceye olanak verdiğini hatırlatın;

- Yetkilileri, Muhammedpur ve Nesiri'nin aileleri ve seçecekleri avukatla düzenli iletişim kurmalarını sağlamaya ve gerekirse sağlık yardımı vermeye çağırın;

-Adı geçen aktivistlerin gözaltında insancıl muamele gördüklerinin ve işkence ya da kötü muameleye maruz kalmadıklarının garanti edilmesini isteyin;

-Yetkililere, eğer aktivistler sadece İrandaki Azerbaycan toplumu adına yaptığı barışçıl faaliyetler nedeniyle gözaltına alınmışlarsa Uluslararası Af Örgütü'nün onları "vicdan mahpusları" (düşünce suçluları) olarak gördüğünü ve hiç bir ön şart belirtilmeden bir an önce serbest bırakılmalarını talep ettiğini belirtin.

Devamını oku...

İRAN - Sa'id Metinpour (E) (Said Metinpur) - Azerbaycanlı kültürel haklar aktivisti

KAMUSAL BELGE
AI Indeksi: MDE 13/068/2007
07 Haziran 2007

UA 137/07 İşkence ve Kötü Muamele Korkusu/ Olası Düşünce Mahkumu
İRAN - Sa'id Metinpour (E) (Said Metinpur) - Azerbaycanlı kültürel haklar aktivisti

İran'da Azerbaycanlı toplumun anadilde eğitim hakkı dahil olmak üzere kültürel haklarını savunan aktivist Said Metinpur, 25 Mayıs'tan beri kayıp olup işkence ve kötü muamele görmesi tehlikesi altındadır. Eğer gözaltına alınmışsa, Uluslararası Af Örgütü onun, düşüncelerini barışçıl yollarla ifade ettiği için tutuklanan bir "vicdan mahpusu" (düşünce suçlusu) olduğuna inanmaktadır.

İran'daki Azerbaycanlılar tarafından yayınlanan "Haqqimiz" (Hakkımız) sitesindeki rapora göre Said Metinpur, İran'ın batısındaki Zenjan şehrinde 25 Mayıs akşamı gözaltına alınmıştır. Haber sitesi Advar News'daki başka bir rapora göre ise, İstihbarat Bakanlığından sivil giyimli memurlar Said Metinpur ve eşi Atiye Taheri'yi evlerinin yolunda durdurmuş ve haklarında tutuklama emri olduğunu söylemişlerdir. Memurların Metinpur ve Taheri'ye gösterdikleri tutuklama belgesinin damgasız ve yetkili memur tarafından imzalanmamış olduğu belirtilmiştir. Daha sonra çift, gözleri bağlanarak bir taşıta bindirilmiştir. Taşıt bilinmeyen bir yere doğru sürülüp Said Metinpur oraya bırakılmış, Atiye Taheri ise güvenlik memurları eşliğinde eve götürülmüştür. Raporlara göre memurlar beş saat boyunca evi arayarak çiftin kişisel eşyalarına, defterlerine, kasetlerine ve fotograf albümlerine el koymuşlardır. Daha sonra, çiftin evinin bir üst katında bulunan Metinpur'un babasının evi aranmıştır, memurların burdan birşey alıp almadıkları bilinmemektedir.

Uluslararası Af Örgütü'nün Said Metinpur'un gözaltına alınmasına dair söz konusu raporlar dışında bilgisi yoktur. Atiye Taheri'nin eyaletin savcılığına ve mahkeme yetkililerine başvurarak eşinin nerde bulunduğunu öğrenmeye çalıştığı, ancak bilgi alamadığı açıklanmıştır.

Azerbaycan Milli Hareketi- Zenjan (Harakat-e Melli-ye Azerbaijan – Zenjan) tarafından yayınlanan bildiride, yetkililerin yerel gazetelere Said Metinpur'un ve diğer aktivistlerin gözaltına alınmasıyla ilgili haber yayınlamamaları konusunda baskı yaptıkları açıklanmıştır. (bkz. UA 61/07, MDE 13/067/2007, 7 Haziran 2007)

Said Metinpur 2007 yılının Şubat ayında UNESCO tarafından Uluslararası Dünya Anadili Günü ilan edilen 21 Şubat günü barışçıl gösterilere katılmasıyla ilgili olarak 10 gün boyunca gözaltında tutulmuştur. Gözaltından serbest bırakıldığında yüzünde kan izleri olduğu ve bunun polis tarafından darp edilmiş olabileceği izlenimi yarattığı belirtilmiştir. Detaylı bilgi için bkz.: İran: Etnik azınlıklar yeni bir insan hakları ihlalleri dalgasıyla karşı karşıya, (MDE 13/020/2007, 26 Şubat 2007): http://web.amnesty.org/library/index/engMDE130202007?open&of=eng-IRN

GENEL BİLGİLENDİRME: İrandaki Azerbaycanlılar çoğunlukla Şii Müslüman olup Türki bir dil konuşurlar. İran'ın en büyük azınlığı olup resmi istatistiklere göre nüfusun %25-30'luk bölümünü oluşturan bu halk genelde ülkenin kuzeyinde ve başkent Tahran'da yaşamaktadır. İrandaki Azerbaycanlıların çoğu, anayasal hakları olan Azerbaycan Türkçesinde eğitim dahil olmak üzere daha geniş kültürel haklar talep etmektedirler. İran devlet yetkilileri Azerbaycan kültürel kimliğini ve anadili kullanım haklarını savunanlara kuşkuyla bakmaktadırlar.

2007 yılının Mayıs ayında İran'daki Azerbaycanlılar devlet gazetesinde yayınlanan ve bu toplumun büyük çoğunluğunu rencide eden bir karikatüre karşı protestoların yıldönümü nedeniyle gösteriler düzenlediler. 2006 yılının Mayıs'ındaki protesto gösterilerinde 19 katılımcının öldürüldüğü ve yüzlercesinin gözaltına alındığı rapor edilmişti.

2007 yılının Mayıs ayındaki gösterilerde ise Azerbaycanlı kültürel aktivistler "Türk Dilinde Medrese Olmalıdır Herkese" (Türk Dilinde Eğitim) sloganları seslendirdiler. Gösteriler İran'da Azerbaycanlı nüfusun yoğun olduğu bölgelerde güvenlik önlemlerinin artmasına ve tansiyonun yükselmesine neden oldu. Uluslararası Af Örgütü'ne gelen raporlara göre başta Tebriz olmak üzere birçok şehirde güvenlik memurları göstericileri ve hatta yoldan geçenleri gözaltına almıştır. Mayıs'ın son günlerinde Urmiye, Nagade (Sulduz) ve Miyandoab (Koşaçay) şehirlerinde polisin ikişer ya da üçer gruplar halinde yürüyen bütün gençleri durdurup aradıkları bildirilmiştir.

Azerbaycan Siyasi Mahpuslarını Müdafaa Komitesi'nin (ASMEK) internet sitesinde yer alan bilgilere göre son birkaç haftada 500'den çok siyasi aktivist gözaltına alınmış veya ortadan kaybolmuştur.
7 Mayıs'ta Azerbaycan eyaletlerinin milletvekilleri İçişleri Bakanından göstericilere yönelik sert müdahele ve şiddet kullanıldığı iddialarına yanıt vermesini istemişlerdir. Uluslararası Af Örgütü gözaltına alınan Azerbaycanlıların sayısıyla ilgili kesin bilgiye ulaşmaya çalışmaktadır.

ÖNERİLEN EYLEM: Lütfen Farsça, İngilizce, Azerbaycan Türkçesi ya da kendi dilinizde bir mektup yazarak en kısa sürede gönderin. Mektubunuzda:

- Said Metinpur'un şüphe uyandırıcı bir şekilde kaybolması nedeniyle endişe duyduğunuzu belirtin;

- Yetkililere onun nerde olduğunu bir an önce açıklamaları ve eğer gözaltındaysa, ailesi ve seçeceği avukatla düzenli iletişim kurmasını sağlayarak gereken sağlık yardımını vermeleri çağrısında bulunun;

- Said Metinpur'un gözaltında insancıl muamele gördüğünün ve işkence ya da kötü muameleye maruz kalmadığının garanti edilmesini isteyin;

- Eğer kişisel düşüncelerini barışçıl yollarla ifade ettiği için gözaltına alınmışsa Said Metinpur'un bir "vicdan mahpusu" (düşünce suçlusu) olduğunu ve hiç bir ön şart olmadan bir an önce serbest bırakılması gerektiğini belirtin.

Devamını oku...

İRAN - Azerbaycanlı anadil ve kültürel haklar aktivistleri

KAMUSAL BELGE - AI İndeksi: MDE 13/067/2007
07 Haziran 2007

UA 61/07 (MDE 13/027/2007, 09 Mart 2007) Düşünce Mahkumları/ İşkence Raporuyla ilgili Ek Bilgi

İRAN - Azerbaycanlı anadil ve kültürel haklar aktivistleri:
Esma’il Javadi (İsmail Cavadi) (E), 31 yaşında, gazeteci
Ebulfezl Alilu (E)
Ramin Sadeghi (Sadıki) (E)
Qahreman Qanbarpour (Kahreman Kanberpur) (E)
Adel Allahverdipour (Allahverdipur) (E)
Jelil Qanilu (Celil Ganilu) (E)
Safar Ali Kho’ini (Sefer Ali Khoini) (E)
Ja’far Haqnazari (Cafer Haknazari) (E)

21 Şubat'ta Zenjan'da gözaltına alındıkta yaklaşık 10 gün sonra serbest bırakılan Celil Ganilu, tekrar gözaltına alınmıştır. O, Uluslararası Anadili Kutlamalarıyla ilgili olarak gözaltına alınan 25 kişiden biriydi.

28 Mayıs'ta Advar News internet sitesinde yayınlanan rapora göre Ganilu'nun kardeşi, onun bir önceki gün gece saat 10 sıralarında gözaltına alındığını bildirmiştir.

Uluslararası Af Örgütü, bir vicdan mahpusu (düşünce suçlusu) olmasına ihtimal verilen Celil Ganilu hakkında daha fazla bilgi alamayıp onun güvenliğinden endişe etmektedir. Gizli gözaltının işkence ve kötü muameleye olanak tanıdığı ve uzatılmış tecrit gözaltısının zalim ve onur kırıcı bir cezalandırma yolu olarak kullanılabildiği bilinmektedir.

Azerbaycan Milli Hareketi- Zenjan (Harakat-e Melli-ye Azerbaijan – Zenjan) tarafından 2 Haziran'da yayınlanan "Said Metinpur ve Celil Ganilu Nerdeler?" başlıklı bildiride, yetkililerin ailelerine onların nerde olduğuna dair bilgi vermemelerine ve Zenjan'daki gazetelere, özellikle de konuyla ilgili rapor yayınlayan "Mardom-e No" (Yeni İnsanlar) yayınına tutuklamalarla ilgili bilgi vermemelerine dair baskı yapıldığı iddialarına dikkat çekilmiştir.

Celil Ganilu'nun tekrar gözaltına alınması, Mayıs ayının sonlarında İran'ın Azerbaycanlı nüfusunun yoğun olduğu bölgelerde kitlesel protesto gösterilerinin başladığı dönemde gerçekleşmiştir. Bu gösteriler 22 Mayıs 2006 tarihinde resmi bir gazetede yayınlanan ve İran'daki Azerbaycanlıların büyük çoğunluğunu rencide eden bir karikatürün protesto edilmesinin yıldönümü nedeniyle yapılmıştır. 2006 yılının Mayıs ayındaki protesto gösterilerinde 19 katılımcının öldürüldüğü ve yüzlercesinin gözaltına alındığı rapor edilmiştir.

GENEL BİLGİLENDİRME: İrandaki Azerbaycanlılar çoğunlukla Şii Müslüman olup Türki bir dil konuşurlar. İran'ın en büyük azınlığı olarak bilinen bu halk genelde ülkenin kuzeyinde ve başkent Tahran'da yoğundurlar. İrandaki Azerbaycanlıların çoğu, anayasal hakları olan Azerbaycan Türkçesinde eğitim dahil olmak üzere daha geniş kültürel haklar talep etmektedirler. İran devlet yetkilileri Azerbaycan kültürel kimliğini ve anadili kullanım haklarını savunanlara kuşkuyla bakmaktadırlar.

İran Anayasasının 15. Maddesine göre: "İran halkının resmi ve ortak dili Farsçadır. Resmi yazışmalar, metinler ve senetler ve okullarda okutulan ders kitaplarının bu dilde olması gerekir. Fakat basında ve toplu iletişim araçlarında yerel ve etnik dillerin kullanılması ve okullarda Farsçanın yanında yerel edebiyatın okutulması (öğretilmesi) serbesttir".

Uluslararası Anadili günü UNESCO tarafından ilan edilmiş olup her yılın 21 Şubat tarihinde kutlanmaktadır. Bkz.: Iran: Ethnic minorities facing new wave of human rights violations, (MDE 13/020/200, 26 Şubat 2007) http://web.amnesty.org/library/index/engMDE130202007?open&of=eng-IRN

ÖNERİLEN EYLEM: Lütfen Farsça, İngilizce, Azerbaycan Türkçesi ya da kendi dilinizde bir mektup yazarak en kısa sürede gönderin. Mektubunuzda:

- Celil Ganilu'nun tekrar gözaltına alınarak gizli bir yerde tutulduğuna dair raporlar nedeniyle endişe duyduğunuzu belirtin;

- Yetkilileri Celil Ganilu'ya bir an önce ailesiyle düzenli olarak görüşme ve avukat tuma izni vermeye çağırın;

- Eğer kişisel inançlarını barışçıl şekilde ifade ettiği için gözaltına alınmışsa onun bir vicdan mahpusu (düşünce suçlusu) sayıldığını ve hiç bir ön koşul olmadan bir an önce serbest bırakılması gerektiğini belirtin;

- Celil Ganilu'nun işkence ve kötü muameleden korunarak talep edeceği sağlık yardımının sağlanacağına dair garanti verilmesini isteyin.

Devamını oku...

30 Mayıs 2007 Çarşamba

İRAN - Hossein Forouhideh, veya Khatibi (Hüseyin Furuhide-Hatibi) (E)

PUBLIC
AI İndeksi: MDE 13/062/2007
30 Mayıs 2007

UA 128/07 İdam Cezası/ İşkence

İRAN - Hossein Forouhideh, veya Khatibi (Hüseyin Furuhide-Hatibi) (E)
ve kuzeni Iraj Naji (İrej Naci) (E)

İran'da Azerbaycanlıların anadil ve sosyal haklarını savunan aktivistlerden biri olan Hüseyin Furuhide, her an idam edilme riski altındadır. Aktivistin gözaltında işkenceye maruz kaldığı iddia edilmiştir. Kuzeni İrej Naci tecritte tutulmaktadır ve Uluslararası Af Örgütü onun işkence veya kötü muameleye maruz kalmasından endişe etmektedir.

İran'ın Batı Azerbaycan eyaletinin Hoy şehrinden olan Hüseyin Furuhide, aynı eyaletteki Urmiye İnkılap Mahkemesinin 1. Şubesi tarafından idam cezasına çarptırılmıştır. Raporlara göre o Türkiye için casusluk etmekle suçlanmıştır ancak bu suçlamanın kaynakları bilinmemektedir. Aktivistin, Urmiye şehrindeki İstihbarat Bakanlığı sorgu merkezinde dokuz aydan uzun süredir tutuklu bulunduğu bildirilmiştir. Gördüğü işkence nedeniyle kaburgalarının kırıldığı ve şiddetli titreme krizleri yaşadığı iddia edilmektedir.

Yetkililer Mart ayında Hoy şehrinde yaşayan annesine onun idam edildiğini ve cenazesini gözaltı merkezinden almasını söylemişlerdir. Ancak Furuhide'nin annesi merkeze gittiğinde nöbetçiler hala idam edilmediğini açıklamışlardır. Tutuklunun annesi gözaltı merkezini tekrar ziyaret ettiğinde onu görmesine izin verilmemiştir ve aktivistin işkence görmesinden endişe etmektedir.

Hüseyin Furuhide'nin eşi Türkiye'nin doğusunda yaşayan bir Türk vatandaşıdır. Bayan Furuhide 2006 yılının Eylül ayından beri eşinin durumuyla ilgili bilgi alamadığını açıklamıştır. Hüseyin Furuhide'nin babası ve erkek kardeşi de Türkiye'de yaşamaktadırlar.

Hüseyin Furuhide'nin kuzeni İrej Naci'nin 2006 yılının Ekim ayından beri Urmiye şehrinde tecritte tutulduğu bildirilmiştir. Verilen bilgilere göre o Türkiye adına eylemler yapmak ve Hoy şehrinin halkını 2006 yılının Mayıs ayında İran'daki Azerbaycanlıları rencide eden devlet gazetesi karikatürünü protesto etmeye teşvik etmekle suçlanmaktadır. Söz konusu karikatür ve yazının yayınlanması İran'da Azerbaycanlı nüfusun yoğun olduğu bölgelerde kitlesel gösterilere neden olmuş, devlet memurları göstericilere ateş açmış ve yüzlercesini gözaltına almıştı.

GENEL BİLGİLENDİRME: İrandaki Azerbaycanlılar çoğunlukla Şii Müslüman olup Türki bir dil konuşurlar. İran'ın en büyük azınlığı olarak bilinen bu halk genelde ülkenin kuzeyinde ve başkent Tahran'da yoğundurlar. İrandaki Azerbaycanlıların çoğu, dini azınlıklardan daha az ayrımcılık görmelerine ve ülke ekonomisine entegre olmalarına rağmen, anayasal hakları olan Azerbaycan Türkçesinde eğitim dahil olmak üzere daha geniş kültürel haklar talep etmektedirler. Küçük bir azınlık İran Azerbaycanı’nın İran’dan ayrılarak Azerbaycan Cumhuriyeti’ne katılmasını desteklemektedir. Azerbaycan kültürel kimliğini ve anadili kullanım haklarını savunanlar genellikle İran devlet yetkilileri tarafından pan-Türkizm yayılmacılığı yaparak ülke güvenliğine karşı eylemlerde bulunmak” gibi belli belirsiz sözlerle bezenmiş suçlamalarla karşılaşmaktadırlar.

2006 yılının Mayıs ayında Azerbaycanlılara yönelik hakaret içerikli karikatürün yayınlanması İran'ın kuzeybatı şehirlerinde büyük protesto gösterilerinin başlamasına ve gazetenin geçici olarak kapatılmasına neden oldu. Önceleri Doğu Azerbaycan eyaletinin başkenti Tebriz'de ve başkent Tahran'daki Azerbaycanlı üniversite öğrencileri tarafınan başlayan protestolar zamanla diğer bölgelere yayıldı. 22 Mayıs'ta Tebriz'de dev bir gösteri düzenlendi ve ertesi günlerde bu gösteriler diğer şehirlerde de yapıldı. Protestoların büyük çoğunluğu barışçıldı, ancak bazılarında devlet binalarına saldırılar oldu ve güvenlik güçleri bu gösterilere ölümcül şiddet ve toplu gözaltılarla karşılık verdi. İran'daki bazı Azerbaycanlı kaynaklar söz konusu saldırıların devletin ajanları tarafından düzenlendiğini iddia etti.

ÖNERİLEN EYLEM: Lütfen Farsça, İngilizce, Azerbaycan Türkçesi ya da kendi dilinizde bir mektup yazarak en kısa sürede gönderin. Mektubunuzda:

- Hüseyin Furuhide'nin her an idam edilebilecek olmasından endişe duyduğunuzu belirtin;

- Yetkililere idam cezasını infaz etmemeleri çağrısında bulunun;

-Uluslararası Af Örgütü'nün devletlerin suçluları yargılama sorumluluğuna saygı duyduğunu, ancak zalimane, insanlık dışı ve onur kırıcı bir ceza olan ölüm cezasına tamamen karşı olduğunu belirtin;

- Hüseyin Furuhide'nin işkenceye maruz kaldığı raporlarından endişe duyduğunuzu açıklayın;

- Yetkililerden onun ve kuzeni İrej Naci'nin işkence ve kötü muamele riski altında olmadıklarını garanti etmelerini isteyin;

- Hüseyin Furuhide ve İrej Naci'ye aileleriyle görüşme ve ihtiyaç duydukları sağlık yardımlarını, gerekirse hapishane dışında alma izni verilmesini talep edin,

- Her iki aktivistin suçlamalarıyla ve eğer mahkemeye çıkarıldılarsa duruşmaların detaylarıyla ilgili bilgi verilmesini talep edin.

Devamını oku...

18 Mayıs 2007 Cuma

İRAN - Reza Abbasi (E), insan hakları savunucusu

KAMUSAL BELGE - AI İndeksi: MDE 13/056/2007
18 Mayıs 2007

UA 246/06 (MDE 13/128/2006, 28 Kasım 2006) ve (MDE 13/101/2006, 12 Eylül 2006) – Güvenlik Endişesi/ Adil olmayan Yargılama/ Olası Düşünce Mahkumu Raporlarıyla ilgili Ek Bilgi

İRAN - Reza Abbasi (E), insan hakları savunucusu

İnsan hakları savunucusu Reza Abbasi, ceza süresinin dolmasından bir ay önce 16 Mayıs günü serbest bırakılmıştır.

Reza Abbasi, insan hakları ile demokrasinin yaygınlaştırılması konusunda çalışmaları olan ASMEK'in (Azerbaycan Siyasi Mahpuslarını Müdafaa Komitesi) kurucu üyesi ve İran Mezunlar Birliği'nin (Advar-e Takim-e Vahdat) üyesidir.

O, serbest bırakıldığı gün "Hak" blogunun gazetecisiyle yaptığı röportajda, bir önceki gün hapishane yetkililerinin ona serbest bırakılmasını "talep etmesini" söylediklerini, ancak kendisinin bunu reddettiğini belirtmiştir. 16 Mayıs'ta ona, tutulduğu hücreden çağrılarak başka bir hapishaneye nakledileceğini ve bundan önce ailesiyle görüşebileceği söylenmiştir. Hapishane aracı onu evine götürmüş ve burda hiç bir açıklama yapılmadan serbest bırakılmıştır. Abbasi'nin 22 Haziran'dan önce serbest bırakılması beklenmemekteydi.

Reza Abbasi, 2006 yılının Ekim ayında "İran İslam Cumhuriyetinin başkanına hakaret etmek" suçlamasıyla altı ay ve "sistem aleyhine propaganda yapmak" suçlamasıyla altı ay olmak üzere bir yıl hapis cezasına çarptırılmıştır. O, gözaltına alındığı 27 Haziran 2006'dan beri Zenjan Hapishanesinde tutulmuştur. Uluslararası Af Örgütü, onu İran'daki Azerbaycan topluluğu adına yaptığı barışçıl faaliyetler nedeniyle tutuklanan bir vicdan mahpusu (düşünce suçlusu) olarak gördüğünü belirtmişti.

Reza Abbasi'nin Uluslararası Af Örgütü'ne yazan bir meslektaşı şu açıklamada bulunmuştur: "Biz, sizin eylemlerinizin onunla ilgili artan bir baskı yaratarak son derece etkili olduğunun farkındayız ve bunun için minnetdarız."

Devamını oku...

26 Mart 2007 Pazartesi

İran'daki Azerbaycanlı topluluğu - Mostafa Evezpoor ve kardeşi Mohammad Reza Evezpoor

KAMUSAL BELGE - AI İndeksi: MDE 13/037/2007
26 Mart 2007

UA 273/06 (MDE 13/118/2006, 11 Ekim 2006) Keyfi Gözaltı / Düşünce Mahkumları/ İşkence ve Kötü Muamele Endişesi Raporuyla ilgili Ek Bilgi

İRAN - Mostafa Evezpoor (Mustafa Evezpur) (E), 25 yaşında ve kardeşi Mohammad Reza Evezpoor (Muhammed Rıza Evezpur) (E), 14 yaşında ve sayısı 13'ten çok olan diğer gözaltılar

Mustafa Evezpur ve 15 yaşındaki kardeşi Muhammed Rıza Evezpur, İran'daki Azerbaycanlı topluluğa mensup olup 12 Ekim 2006 günü serbest bırakılmışlardır. Onlar 21 Eylül'den beri tecrit gözaltısında tutulmaktalardı. Mustafa Evezpur'a yönelik suçlamalar "Pan-Türkist kuruluşlara üyelik ve işbirliği" ve "sistem aleyhine propaganda yaymak" olarak belirtilmiştir.

Mustafa ve Muhammed Rıza Evezpur, 16 yaşındaki kardeşleri Murtaza'yla birlikte 21 Eylül'de İran'ın kuzeybatısındaki Tebriz şehrinde İstihbarat Bakanlığı memurları tarafından gözaltına alınmıştırlar. İran'daki Azerbaycanlı aktivistler eğitim-öğretim yılının ilk gününü boykot etme ve Azerbaycanlı çocukların anadilde eğitim hakkıyla ilgili gösteriler yapma çağrısında bulunmuşlardı. Boykot öncesi ve sonrasında, aralarında Evezpur kardeşlerin de bulunduğu 15'ten çok gözaltı yaşanmıştır Mustafa Evezpur 9 Ekim'de ya da ona yakın olan günlerden birinde serbest bırakılmıştır. Boykotla ilgili gözaltına alınan diğer şahısların da serbest bırakıldığı rapor edilmiştir, ancak onlarla ilgili detaylı bilgi yoktur.

Mustafa Evezpur, 10 gün boyunca Tebriz'de İstihbarat Bakanlığının gözaltı merkezinde tutulup daha sonra Tebriz Hapishanesine nakledilmiştir. Gözaltı süreci boyunca tecritte tutularak fiziksel ve psikolojik işkenceye maruz kalmıştır. Raporlara göre o, gördüğü kötü muameleyi protesto etmek için açlık grevine başlamıştır. Muhammed Rıza Evezpur, 13 gün boyunca Tebriz'deki İstihbarat Bakanlığı gözaltı merkezindeki hücrede tutularak fiziksel ve psikolojik işkence görmüştür. O daha sonra Tebriz Hapishanesine nakledilerek burda tehlikeli adli suç sanıklarının tutulduğu bir koğuşa nakledilmiştir. Muhammed Rıza Evezpur "Pan-Türkist toplulukların propagandasını yaymak"la suçlanmış ve davası çocuk mahkemesine nakledilmiştir.

Mustafa Evezpur Kasım ayının sonunda, serbest bırakıldıktan birkaç hafta sonra Tebriz İnkılap (Devrim) Mahkemesi 1. Şubesi tarafından gönderilen 1 Kasım 2006 tarihli yazılı bir mahkeme bildirimi almıştır. Mahkumiyetin 2006 yılının Nisan ayındaki gözaltına alınmasıyla ilgili olduğu sanılmaktadır. Evezpur daha önce iki kez avukatı olmadan mahkemeye çıkmıştır, bunlardan biri 9 Nisan 2006'da, diğeri ise gözaltına alındıktan sonra aynı yılın Eylül ayında, suçlamalarından habersiz olduğu halde gerçekleşmiştir. Ona İran Anayasasının 499. ve 500. maddelerine göre "Pan-Türkist kuruluşlara üyelik ve işbirliği" suçlamasıyla altı ay ve "sistem aleyhine propaganda suçlamasıyla (gözaltında geçirdiği süreyi dikkate alarak) beş ay hapis cezası verilmiştir. Suçlamaların kaynağı olarak yargı onun çalışmalarını, Azad Üniversitesinde "ırkçı milliyetçi" faaliyetlerde bulunmak, Türkçe dil (Latin ve Azeri-Arap alfabelerinde) ve tarih dersleri almak, İran'daki Azerbaycanlıların kültürel toplantılarına katılarak "aktif rol almak" olarak sıralamıştır. Ayrıca ona eğitim yılı boykotu ve gösterileri ile ilgili suçlamalar yöneltilmesine ihtimal verilmektedir. Mustafa Evezpur'un temyiz başvurusundan sonra 17 Aralık'ta Doğu Azerbaycan Eyaleti Temyiz Mahkemesi, Evezpur'un "sistem aleyhine propaganda yaptığına" dair bir kanıt bulunmadığına hükmederek hapis cezasını altı aya indirmiştir. O şu anda serbesttir ancak gelecekte hapis cezası çekmeye zorlanması mümkündür. Uluslararası Af Örgütü, Mustafa Evezpur tekrar tutuklandığı halde onun temel ifade ve örgütlenme özgürlüğü hakkını barışçıl şekilde kullanması nedeniyle tutuklanan bir vicdan mahpusu (düşünce suçlusu) olacağına inanmaktadır.

Başvuru gönderen herkese teşekkürler. Daha fazla eylem talep edilmemektedir. Uluslararası Af Örgütü Evezpur kardeşlerin davalarını incelemeye devam edecek ve gerekirse yeni eylemlerde bulunacaktır.

Devamını oku...

23 Mart 2007 Cuma

İran Azerbaycanlısı aktivist Mehdi Babaei Ajabshir (Oktay)

KAMUSAL BELGE - AI İndeksi: MDE 13/036/2007
23 Mart 2007

UA 221/06 (MDE 13/093/2006, 17 Ağustos 2006) – Hücre Gözaltısı / İşkence Tehlikesi/ Olası Düşünce Mahkumu Raporuyla ilgili Ek Bilgi

İRAN - Mehdi (Oktay) Babaei Ajabshir (E), 31 yaşında, aktivist

İran Azerbaycanlısı aktivist Mehdi Babaei Ajabshir (Oktay olarak tanınmaktadır) altı aylık hapis cezasını tamamladıktan sonra Ocak ayında Tebriz Hapishanesinden serbest bırakılmıştır.

2 Eylül ya da ona yakın olan günlerden birinde, Mehdi Babaei Ajabshir Tebriz İnkılap Mahkemesinin 1. Şubesi tarafından yargılanarak altı ay hapis cezasına çarptırılmıştır. O, Anayasanın 499. maddesine göre "ülke güvenliğini bozmakta olan kanunsuz teşkilata üyelik"le suçlu bulunmuştur. Uluslararası Af Örgütü, onun İran'daki Azerbaycan topluluğunun hakları için yürüttüğü barışçıl faaliyetlerinden dolayı tutuklanan bir "vicdan mahpusu" (düşünce suçlusu) olduğunu düşünmektedir.

Uluslararası Af Örgütü, ona karşı gösterilen "kanıtları", İran'da Azerbaycanlıların yasal kültürel ve politik toplantılarına katılımının oluşturduğu yargı sürecinin, uluslararası adalet standartlarına uymadığına inanmaktadır.

Kanıtlar, 2006 yılının Mayıs ayındaki gösterilerine katılımı, Babek Kalesi toplantılarını, Tebriz İslami Azad Üniversitesindeki Türkçe ve Azerbaycan dil kurslarına katılımı, "Türkçe kitap ve gazetleri okumanın sonucu olarak milliyetçi oluşumların bir parçası olmayı", Azerbaycanlı dilbilimci Muhammed Ali Ferzane'nin 2005 yılındaki cenazesine katılımı ve "internette milliyetçi siteleri ziyaret etmeyi" içermektedir.

Mehdi Babaei Ajabshir 11 Temmuz 2006'da İstihbarat Bakanlığı memurları tarafından bir sokakta gözaltına alınmıştır. 28 Haziran'da, 16 polis memuru Tebriz'deki evine onu gözaltına almak amacıyla girmişti. Memurlar onu evde bulamayınca Türkçe kitaplara, CDlere, ailenin bilgisayarına, bir postere ve ailenin fotograf albümlerine el koymuşlardır. İddialara göre memurlar aileyi, Mehdi Babaei Ajabshir'i yakaladıklarında işkence edeceklerini, hatta vuracaklarını söyleyerek tehdit etmişlerdir. Aynı gece İstihbarat Bakanlığı memurları ailenin evini sürekli telefonla arayarak Mehdi Babaei Ajabshir'in nerede olduğunu söylemelerini talep etmiştir. Kardeşi Ali bu sırada gözaltına alınmış ve ertesi gün, kardeşini Tebriz İstihbarat Bakanlığına teslim olmasına ikna etmesi şartıyla serbest bırakılmıştır.

Ailesi, 21 Temmuz'da, o telefon açıp Tebriz'de İstihbarat Bakanlığı gözaltı merkezinde tutulduğunu söyleyene kadar Ajabshir'in nerde olduğuna dair bilgi alamamışlardır. İddialara göre burda işkence görmüştür. Daha sonra Tebriz Hapishanesine nakledilmiştir.

Başvuru gönderen herkese teşekkürler. Daha fazla eylem talep edilmemektedir.

Devamını oku...

9 Mart 2007 Cuma

İRAN- Azerbaycanlı anadil ve kültürel haklar aktivistleri...

KAMUSAL BELGE
AI Indeksi: MDE 13/027/2007
09 Mart 2007

UA 61/07 Düşünce Mahkumları/ İşkence

İRAN- Azerbaycanlı anadil ve kültürel haklar aktivistleri:
Esma’il Javadi (İsmail Cavadi) (E), 31 yaşında, gazeteci
Ebulfezl Alilu (E)
Ramin Sadeghi (Sadıki) (E)
Qahreman Qanbarpour (Kahreman Kanberpur) (E)
Adel Allahverdipour (Allahverdipur) (E)
Jelil Qanilu (Celil Ganilu) (E)
Safar Ali Kho’ini (Sefer Ali Khoini) (E)
Ja’far Haqnazari (Cafer Haknazari) (E)

Adları geçen İran Azerbaycanlısı kültürel ve anadil aktivistleri, 21 Şubat Uluslararası Anadil günü kutlamaları sırasında İran Azerbaycanının çeşitli şehirlerinde gözaltına alınmışlardır. Uluslararası Af Örgütü, onların düşüncelerini barışçıl yollarla savunarak temel ifade ve örgütlenme haklarını kullandıkları için tutuklanan "vicdan mahpusları" (düşünce suçluları) olduklarına inanmaktadır.

Uluslararası Af Örgütü'ne gelen raporlarda yaklaşık 100 İran Azerbaycanlısının gözaltına alındığı belirtilmiştir. İran'da Azerbaycanlı nüfusun yoğun olduğu bir çok bölgede anadilde eğitim talebinin dile getirildiği şiddet içermeyen gösteriler düzenlenmiştir. Gözaltına alınanların çoğunun teminat karşılığında serbest bırakıldıkları rapor edilmiştir, ancak halen hücrede tutulup işkence ve kötü muamele riski altında olanlar vardır. Aralarında yaşları küçük olanların da bulunduğu bazı şahısların kısaca yargılandıkları belirtilmiştir.

Gazeteci İsmail Cavadi 18 Şubat günü Urmiye şehrinde gözaltına alınmıştır. Şu anda Urmiye'nin "Dokkuz Pille" bölgesinde İstihbarat Bakanlığı kontrolünde bulunan bir binada tutulmaktadır. Şiddetle darp edildiği için acil sağlık yardımına ihtiyacı vardır. Cavadi'yle görüşmesine izin verilen aile bireylerinin güvenlik memurları tarafından, onun durumuyla ilgili hiçbir yerde konuşmamaları konusunda tehdit edildikleri belirtilmiştir.

ASMEK'in (Azerbaycan Siyasi Mahpuslarını Müdafaa Komitesi) bildirdiğine göre 21 Şubat günü Urmiye'de yaklaşık 50 kişi gözaltına alınmıştır. Bunlardan biri olan Ebulfezl Alilu'nun Urmiye Pazarındaki dükkanı yetkililer tarafından kapatılmıştır. Şu anda Dokkuz Pille'deki gözaltı binasında tutulduğu ve işkence gördüğü bildirilmiştir.

ASMEK'in raporuna göre 21 Şubat'ta Negede şehrinde (Azerbaycan Türkçesinde Sulduz) Kahreman Kanberpur ve Adel Allahverdipur dahil olmak üzere en az 25 kişi gözaltına alınmıştır. Sulduz'da gözaltına alınanların bir kısmının Urmiye'deki gözaltı merkezlerine nakledildiği bildirilmiştir. Gözaltına alınanların kısaca mahkemeye çıkarıldıkları ve avukat tutmalarının engellendiği belirtilmiştir.

ASMEK ayrıca Miyandoab (Koşaçay) şehrinde gözaltına alınanların olduğunu, öğrenci dergisi "Bulud"un yazı işleri kurulu üyesi Cafer Haknazari'nin de bunlardan biri olduğunu belirtmiştir.

İnsan hakları aktivisti Ramin Sadıki, 19 Şubat'ta Erdebil şehrinde gözaltına alınan 20 kişiden biridir. Önce İstihbarat Bakanlığı kontrolündeki gözaltı merkezinde tutulan Sadıki'nin 3 Mart'ta Erdebil Hapishanesinin 1. Bölümüne nakledildiği sanılıyor. Memurların ziyaret kabul etmesine izin vermedikleri aktivist, açlık grevine başlamıştır. Sağlık durumu oldukça kötü olup acil tedaviye ihtiyaç duymaktadır.

Celil Ganilu ve Sefer Ali Khoini, 21 Şubat günü Zenjan şehrinde Dünya Anadili Günü Kutlamalarında en az 25 kişiyle birlikte gözaltına alınmışlardır.

GENEL BİLGİLENDİRME: İran Anayasasının 15. Maddesine göre: "İran halkının resmi ve ortak dili Farsçadır. Resmi yazışmalar, metinler ve senetler ve okullarda okutulan ders kitaplarının bu dilde olması gerekir. Fakat basında ve toplu iletişim araçlarında yerel ve etnik dillerin kullanılması ve okullarda Farsçanın yanında yerel edebiyatın okutulması (öğretilmesi) serbesttir".

ÖNERİLEN EYLEM: Lütfen Farsça, İngilizce, Fransızca, Azerbaycan Türkçesi ya da kendi dilinizde bir mektup yazarak en kısa sürede gönderin. Mektubunuzda:

-Yetkililere adları geçen sekiz kişiyi, ve Azerbaycan Türkçesinde eğitim dahil olmak üzere fikir ve inançlarını barışçıl yollarla savunduğu için gözaltına alınan herkesi, hiçbir ön şart olmadan bir an önce serbest bırakmaları çağrısında bulunun.

- İsmail Cavadi ve Ramin Sadıki'nin sağlık durumuna yönelik endişelerinizi belirtin;

- Yetkilileri İsmail Cavadi, Ramin Sadıki ve diğer gözaltındakilere hemen sağlık yardımı vermeye, gerekirse hapishane dışında tedavi edilmelerini sağlamaya çağırın;

- Yetkilileri, aktivistlerin aileleriyle düzenli iletişim kurmalarını ve avukat tutarak onlarla görüşmelerini sağlamaya çağırın;

- Adları geçen sekiz kişiye yönelik suçlamalarla ilgili detaylı bilgi verilmesini talep edin.

Devamını oku...

26 Şubat 2007 Pazartesi

İran: Etnik azınlıklar yeni bir insan hakları ihlalleri dalgasıyla karşı karşıya

Uluslararası Af Örgütü Genel Bildiri
AI İndeksi: MDE 13/020/2007 (Kamusal)
Haber Servisi No: 039
26 Şubat 2007

İran: Etnik azınlıklar yeni bir insan hakları ihlalleri dalgasıyla karşı karşıya

Uluslararası Af Örgütü, İran'ın Azerbaycanlılar, Kirtler, Beluçlar ve Araplar gibi etnik topluluklarına yönelik devam eden insan hakları ihlalleri nedeniyle derin endişe duymaktadır. Geçtiğimiz iki hafta içerisinde yüzlerce İran Azerbaycanlısı kültürel aktivist, anadilde eğitim hakkı talepleriyle ilgili olarak gözaltına alınmışlardır. Aynı şekilde Kürt aktivistler gözaltına alınmış, gösterilerde yaralanmış ve öldürülmüş, 14 Şubat 2007 tarihinde yapılan bir bombola saldırının sorumlusu olmakla suçlanan bir Beluç ise beş gün sonra idam edilmiştir.

İran'ın etnik azınlıklarına yönelik baskılar artarken Uluslararası Af Örgütü devlet yekililerini, bütün İran vatandaşlarının hem yasal hem de uygulama olarak İran anayasası ve uluslararası kanunlarda belirtilen anadil ve kültürel haklara ulaşabildiğini ve bunlar için barışçıl gösteriler yapma hakkının tanındığını garanti etmeye çağırmaktadır. İran yetkilileri ayrıca polis ve yargı güçlerinin orantısız güç kullanmadıklarını, gözaltındakilerin işkence ve kötü muameleden korunduğunu, güvenlik güçleri tarafından şiddet, işkence ve öldürme vakalarıyla ilgili raporların bağımsız, tarafsız ve şeffaf olarak araştırıldığını garanti etmelidirler. Bu tür hak ihlallerinin sorumluları olarak görülen şahıslar yargı önüne çıkarılmalı ve uluslararası standartlara göre, ölüm cezası verilmeden yargılanmalıdırlar.

Raporun Azerbaycanlılarla ilgili Bölümü:

İran Azerbaycanlılarına yönelik son gözaltı dalgası, UNESCO tarafından ilan edilen 21 Şubat Dünya Anadili Günü nedeniyle yapılan barışçıl gösteriler öncesinde başlamıştır.
Söz konusu gösteriler, Azerbaycanlı nüfusun yoğun olduğu kuzey-batı şehirlerinde okullarda ve eğitim kurumlarında anadilinin (Azerbaycan Türkçesinin) kullanılması talebini desteklemekteydiler. Raporlara göre gösterileri organize eden şahıslar resmi izin almaya çalışmışlardır, ancak bunu başarıp başarmadıkları bilinmemektedir. Gözaltına alınanların çoğunluğu Tebriz, Urmiye ve diğer kuzey-batı şehirlerinde tutulup daha sonra serbest bırakılmışlardır, ancak şu anda 10-20 kişi hala gözaltındadır.

İbrahim Kazemi, Cafer Abedini ve Mehdi Mollayi, 11 Şubat 2007'de en az ikisi "Türk dilinde medrese" (-Azerbaycan- Türk dilinde eğitim) sloganını yazmaları nedeniyle gözaltına alınan 12 kişiden üçüdürler.
Raporlara göre bu şahıslar bir kaç gün boyunca gözaltında tutulup daha sonra teminat karşılığında serbest bırakılmışlardır. Cafer Abedini ve Mehdi Mollayi'nin gözaltında kötü muamele gördükleri, İstihbarat Bakanlığı memurları tarafından kusmalarına neden olan bazı içeceklerin zorla verildiği bildirilmiştir.

Urmiye'de, aralarında gazeteci ve kültürel haklar aktivisti İsmail Javadi'nin de bulunduğu yaklaşık 60 İran Azerbaycanlısı gözaltına alınmıştır. Javadi 18 Şubat 2007'de gözaltına alınmış olup halen şehrin "Doqquz Pilleh" bölgesindeki İstihbarat Bakanlığı gözaltı merkezinde tutulmaktadır.

Zenjan şehrinin Sabze meydanında yapılan barışçıl bir gösteride en az 15 kişi gözaltına alınmıştır. Gözaltına alınanlar arasında insan hakları faaliyetleriyle tanınan gazeteci Said Metinpur da bulunmaktadır. Metinpur'un, gözaltı merkezine götürülürken dudaklarının kanıyor olmasının polis tarafından saldırıya uğradığı endişesini uyandırdığı bildirilmiştir.

19 Şubat 2007'de Erdebil'de gözaltına alınan Ramin Sadıki, bu şehirde Dünya Anadili Günü kutlamalarıyla ilgili olarak gözaltına alınan yaklaşık 20 kişiden biridir. Bu kişilerden sadece o şu ana kadar serbest bırakılmamıştır ve aile bireyleri sağlık durumundan endişe etmektedirler.

Devamını oku...

6 Şubat 2007 Salı

İRAN - Saleh Kamrani (E), 34, Avukat ve insan hakları savunucusu

KAMUSAL BELGE - AI İndeksi: MDE 13/014/2007
06 Şubat 2007

UA 171/06 (MDE 13/067/2006, 16 Haziran 2006) ve (MDE 13/071/2006, 23 Haziran 2006) - Güvenlik Endişesi/ Sağlık Endişesi/ Olası Düşünce Mahkumu Raporuyla ilgili Ek Bilgi

İRAN - Saleh Kamrani (E), 34, Avukat ve insan hakları savunucusu

İran Azerbaycanlısı avukat ve insan hakları savunucusu Saleh Kamrani 18 Eylül 2006 günü serbest bırakılmıştır. O, 14 Haziran 2006'dan beri Evin Hapishanesinin 209. bölümünde tutuluyor olup psikolojik işkenceye maruz kalmakta, ayrıca kalp rahatsızlığı için sağlık yardımı almasına izin verilmemekteydi. Serbest bırakılmadan beş gün önce 13 Eylül 2006'da o, İran İslami Anayasasının 500. maddesine göre "sistem aleyhine propaganda " suçlamasıyla beş yıl ertelenmiş olan bir yıl hapis cezasına çarptırılmıştır.

Saleh Kamrani tecrit gözaltısında tutulup, eşinin tutuklanacağına dair tehdit edilmek dahip psikolojik işkencelere maruz kalmıştır. O ayrıca sık sık geceyarısı uzun süre sorgulanarak uykusuz bırakılmıştır. 97 günü hücre gözaltısında geçiren Kamrani, zaman zaman diğer tutukluların da onun koğuşuna getirildğini, o yüzden mahkemeyi onu hiçbir zaman diğer mahpuslarla bir yerde tutmamakla suçlayamayacağını belirtmiştir.
2006 yılının Temmız ayında Saleh Kamrani'nin davası, soruşturma için Tahran Savcılar İnkılap Ofisi 14. Şubesine gönderilmiştir. O, eşine yönelik tehditlerin son bulması ve Tahran Savcılar İnkılap Ofisi 14. Şubesinin sorgusu sırasında gözaltına alınarak Kamrani'yle kelepçelenmiş halde Evin Hapishane'sine götürülen avukatı Ramin Mohammadkhani'nin serbest bırakılması talebiyle yedi günlük bir açlık grevi yapmıştır.

Saleh Kamrani, hayatının her detayıyla ilgili sorgulanarak tehdit edilmiştir. Ona karşı yöneltilen suç kanıtlarının son 15 yılın konuşmaları, röportajları ve mektuplaşmalarını, kayıtlı telefon görüşmelerini, SMS mesajlarını, aralarında kardeşininde bulunduğu şahıslardan onun hakkında işkence altında alınan ifadeleri ve hatta Saleh Kamrani'nin kravatlı bir fotografını içerdiği belirtilmiştir. O ayrıca Uluslararası Af Örgütü gibi insan hakları kuruluşlarıyla iletişime geçmek ve aralarında İsraillilerin de bulunduğu yabancılarla bağlantı kurmakla suçlanmıştır.

Uluslararası Af Örgütü, Kamrani'nin İran Azerbaycanlıları ve diğerlerini savunan bir avukat olarak, İran'daki Azerbaycan toplumu için daha geniş haklar adına uluslararası anlaşmalarla tanınmış barışçıl ifade ve örgütlenme özgürlüğünü kullandığı faaliyetleri nedeniyle tutuklandığına inanmaktadır.

Saleh Kamrani'nin serbest bırakılışından beri, yetkililer onu ve ailesini tedirgin etmeye devam etmiş ve ona yönelik suçlamalar, mesleğini devam ettirmesine engel olarak kullanılmıştır.

Detaylı bilgi için bkz. Iran: Human rights defender and lawyer - Appeal Case: Saleh Kamrani Aİ İndeksi: MDE 13/139/2006, 20 Aralık 2006, http://web.amnesty.org/library/Index/ENGMDE131392006?open&of=ENG-IRN

Daha fazla eylem talep edilmemektedir. Başvuru gönderen herkese teşekkürler.

Devamını oku...

2 Şubat 2007 Cuma

İRAN - Asgar Akbarzadeh (Esger Ekberzade) (E), 21 yaşında, öğrenci

KAMUSAL BELGE - AI İndeksi: MDE 13/013/2007
2 Şubat 2007

UA 309/06 (MDE 13/124/2006, 17 Kasım 2006) – Tecrit Gözaltısı/ İşkence Tehlikesi Raporuyla ilgili Ek Bilgi

İRAN - Asgar Akbarzadeh (Esger Ekberzade) (E), 21 yaşında, öğrenci

İran Azerbaycanlısı öğrenci Esger Ekberzade 21 Aralık'ta Erdebil İnkılap Mahkemesinin 14. Şubesinin kararıyla 70 milyon riyal (7.500 dolardan fazla) teminat karşılığında serbest bırakılmıştır. Ona karşı yöneltilen suçlamaların "sistem aleyhine propaganda"yı içerdiği, bunun 23 Eylül'de İran eğitim yılının ilk gününde Azerbaycan Türkçesinde eğitim için planlanan gösterilerle ilgili bildiriler çoğaltarak yaymasıyla ilgili olduğu sanılmaktadır. O ayrıca diğer bir davanın sonucunu beklemektedir.

Erdebil Peyam-i Nur Üniversitesi kimya bölümü öğrencisi olan Esger Ekberzade'nin 15 Ekim'de İstihbarat Bakanlığı (Ettelaat) memurları olduğu sanılan sivil giyimli memurlar tarafından gözaltına alınmıştır. Ertesi gün Erdebil İnkılap Mahkemesinin 14. Şubesi onu "sistem aleyhine propaganda"yla suçlayarak teminatı 70 milyon riyal olarak belirlemiştir. Ailenin teminat için kefil bulamaması üzerine Ekberzade Erdebil Hapishanesine nakledilmiştir. Ancak 1 Kasım'da, ailesine haber verilmeden o İstihbarat Bakanlığının gözaltı merkezine götürülmüştür, burda sandalyeye bağlı ve gözleri bağlanmış halde şiddetle dövülerek işkence gördüğü sanılmaktadır. O açlık grevine başlayarak beş gün sonra Kasım ayının sonlarında Erdebil Hapishanesine geri götürülmüştür, burda ailesine ziyaret izni verilmiştir.

Bundan önce Ekberzade'nin ailesi, onun nerde tutulduğunu öğrenmek için yoğun çaba göstermiş, ancak İstihbarat Bakanlığı memurları tarafından tutuklanmakla tehdit edilerek insan hakları savunucularına hiçbir şey söylememeleri konusunda uyarılmışlardır. Ailenin telefon bağlantılarının kesildiği bildirilmiştir.

Esger Ekberzade daha önce 24 Mayıs 2006'da, İran'ın Azerbaycan bölgelerinde kitlesel protesto gösterilerinin yapıldığı dönemde gözaltına alınmış ve 12 gün sonra serbest bırakılmıştı. Gözaltına alınmadan önce İstihbarat Bakanlığı memurları iki kez ailenin evine bu amaçla gitmişlerdi. Erdebil şehrindeki gösterinin yapıldığı 27 Mayıs günü (Ekberzade o gün gözaltındaydı), memurlar ailenin telefon bağlantısını kesmiş ve evi aramış, ancak hiçbir şeye el koymamışlardı. Esger Ekberzade 25 ve 26 Mayıs günleri Erdebil İnkılap Mahkemesi'nde "devlet güvenliği aleyhine faaliyet" suçlamasıyla yargılanarak ertesi gün Erdebil Hapishanesine nakledilmişti. 8 Haziran 2006'da, o 50 milyon riyal (yaklaşık 5600 dolar) teminat karşılığında serbest bırakılmıştı. Ekberzade 11 Ocak günü Erdebil İnkılap Mahkemesi 105. şubesinde "Karışıklıklarda yer almak" suçlamasıyla yargılandı. Karar hala duyurulmadı.

GENEL BİLGİLENDİRME: 2006 yılının Mayıs ayında İran'ın Azerbaycan Türk nüfusunun çoğunlukta olduğu kuzey-batı şehirlerinde, 12 Mayıs günü devlet gazetesi "İran"da yayınlanan ve Azerbaycanlıların çoğunun hakaretamiz olarak kabul ettikleri karikatürler protesto edildi. Bu gösterilerde yüzlerce katılımcı gözaltına alındı. Gözaltına alınanların bir kısmının işkence gördükleri ve tedaviye ihtiyaç duydukları bildirildi. Adı geçen gazete 23 Mayıs günü geçici olarak kapatıldı ve editörü ile karikatürlerin çizeri gözaltına alındı. İran'daki Azerbaycanlı kaynakların belirttiğine göre güvenlik güçlerinin müdaheleleri sonucu onlarca protestocu öldürüldü ve yüzlercesi yaralandı. Güvenlik güçleri gösterilerde ölenlerin olduğunu reddettiler, ancak 29 Mayıs günü bir polis memuru Sulduz (Negede) şehrindeki protestolarda 4 kişinin öldüğünü ve 43 kişinin yaralandığını açıkladı.Tutuklananlardan bazıları hapis ve kırbaç cezalarına çarptırıldılar.

ÖNERİLEN EYLEM: Lütfen Farsça, İngilizce, Arapça ya da kendi dilinizde bir mektup yazarak en kısa sürede gönderin. Mektubunuzda:

- Esger Ekberzade'nin teminat karşılığında serbest bırakılmasını memnuniyetle karşıladığınızı belirtin;

- Ona karşı yöneltilen suçlamalar, kanıtlar ve görülecek dava celseleriyle ilgili detaylı bilgi isteyin;

- Gözaltında işkence iddialarının soruşturulmasını ve sorumluların yargılanmasını talep edin;

- Yetkililere, Esger Ekberzade'nin dava sürecinin uluslararası adil yargılama standartlarına uyacağını garanti etmeleri çağrısında bulunun;

- Eğer Esger Ekberzade, İran'daki Azerbaycan toplumu adına yürüttüğü barışçıl faaliyetlerle suçlanarak, ya da ifade ve örgütlenme özgürlüğünü kullandığı için tutuklanmışsa Uluslararası Af Örgütü'nün onu bir vicdan mahpusu (düşünce suçlusu) sayarak hiç bir ön koşul olmadan bir an önce serbest bırakılmasını talep edeceğini bildirin.

Devamını oku...