30 Mart 2008 Pazar

Abbas Lisani'ye Karşı uygulanan İnsan hakları İhlallerine Son Verilsin.

1967 yılında İran'ın kuzey batısındaki Erdebil kentinde doğan, Güney Azerbaycanlılarının insan hakları savunucusu Abbas Lisani 1990'lardan itibaren Azerbaycan konusundaki siyasal ve kültürel faaliyetlerine başlamıştır. Lisani Azerbaycanlıların kültürel ve saiyasal haklarını müdafaa ettiği için İran İslam Cumhuriyetinin güvenlik güçleri tarafından bir çok kez tutuklanarak fiziksel ve ruhsal işkencelere maruz kalmıştır.

Abbas Lisani ilk kez 28 Ağustos 2003 tarihinde Kelyber kentinde olan Babek Kalesinde tutuklanmıştır; Babak Kalesinde her yıl on binlerce Azerbaycanlı Babek'in doğum gününü kutlamak için toplanır. Babek Horremdin 9. yüz yılda yaşamış ve Azerbaycanlıların kahramanıdır. Lisani 18 Eylül 2003 tarihinde bu etkinliğe katılma nedeniyle 6000 dolar para cezasına çarptırılmıştır.

6 Ağustos 2005 tarihinde Erdebil İslamı Devrim Mahkemesi Lisani'yi ülke güvenliğine karşı gelme, Türkçe takvim yayınlama, düzene karşı propaganda yapma ve Pantürkist gibi suçlamalardan, Huzisatan bölgesinde geçirmek üzere 1 yıl hapis cezasına çarptırılmıştır.

22 Mayıs 2006 Tarihinde İran'ın kuzey batı kentlerinde, Azerbaycanlıları aşağılayan karikatüre itiraz olarak geniş gösteriler düzenlenmiştir. 27 Mayıs tarihinde bu gösteriler Lisani'nin katılımı ile Erdebil kentinde gerçekleşmiştir. Gösterilerden bir hafta sonra 30 kişilik güvenlik güçlerinden oluşan bir ekip Lisani'nin evine baskın düzenleyerek 3 Haziran 2006 tarihinde göz altına almışlardır. Güvenlik güçleri, Lisani'nin eşi ve çocuklarının gözü önünde dövüp eşine de söz tacizinde bulunmuşlardır; Hatta güvenlik güçleri Lisani'yi ölümle tehdit etmişlerdir. Güvenlik güçleri Lisani'nin bilgisayarı, CD'leri, kitapları ve cep telefonuna el koymuşlardır.

7 Haziran 2006 tarihine kadar ailesine Lisani'nin nerede tutulduğu hakkında bilgi verilmemiştir. İlk kez 26 gün sonra yani 29 Haziran 2006 tarihinde ailesi ile görüşmesine izin verilmiştir.

Gözaltında iken, durumunun belirsizliğinden şikayetçi olan Abbas Lisani, Aralık 2006 tarihinde Erdebil şehri savcısına mektup yazarak dosyasının mahkemeye gönderilmesini ve yargılama işlemlerinin başlatılmasını talep etmiştir; aksi takdirde açlık grevine başlayacağını belirtmiştir. Fakat Lisani'nin bu istemi dikkate alınmamış ve bu duruma itiraz eden Lisani 16 Ocak 2007 tarihinde siyasi suçlularının bulunmadığı ve uyuşturucu bağımlılarının tutulduğu koğuşa gönderilmiştir. Bu uygulamaya itiraz eden Lisani açlık grevine başlamıştır. Lisani 58 gün süren grevi süresince hücrede tutulmuştur.

Lisani, ailesinin ve arkadaşlarının ricası üzerine açlık grevine son vermiştir. Bunun sonucunda Lisani aşırı biçimde zayıflamış ve hatta konuşmada zorluk çekmesine rağmen ona sağlık hizmetleri verilmemiştir.

Ailenin bir tek gelir kaynağı olan kasap dükkanı da güvenlik güçleri tarafından kapatılmış, müşterilerinin bir çoğu sorguya alınmıştır. Dükkanın ortağı ve çırağı da gözaltın alınarak bir dönem cezaevinde tutulmuşlardır.

Lisani'nin durumu hakkında bu güne kadar yerel ve uluslararası bir çok insan hakları örgütü ve kurumu bildiri yayınlamıştır. Ancak bu güne kadar İran İslam Cumhuriyetinin yargı organları bu bildirileri dikkate almamışlardır.

Bu güne kadar toplam 3 dosyası nedeni ile 30 ay hapis ve 50 kırbaç cezasına çarptırılan Lisani, Tebriz'deki Meşrutiyet törenine katılma nedeniyle başka bir yargılama ile karşı karşıyadır. Lisani öncelikle Erdebil hapishanesinde tutulmuş, daha sonra da Eher cezaevine gönderilmiştir. Son aylarda ise cezasının infazı ve baskıları artırmak için yaşadığı kentten 2000 KM. uzakta olan Yezd cezaevine götürülmüştür.

Biz Abbas Lisani Müdafaa Komitesi olarak; Abbas Lisani'yi düşünce suçlusu olarak görüp ona karşı işlenilen insanlık ve yasadışı davranışların son verilmesini, Abbas Lisani'nin kayıtsız ve şartsız serbest bırakılmasını, ve maruz kaldığı haksızlıklardan dolayı gördüğü manevi ve maddi zaraların karşılanmasını talep ediyoruz.

TÜRK DÜNYASI İNSAN HAKLARI DERNEĞİ
Saat: 13.00 Yer: B.M. Temsilciliği Birlik Mahallesi / Ankara
Adres: Gülseren Sok. No: 13/2 Maltepe / ANKARA
Tel: 0 312 231 15 59 Fax: 0 312 231 15 60

imza kampanyasi

Abbas Lisani’nin hurriyetine kavusmasi icin baslattiklari imza kampanyasina katilmaya davet ediyoruz... http://www.thepetitionsite.com/1/abbaslisani

Devamını oku...

26 Mart 2008 Çarşamba

İRAN - Reza Daghestani (Rıza Dağıstani) (E), 27, Azerbaycanlı kültürel haklar aktivisti, öğrenci, gazeteci

KAMUSAL BELGE - AI İndeksi: MDE 13/060/2008
26 Mart 2008

UA 58/08 (MDE 13/040/2008, 6 Mart 2008) İşkence ve Kötü Muamele Korkusu Raporuyla ilgili Ek Bilgi

İRAN - Reza Daghestani (Rıza Dağıstani) (E), 27, Azerbaycanlı kültürel haklar aktivisti, öğrenci, gazeteci

Azerbaycanlı aktivist Rıza Dağıstani, yaklaşık 40.000 dolar teminat karşılığında 19 Mart'ta serbest bırakılmıştır. Dağıstani, 21 Şubat 2008 günü Urmiye şehrindeki ailesinin evinde gözaltına alınmıştı. Aktivistin evi aranmış ve bilgisayarına, CDlerine, belge, kitap ve gazetelerine el koyulmuştur

Rıza Dağıstani, Farsça ve Azerbaycan Türkçesinde yayınlanan öğrenci dergisi Çamlıbel'in editörü olup diğer bazı yayınlarda da yazmaktadır. Dağıstani'nin diğer aktiviteleri Negede (Sulduz) kentinde Azerbaycan Türkçesi kursları açmak ve Batı Azerbaycan eyaletinde 21 Şubat Uluslararası Ana Dili Günü'nde şiddet içermeyen gösteriler düzenlenmesi için topluluklar oluşturmak olmuştur.

Dağıstani, 14 Mart'ta yapılacak olan meclis seçimlerine Urmiye'den katılıp daha sonra diskalifiye olan bazı aday adaylarını destekleyen "Urmu Azerbaycan Sesi" kampanya topluluğuna üyeydi. Bu topluluk "seçimlerin adaletsizliğini ve adayların demokrasiye aykırı bir şekilde diskalifiye edilmesini" eleştiren bir bildiri yayınlamıştı. Uluslararası Af Örgütü, Dağıstani'nin gözaltına alınmasının İran'daki Azerbaycan topluluğu adına yaptığı bu ve diğer şiddet içermeyen faaliyetlerle ilgili olabileceğine inanmaktadır.

Daha fazla eylem talep edilmemektedir. Başvuru gönderen herkese teşekkürler.

Devamını oku...

19 Mart 2008 Çarşamba

Uluslararası Af Örgütü'nün Abbas Lisani Hakkında Yayınladığı Acil Eylem

Düşünce suçlusu olarak tutuklu bulunan Abbas Lisani, kırbaç cezasının uygulanması için tutuklu bulunduğu hapishaneden alınarak başka bir hapishaneye götürülmüştür. Şu anda çağdışı ve insancıl olmayan işkence seviyesinde bir uygulama olan kırbaçlanma tehlikesi ile karşı karşıyadır. Uluslar arası Bireysel ve Örgütsel Haklar Anlaşmasına (ICCPR) üye olan İran’da, işkencenin her türlüsü açıkça yasaklanmıştır.

KAMUYA AI Kayıt No: MDE 13/050/2008
17 Mart 2008-03-20
UA 74/08 Düşünce suçlusu/İşkence IRAN Abbas Lisani (yada Leysani) (E), İran Azerbaycanlıları Hakları Savunucusu

Düşünce suçlusu olarak tutuklu bulunan Abbas Lisani, kırbaç cezasının uygulanması için tutuklu bulunduğu hapishaneden alınarak başka bir hapishaneye götürülmüştür. Şu anda çağdışı ve insancıl olmayan işkence seviyesinde bir uygulama olan kırbaçlanma tehlikesi ile karşı karşıyadır. Uluslar arası Bireysel ve Örgütsel Haklar Anlaşmasına (ICCPR) üye olan İran’da, işkencenin her türlüsü açıkça yasaklanmıştır.

Abbas Lisani 2006 Mayısında İran gazetesince Iran Azerilerini aşağılayan karikatürün yayımlanmasından sonra Erdebil’de yapılan gösterilere katılmak nedeniyle suçlanmıştır. Temyiz mahkemesinin Ekim 2006’da onayından sonra 18 ay hapis ve 50 kırbaç cezasına çarptırılmıştır. Kendisi yakın bir zamana kadar Erdebil’e 112 km uzaklıkta bulunan Ahar Hapishanesinde tutulmakta idi. Şu anda 2000 km uzaklıkta bulunan Yezd hapishanesinde tutulmaktadır. Ahar hapishanesindeki görevliler kırbaçlama cezasını uygulamayı kabul etmemişlerdir. Ahar Doğu Azerbaycan bölgesinde bulunmaktadır, yörede Abbas Lisani çok tanınmış biri olduğu için, o yüzden kırbaç cezasının uygulanabileceği, daha az sayıda Azerbaycanlı’nın yaşadığı Yezd bölgesi hapishanesine götürülmüştür. Ayrıca 2003 yılında Babek Kalesi etkinliklerine katılmasından dolayı 2006’nın Ağustos ayında karara bağlanan ve daha sonra onanan bir (1) yıllık hapis cezasını da çekmektedir.

Yazd hapishanesine götürülmesini protesto etmek amacıyla açlık grevine başlayan Lisani, Yazd hapishanesine götürülüşünün sadece kırbaç cezasının uygulanması amacını taşımadığını, yakın çevresi ve ailesi ile sık görüşme yapmasını engelleme amacı güdüldüğünü ileri sürmektedir. Uluslararası anlaşmalar gereği bu hak tutuklulara tanınmıştır. 14 Şubat 2008’de kendisi ile yapılan telefon görüşmesinde, kendisine işkence yapıldığını anlattığı sırada telefon bağlantısı kesilmiştir.

Abbas Lisani UA 163/06 (MDE 13/063/2006, 8 Temmuz 2006) ve onu izleyen belgelerde konu edilmiştir.

ÖZET BİLGİLENDİRME
İran Azerbaycanlıları Türk dili konuşurlar ve İslam’ın Şii koluna bağlıdırlar. İran’ın en büyük azınlık halkı olan Azerbaycanlılar, yoğun olarak ülkenin kuzey ve kuzey-batı kesimleri ile Tahranda yaşarlar. Birçok Azerbaycanlı daha geniş kültürel ve Azerbaycan Türkçesinde eğitim hakkı isteminde bulunmaktadır. İran Anayasasının 15. Maddesinde “Eğitim ve öğretim kurumlarında ve basın-yayım kuruluşlarında Farsçaya ek olarak yöresel diller de kullanılabilir” denmektedir.

Küçük bir azınlık İran Azerbaycan’ının İran’dan ayrılarak Azerbaycan Cumhuriyetine katılmasını desteklemektedir. İran Devlet yetkilileri sınır bölgelerinde yaşayan azınlık halklarına son yıllarda giderek artan bir kuşkuyla bakmakta ve bu toplumların huzursuzluğunu İngiltere’nin ve ABD’nin kışkırtması olarak görmektedir. Azerbaycan kültürel kimliğini ve anadili kullanım haklarını savunanlar genellikle pan-Türkizm yayılmacılığı yaparak ülke güvenliğine karşı eylemlerde bulunmak” gibi belli belirsiz sözlerle bezenmiş suçlamalarla karşılaşmaktadır.

Uluslar arası insan hakları standartları, ICCPR ve BM Tutuklulara Karşı Tutum ve Davranış standartları, tutuklulara daha insancıl bir ortam sağlamış, onların aileleriyle, arkadaşlarıyla ve dış dünya ile olan ilişkilerinde daha yumuşak kurallar koymuştur.

ÖNERİLEN EYLEM PLANI
Lütfen İngilizce, Farsça, Arapça, Fransızca yada kendi dilinizde, en kısa sürede göndermek üzere temyiz isteminde bulunun:

Bu başvuruda:

- Abbas Lisaninin kırbaçlama cezasının uygulanması adına Yazd hapishanesine götürülmesini ve ailesi ile görüştürülmesinin engellenmesini kaygıyla karşıladığınızı.

- Yazd hapishanesinde işkence maruz kaldığı ile ilgili duyumların endişe yarattığını.

- İran’ın Uluslar arası Bireysel ve Örgütsel Haklar Bildirgesine taraf olduğunu belirterek, kırbaçlama gibi çağdışı ve insan haklarına aykırı bir ceza yönteminin uygulanmaması gerektiğini, yetkililerin Lisanın cezasının bu kısmının iptal etmesi gerektiğini.

- Kendisinin, sadece düşünce özgürlüğü ve barışçıl eylem suçlusu olarak hapishanede tutulduğunu belirterek, yetkililere koşulsuz ve hemen serbest bırakılmasının salık verilmesini belirtiniz.

TEMYİZ BAŞVURULARI
Yargı Başsavcısı
Ayetullah Mahmoud Hashemi Shahroudi

Howzeh Riyasat-e Qoveh Qazaiyeh / Yargı Başsavcılığı Kurum Ofisi asteur St., Vali Asr Ave., south of Serah-e Jomhouri, Tehran 1316814737, Iran İslam Cumhuriyeti

Email:info@dadgostary-tehran.ir

(In the subject line write: FAO Ayatollah Shahroudi)
Başlık:
Sayın Yetkili Yazd Kaymakamı Mohammad Reza Fallahzadeh

Kaymakam Bürosu (Howzeh Istandar)Yardımcı (Istandar)
Yazd - Iran
E-mail: Web Sayfası http://www.ostan-yz.ir/modules.php?name=contact (İlk kutucuğu, pencere açıldığında NONE olarak işaretleyin. NONE yazısının altındaki ilk boşluğa kendi adınızı ve solda kalan boşluğa soyadınızı yazın. İsim boşluğunun altında kalan kutucuğa e-mail adresinizi girin. Soyadı kutucuğunun altında kalan kutucuğa, iletinin konusunu girin. İletinizi büyük kutucuğa yazın. Kutucuğun altındaki sağ el düğmesine basarak gönderin.)

İLGİLİLER Başkan Sayın Mahmoud Ahmadinejad Başkanlık Sarayı, Palestine Avenue, Azerbaijan Intersection, Tehran, Islamic Republic of Iran

Email: dr-ahmadinejad@president.ir
via website: www.president.ir/email
Başlık:
Sayın Yetkili Meclis Sözcüsü

Sayın Gholamali Haddad Adel
Majles-e Shoura-ye Eslami
Imam Khomeini Avenue, Tehran, Islamic Republic of Iran
Fax: + 98 21 6 646 1746
Email: hadadadel@majlis.ir

(İletinizin 90.Madde Komisyonuna kopyalanmasını rica edin)

ve ülkenizde bulunan Iran yetkililerine gönderilmek üzere kopyalar hazırlayın.

Devamını oku...

11 Mart 2008 Salı

Mayıs 2006 protestolarında Nagada’da (Sulduz) yaralanan 12 kişiye para cezası verildi

İran devletinin resmi gazetesinde Azerbaycan Türklerine yapılan hakarete (Karikatür ve makale) protesto olarak gerçekleşen yürüyüşler sırasında 25 Mayıs 2006 tarihinde Nagada’da yaralanan 12 kişiye para cezası verildi.

Nagada Umumi Mahkemesi 101. Şubesi baylar 1-Mehdi AZİZZADE 2-Nasir CİHANGERD 3-Mahmud HACI MUHAMMEDİ 4-Ali Rıza MEHRAN 5-Kamran NOHE KHAN 6-Mehran NOHE KHAN 7-İrec MUHAMMEDİ 8-Hebib RAZAVİ 9-Yahya NOVRUZİ 10-Ali Rıza İBRAHİMZADE 11-Hüseyin MURADİ 12-Ali NURİ’yi, emniyet güçlerinin raporlarını ve ayrıca adı geçen şahısların sözü edilen protestolarda yaralanmasını da dikkate alarak, yasadışı eyleme katılma sureti ile umumi düzeni bozma konusunda suçlu bulmuş ve adı geçenlerin mahkûm edildiğini bildirmiştir. Söz konusu şahıslara kişi başına hapis cezasına bedel olarak 1 milyon Riyal ve kırbaç cezasına bedel olarak 500 bin Riyal para cezası verilmiştir. Yargıya tabi tutulan İrac TAGİPUR isimli bir vatandaş ise aklanmıştır.

Bu hüküm Nagada Umumi Mahkemesi 101. Şube başkanı yargıç MUHAMMETNEJAD tarafından verilmiştir.

Bu 13 kişinin hepsi 25 Mayıs 2006’da emniyet güçlerinin açtığı doğrudan ateş sonucu yaralanmış ve bu yaralanma olayı da mahkemede kanıt olarak kendi aleyhlerinde kullanılmıştır.

Bununla birlikte geçen haftaların içinde bazı Nagadali milli aktivistlerin, o cümleden Mühendis İbrahim MOİNİ, Ali HACI MUHAMMEDİ ve 25 Mayıs 2006’da açılan ateş sonucu kardeşi Tevhit AZERİYUN’u kaybeden Veli AZERİYUN’un kırbaç hükümleri infaz edilmiştir.

Mayıs 2007’den beri hapiste olan Mühendis Moini ancak 11 Şubat 2008 günü 40 adet kırbaç cezası aldıktan sonra serbest bırakılmıştır. Mühendis Moini 25 Mayıs 2006 protestolarında tutuklanmış 2 ay gözaltında kaldıktan sonra rehin karşılığında şartlı olarak tahliye edilmişti. Fakat kendisi Mayıs 2007 protestoların 1. Yıldönümü öncesinde tekrar tutuklanmış ve gözaltında kaldığı günlerin ihtisabıyla toplam 10 ay kesin hapis ve 40 kırbaç cezasına çarptırılmıştı.

Diğer Sulduzlu aktivist Ali HACI MUHAMMEDİ Kasım ayının sonlarında kırbaç cezası infaz edildikten sonra 4 ay kesin hapis cezasını geçirmek üzere Nagada hapishanesine gönderilmiştir.

Kardeşi “Tevhit AZERRİYUN”u 25 Mayıs 2006 tarihinde protesto sırasında kaybeden Veli AZERİYUN’un 20 adet kırbaç cezası 16 Ocak 2008 tarihinde infaz edilmiştir.

Bütün bunlarla bir zamanda 2006 protestoları sırasında Nagada’da canını yitirenlerin ailelerine İTTİLAAT (İstihbarat Bakanlığı) tarafında baskı uygulandığı bildirilmektedir. Alınan bilgilere göre bu aileler kaybettikleri aile ferdinin mezarı başına topluca gitmemeleri ve sadece 1.derece akrabaların mezar başına gidebileceği konusunda uyarılmışlar. Nagada’da yapılan protestoların emniyet güçleri tarafından bastırılması sırasında onlarca kişi canını yitirip veya yaralanmıştır. İran’ın devlet televizyon kanalı Tevhit AZERİYUN(25), Himmet İSİMZADE(35-evli), Hüseyin FETHİPUR(17- lise öğrencisi) ve Asker KASIMİ(39-evli) isimli 4 vatandaşın olaylar sırasında (25 Mayıs 2006 ) öldüğünü onaylamıştır.

Fertlerini kaybeden ailelerin, doğrudan ateş açtıkları gerekçesi ile polis, Devrim Muhafızları ve Besic (milis kuvvetler) aleyhinde açtıkları dava bu güne kadar dikkate alınmamıştır.

Devamını oku...

10 Mart 2008 Pazartesi

Jelil Ghanilou (Celil Ganilu) (E) - Azerbaycanlı anadil ve kültürel haklar aktivisti

KAMUSAL BELGE - AI İndeksi: MDE 13/045/2008
10 Mart 2008

UA 61/07 (MDE 13/027/2007, 09 Mart 2007) ve (MDE 13/067/2007, 7 Haziran 2007 ve MDE 13/035/2008, 7 Şubat 2008) - Düşünce Mahkumları/ İşkence Raporlarıyla ilgili Ek Bilgi

İRAN - Jelil Ghanilou (Celil Ganilu) (E) - Azerbaycanlı anadil ve kültürel haklar aktivisti

Azerbaycanlı anadil ve kültürel haklar aktivisti Celil Ganilu 27 Şubat'ta yaklaşık 86.000 dolar teminat karşılığında serbest bırakılmış olup İran'ın batısındaki Zenjan şehrindeki evine geri dönmüştür.

Celil Ganilu, Uluslararası Anadili Günü kutlamalarına katılımıyla ilgili olarak 2007 yılının Şubat ayında Zenjan'da gözaltına alınmıştı. O, 10 gün sonra serbest bırakılmış ancak 28 Mayıs'ta, İran'daki Azerbaycanlı aktivistler tarafından hakaretamiz kabul edilen bir karikatüre karşı yapılan protestoların yıldönümündeki gösterilerden sonra tekrar gözaltına alınmıştır. 2007 yılının Haziran ayından beri, serbest bırakılana kadar Tahran'daki Evin Hapishanesi ve Zenjan'daki İstihbarat Bakanlığı gözaltı merkezi arasında defalarca nakledilmiştir. Raporlara göre o 2007'nin sonundan 2008'e kadar sürekli sorgulanmış ve kötü muameleye maruz kalmıştır. O, 4 Aralık 2007'den itibaren, serbest bırakıldığı güne kadar Tahran'daki Evin Hapishanesinin İstihbarat Bakanlığı kontrolündeki 209. bölümünde tutulmuştur.

Raporlara göre uzun süre uykusuz bırakılan ve 24 saat boyunca sorgulanan Celil Ganilu'ya 2007 yılının Eylül ayında ailesiyle bir görüşme yapma izni verilmiştir. Memurlar aile bireylerini tehdit etmişlerdir. Raporlara göre o birkaç kez sağlık yardımı talep etmiştir. 2007 yılının sonlarında ailesiyle düzensiz telefon görüşmeleri yapmaya başlamıştır. Ganilu bu görüşmelerde Azerbaycan Türkçesinde konuştuğunda hatlar kesilmekte, ancak Farsça görüşmelerin devam etmesine izin verilmekteydi. Telefon görüşmeleri memurların gözetimi altında yapılmaktaydı.

3 Şubat 2008'de memurların yanında yaptığı bir telefon görüşmesinde o, altı aydır tecrit gözaltısında tutulduğunu ve işkence gördüğünü açıklamıştır. İddialara göre Ganilu, telefon görüşmesinde, yetkililerin sürekli sorgulamalarla ve bilgi kirliliğiyle yaptıkları psikolojik baskıların onu yıprattığını söylemekten çekinmemiştir.

Daha fazla eylem talep edilmemektedir. Başvuru gönderen herkese teşekkürler.

Devamını oku...

6 Mart 2008 Perşembe

Reza Daghestani (Rıza Dağıstani) (E), 27, Azerbaycanlı kültürel haklar aktivisti, öğrenci, gazeteci

KAMUSAL BELGE
AI Indeks: MDE 13/040/2008
6 Mart 2008

UA 58/08 İşkence ve Kötü Muamele Korkusu

İRAN

Reza Daghestani (Rıza Dağıstani) (E), 27, Azerbaycanlı kültürel haklar aktivisti, öğrenci, gazeteci

Azerbaycanlı aktivist Rıza Dağıstani, 21 Şubat 2008 günü Urmiye şehrindeki ailesinin evinde gözaltına alınmıştır. Aktivistin evi aranmış ve bilgisayarına, CDlerine, belge, kitap ve gazetelerine el koyulmuştur. Dağıstani, gözaltında işkenceye maruz kalma tehlikesiyle karşı karşıyadır.

Aktivist, gözaltına alındıktan sonraki günlerde ailesini aramışve Urmiye'deki İstihbarat Teşkilatı merkezinde tutulduğunu bildirmiştir. Dağıstani'nin gözaltında zorla bilgi almak için işkenceye maruz bırakıldığına ihtimal verilmektedir, güvenlik memurlarının 26 Şubat'ta evini ikinci kez aradıklarında kitap ve belgelerin bulunduğu yeri biliyor olmaları bu şüpheyi uyandırmıştır.

Rıza Dağıstani'nin avukata erişimi yoktur. Son derece dindar olan ailesine, onun peygambere hakaret etmekle suçlandığı söylenmiştir. Bu suçlamanın kaynağı bilinmemektedir ancak ailesine, ondan desteklerini çekmeleri için bunun söylenmiş olmasından korkulmaktadır. Uluslararası Af Örgütü, Dağıstani'nin İran'daki Azerbaycan toplumu adına yaptığı barışçıl faaliyetler nedeniyle tutuklanan bir "vicdan mahpusu" olduğuna inanmaktadır.

Ailesi 25 Şubat günü onu ziyaret etmeye gitmiş, ancak yetkililer buna izin vermemişlerdir. Onlara Dağıstani'nin en erken 10 Mart'a kadar ziyaret edilemeyeceği söylenmiştir.

Rıza Dağıstani, Farsça ve Azerbaycan Türkçesinde yayınlanan öğrenci dergisi Çamlıbel'in editörü olup diğer bazı yayınlarda da yazmaktadır. Dağıstani'nin diğer aktiviteleri Negede (Sulduz) kentinde Azerbaycan Türkçesi kursları açmak ve Batı Azerbaycan eyaletinde 21 Şubat Uluslararası Ana Dili Günü'nde şiddet içermeyen gösteriler düzenlenmesi için topluluklar oluşturmak olmuştur.

Dağıstani, 14 Mart'ta yapılacak olan meclis seçimlerine Urmiye'den katılıp daha sonra diskalifiye olan bazı aday adaylarını destekleyen "Urmu Azerbaycan Sesi" kampanya topluluğuna üyeydi. Bu topluluk "seçimlerin adaletsizliğini ve adayların demokrasiye aykırı bir şekilde diskalifiye edilmesini" eleştiren bir bildiri yayınlamıştı. Uluslararası Af Örgütü, Dağıstani'nin gözaltına alınmasının bu ve diğer şiddet içermeyen faaliyetlerle ilgili olabileceğine inanmaktadır.

GENEL BİLGİLENDİRME: İrandaki Azerbaycanlılar çoğunlukla Şii Müslüman olup Türki bir dil konuşurlar. İran'ın en büyük azınlığı olarak bilinen bu halk genelde ülkenin kuzeyinde ve başkent Tahran'da yoğundurlar. İrandaki Azerbaycanlıların çoğu, anayasal hakları olan Azerbaycan Türkçesinde eğitim dahil olmak üzere daha geniş kültürel haklar talep etmektedirler. İran Anayasasının 15. Maddesine göre: "İran halkının resmi ve ortak dili Farsçadır. Resmi yazışmalar, metinler ve senetler ve okullarda okutulan ders kitaplarının bu dilde olması gerekir. Fakat basında ve toplu iletişim araçlarında yerel ve etnik dillerin kullanılması ve okullarda Farsçanın yanında yerel edebiyatın okutulması (öğretilmesi) serbesttir".

Küçük bir azınlık İran Azerbaycanı’nın İran’dan ayrılarak Azerbaycan Cumhuriyeti’ne katılmasını desteklemektedir. İran Devlet yetkilileri sınır bölgelerinde yaşayan azınlık halklarına son yıllarda giderek artan bir kuşkuyla bakmakta ve bu toplumların huzursuzluğunu İngiltere’nin ve ABD’nin kışkırtması olarak görmektedir. Azerbaycan kültürel kimliğini ve anadili kullanım haklarını savunanlar genellikle pan-Türkizm yayılmacılığı yaparak ülke güvenliğine karşı eylemlerde bulunmak” gibi belli belirsiz sözlerle bezenmiş suçlamalarla karşılaşmaktadır.


ÖNERİLEN EYLEM: Lütfen Farsça, İngilizce, Fransızca, Arapça ya da kendi dilinizde bir mektup yazarak en kısa sürede gönderin. Mektubunuzda:

- Uluslararası Af Örgütü'nün Rıza Dağıstani'yi bir "vicdan mahpusu" olarak tanıdığını, İrandaki Azerbaycan toplumu adına yaptığı barışçıl faaliyetler nedeniyle gözaltına alınmış olan aktivistin hiç bir ön şart belirtilmeden bir an önce serbest bırakılması gerektiğini belirtin;

- Rıza Dağıstani'nin işkenceye maruz kalmadığına dair güvence isteyin;

- Yetkilileri, aktivistin ailesi ve seçeceği avukatla düzenli iletişim kurmasını sağlamaya ve gerekirse sağlık yardımı vermeye çağırın;

- İran Anayasasının 38. maddesinde, gözaltındakilerden baskı altında ve zor kullanarak itiraf alınmasının yasaklandığını hatırlatın.

Devamını oku...

İRAN - Sa'id Metinpour (E) (Said Metinpur) - gazeteci, Azerbaycanlı kültürel haklar aktivisti ve kardeşi Elirza Metinpour (Ali Rıza Metinpur)

KAMUSAL BELGE - AI İndeksi: MDE 13/043/2008
06 Mart 2008

UA 137/07 (MDE 13/068/2007, 7 Haziran 2007) ve (MDE 13/106/2007, 23 Ağustos 2007; MDE 13/019/2008, 30 Ocak 2008) - İşkence ve Kötü Muamele Korkusu/ Olası Düşünce Mahkumu Raporuyla ilgili Ek Bilgi

İRAN - Sa'id Metinpour (E) (Said Metinpur) - gazeteci, Azerbaycanlı kültürel haklar aktivisti ve kardeşi Elirza Metinpour (Ali Rıza Metinpur)

Vicdan mahpusları (düşünce suçluları) Said ve Ali Rıza Metinpur 27 Şubat'ta teminat karşılığında serbest bırakılmış olup Zenjan şehrine ailelerinin yanına geri dönmüşlerdir.
Said Metinpur için beş milyar riyal (540 bin dolar) ve Ali Rıza Metinpur için alınan bir milyar riyal (yaklaşık 110 bin dolar) teminat, bazı mülk senetlerinin devredilmesiyle ödenmiştir.

Said Metinpur 25 Mayıs 2007'de ülkenin kuzey-batısındaki Zenjan şehrinde gözaltına alınarak, itiraf vermesi için işkence gördüğü Evin Hapishanesinin 209. bölümüne götürülmüştür. 28 Ağustos'ta gözaltına alınan kardeşi Ali Rıza da aynı hapishanede işkence görmüştür. Metinpur kardeşlere resmi olaran yöneltilen suçlamalar konusunda bilgi yoktur.

Başvuru gönderen herkese teşekkürler. Uluslararası Af Örgütü tarafından daha fazla eylem talep edilmemektedir.

Devamını oku...

5 Mart 2008 Çarşamba

[Güney] Azerbaycan’ın Dini ve İnançsal azınlıkları ekstra bir ayrımcılığın kurbanları

Azerbaycan’da "Goran" ve "Ali Allahi" adlanan Ehl-i Hak (Alevi) inancına mensup dört kişi Urumiye’nin merkezi hapishanesinde zor koşullar altında tutulmaktalar.

Alevi köyü olan “Üçtepe” (Miyandoab-Koşaçay) ahalisinden, Sehend Ali MUHAMMEDİ (Muhammed oğlu), Bahş Ali MUHAMMEDİ (Muhammed oğlu), İbadullah KASIMZADE (Kubat oğlu), Mehdi KASIMZADE (Kubat oğlu) Ateşbeyli tarikatına mensup olup Ekim 2005’te Üçtepe köyünün ahalisinden bir grubu ile güvenlik güçleri arasında çıkan silahlı çatışma sonrasında tutuklanarak yargılanmış ve idam cezasına çarptırılmışlar.

Olayların gelişmesi

2004 yılında kendilerinin baskı altında tutulmaları ve ayrımcılığa maruz kalmaları hakkında yazılı açıklamalar çoğaltıp yayan Ehl-i Hak (Alevi) köyü “Üçtepe” ahalisinin bazıları güvenlik kurumlarının tepkisiyle karşılaşmıştır. Söz konusu yazılı açıklamalar Urumiye’nin “İmam Seccat” askeri eğitim merkezinde Hüseyin MUHAMMEDİ isimli 19 yaşında er rütbesinde bir Ehl-i Hak askerin komutanları tarafından şiddetli eziyetlere maruz kalmasının üzerine yayılmıştı. Askeri merkezin komutanlarından birisi diğer erlerden Hüseyin’e eziyet etmelerini istemiş, ayrıca Alevilerin yaşam tarzı ve özel ilişkileri hakkında gerçeklik dışı iddialarda bulunarak kendisine ağır hakaretlerde bulunmuş ve katlanılmaz ruhi baskılar uygulamıştır.

Sözü edilen yazılı açıklamaları imzalayan beş kişi o cümleden Seyf Ali ŞİRİ, Sultan Ali ve Hüseyin MUHAMMEDİ (Sultan Ali oğlu) 2005 yılının baharında birkaç ay İTTİLAAT’ın (İstihbarat Bakanlığı) Urumiye il merkezi tutukevinde tutuklu kalmışlardır.

Azerbaycan Siyasi Mahpuslarını Müdafaa Komitesi’nin (ASMEK) sözcüsü Ali Rıza CAVANBAHT aynı dönemde Urumiye’nin Şehirçayı semtinde bulunan Urumiye İttilaat’ının tutukevinde gözaltında olduğunda olayların nasıl geliştiğini şahsen Hüseyin MUHAMMEDİ ve Seyf Ali ŞİRİ’nin dilinden duymuştur. Seyf Ali ŞİRİ ayrıca soruşturma esnasında İttilaat (İstihbarat Bakanlığı) görevlileri tarafından işkence yapıldığını ve görevlilerce kendisine ve ailesine ağır hakaretler edildiğini anlatmıştır. ASMEK sözcüsü ayrıca soruşturmacılarca cesaretlendirilen gardiyanların bu mahpuslar ile nasıl uygunsuz davrandığına bizzat tanık olmuştur.

Bu tutuklular geçici olarak tahliye edildikten sonra Sultan Ali MUHAMMEDİ tarafından Ehl-i Hak inancı hakkında bir kitapçık yazılıp çoğaltılarak yayılmıştır. Bu kitapçığın yayılmasının sonrasında onlara uygulanan baskı daha da artmış ve bunun akabinde ise güvenlik güçleri ile tarikat (Alevi inancına bağlı Ateşbeyli tarikatı) mensupları arasında çatışma çıkmıştır. Bu silahlı çatışmalar sırasında altı kişi o cümleden Sultan Ali MUHAMMEDİ ve Seyf Ali ŞİRİ güvenlik güçlerince öldürülmüştür. Ağır yaralı olan Mehdi KASIMZADE tutuklanmış; Sehend Ali MUHAMMEDİ, Bahş Ali MUHAMMEDİ, İbadullah KASIMZADE çatışmalardan sonra kendilerini teslim etmişlerdir. Bu üç kişinin söylediğine göre, onlar yetkililerin soruşturmalardan sonra kendilerini serbest bırakacakları ve bölgenin huzur ve güven ortamını bozmayacakları teminatı karşısında kendilerini teslim etmişler.

İdam Hükmünün İndirgenmesi İhtimali

Mahpuslardan birisi, kendilerini teslim eden üç kişiye verilen idam hükmünün Ülke Yüce Divanı tarafından indirgenebileceği hakkında ASMEK’e bilgi vermiştir. Fakat aynı bilgilere esasen çatışmalarda yaralı olarak tutuklanan ve bu yaralanma olayı kendi aleyhinde kanıt olarak kullanılan Mehdi KASIMZADE’nin hükmünün indirgenmesine bir umut yoktur.

Ayrıca elde edilen bilgilere göre, yapılan incelemelerde polis albayının ölümüne neden olan merminin Üçtepelilerin silahlarından değil güvenlik güçlerinin kendi kullandıkları silahlardan ateş edildiği ortaya çıkmıştır.

Urumiye Merkezi Hapishanesindeki Uygunsuz Durum

Güvenlik güçlerince ayağından kurşunlanan Mehdi KASIMZADE kurşunun ayağından çıkarılmasından sonra hala yürümekte zorluk çekmektedir. Kendi söylediğine göre yapılan işkencelerin de etkisi ile ayağı iltihap etmiştir. Bununla birlikte hapishanede kol kemiği çatlayan Sehend Ali MUHAMMEDİ gerekli tıbbi müdahale görmediğinden tam olarak iyileşmemiş hala ciddi sorunlar yaşamaktadır.

Urumiye’nin merkezi hapishanesinden aldığımız bilgilere esasen; sadece bu dört inançsal mahpus hapishane yetkililerin eziyet ve ayrımcılığa maruz kalmamaktadır. Farklı suçlardan hapse düşen inançsal azınlıklara mensup başka tutuklular da aynı baskıları görmekteler. Onlar ayrıca hapishane görevlilerince tahrik edilen tehlikeli mahkûmlar tarafından eziyetlere maruz kalmaktalar.

Sehend Ali MUHAMMEDİ, Bahş Ali MUHAMMEDİ, İbadullah KASIMZADE ve Mehdi KASIMZADE 31 Ağustos 2006’da yazdıkları bir mektupta Urumiye’nin "Güldanlı" köyünden olan Mevlakulu MUHAMMEDİ isimli bir Alevi mahpusun hapishanenin 3 No’lu öğütevinin sorumlusunca eziyet edildiğine değinmişler.

Bu dört kişi ayrıca 20 Ekim 2007’de altı sayfalık bir mektup yayınlayarak geçmiş 29 yıl içinde (1979 devriminden sonra) Alevilerin (Ehl-i Hak - Goran) İran İslam Cumhuriyeti tarafından haksızlığa uğradığını bildirmişler. Söz konusu mektupta Azerbaycan Alevilerin Tahran yönetimi eli ile katledilmesine, toplumsal ve kültürel faaliyetlerine müsaide edilmemesine, üniversite ve yüksek eğitim merkezlerine alınmamalarına, askeri merkezlerde eziyet ve haksızlığa uğradıklarına ve farklı nedenlerle uygunsuz davranışlara maruz kaldıklarına değinilmiştir. Onlar bu mektupta dini öğretilerine göre evlerinin dışında yapılan yemekleri yemediklerini ve hapishane yetkililerince ailelerinin kendilerine yemek getirmelerine müsaide edilmediğinden uzun süreler aç kaldıklarını ve dolayısıyla çok zayıfladıkların da ifade etmişler.

Bu mahpusların üçü, Kum kentinde Gonabad Dervişlerine yapılan saldırılar ile bir zamanda (10 Şubat 2008) 20 gün İttilaat’ta (İstihbarat Bakanlığı) tecritte tutulmuşlar ve ancak ölüm orucuna başladıktan sonra Urumiye hapishanesine geri gönderilmişler. (Mehdi KASIMZADE ayağındaki enfeksiyondan dolayı tecride konulmamıştır). Bu tutuklular ayrıca hapishanenin durumuna da itiraz etmişler. Hapishaneyi ziyarete gelen makamlar ile görüşme imkânı bulmamak, bazı koğuşlarda AIDS ve Hepatit dâhil olmakla farklı bulaşıcı hastalıkların bulunmasına rağmen yeterli sağlık ve temizlik önlemlerin alınmaması, tehlikeli ve ruhi dengesi yerinde olmayan mahkûmların siyasi ve inançsal tutuklulara zarar vermeye tahrik edilmesi onların itiraz nedenlerindendir.

11 Aralık 2006’dan beri Urumiye hapishanesinde tutuklu bulunan Azerbaycan milli faali, üniversite öğrencisi Hadi HAMİDİ ŞAFİK son günlerde bu dört Alevi mahkûma haklarını aramakta yardımcı olduğundan ve onlara destek verdiğinden dolayı hapishane yetkililerinin baskılarına maruz kalmış ve bir hafta tercide konulmuştur.

Azerbaycan’ın Dini ve İnançsal azınlıkları ekstra bir ayrımcılığın kurbanları

Goran, Ehl-i Hak ve Ali Allahi adları ile de anılan Azerbaycan’ın Alevi toplumunun sayısı hiçbir zaman tam olarak belirlenmemiştir. Onların birçoğu baskı ve ayrımcılıktan kurtulmak için kendi inançlarını gizlemek zorunda kalmaktalar. Azerbaycan Alevileri Güney Azerbaycan’ın her tarafına dağılmışlar. Verilen bazı gayri resmi istatistiklere göre Batı Azerbaycan, Doğu Azerbaycan, Erdebil, Zencan, Hemedan, kazvin, Kum, Merkezi, Tahran, Kürdistan (Kurve ve Bicar) ve Kirmanşah (Sungur) illerinde yaşayan Alevi Türklerinin sayısı iki milyona yakındır.

Yönetim tarafından ayrımcılığa tabi tutulan inançsal azınlıkların sadece Aleviler olmadığını belirtmekte fayda vardır.

Ayrımcılığa maruz kalan başka bir grup da Batı Azerbaycan’da Urumiye, Hoy, Salmas ve Piranşehir’de (Hana) ve Erdebil ilinde Nemin, Halhal ve Enberan bölgelerinde yaşayan ve nüfüsları da 400 bin civarında olan Azerbaycan’ın Sünni Türkleridir. Azerbaycan’ın Sünni Türkleri ekonomik, kültürel, toplumsal ve siyasi ayrımcılıklara maruz kalmaktalar.

Sünni Türkler birçok kez dini okul açabilmek için yetkililere başvurmalarına rağmen hiçbir zaman bu izini alamamışlar ve takipçiler ise dış ülkelere bağlanarak tutuklanmakla tehdit olunmuşlar.

Güney Azerbaycan’da inançsal mahpusların sayısı çok fazla olmasa da nüfusları küçümsenmeyecek kadar çok olan inançsal azınlıklar toplumsal ve ekonomik sorunlarla karşı karşıyadır. Bu bir hâldadır ki onlar başka Azerbaycanlılar gibi dil ve kültür ayrımcılığına da maruz kalmaktalar. Son yıllarda milli faaliyetlerden dolayı tutuklanan Azerbaycanlı aktivistlerin içinde Sünni ve Alevi Türkler de az olmamıştır. Güney Azerbaycan’da dini ve inançsal azınlıklar ekstra bir ayrımcılığın kurbanlarıdırlar.

Bütün siyasi ve düşünsel mahpusların özgürlüğü dileği ile

4 Mart 2008

Azerbaycan Siyasi Mahpuslarını Müdafaa Komitesi - A S M E K

Sözcü: Ali Rıza CEVANBAHT

quluncu@gmail.com

Devamını oku...

4 Mart 2008 Salı

İran’da Azerbaycanlılara Yönelik İnsan Hakları İhlalleri

90’lı yıllarından bu yana İran’da Azerbaycanlı kültürel aktivistler ve insan hakları savunucularına 80 yıldan beri süregelen sistematik baskı gün geçtikçe artmaktadır. Bu baskı sonucu olarak birçok aktivist gözaltına alınmaktadır. Birçok yerel dergi, dernek, STK, ve öğrenci toplulukları kapatılmıştır. Yukarıda belirtilen isimler dışında tutuklanıp ve bırakılan başka aktivisler daha var.

Coğrafi olarak Güney Azerbaycan, İran’ın kuzeybatısından merkezine doğru uzanan bölgedir. Bu bölge Doğu ve Batı Azerbaycan, Erdebil, Zencan, Gazvin illerini tamamen, Hemedan ve Merkezi illerini kısmen içermektedir. Bu bölge İran’ın Avrupa’ya açılan kapısı olduğu için stratejik önem taşımaktadır. İran Azerbaycanlıları, İran nüfusunun %24-30’unu[1] oluşturmaktadırlar.

Güney Azerbaycan’da siyasi örgütlenme 20. yüzyılın başlarından itibaren Rusya ve Avrupa’dan etkilenerek başladı ve 1906’da Tebriz’de Sattar Han ayaklanması ile doruğa ulaştı. Daha sonra 1920’de Şeyh Muhammed Hiyabani’nin liderliğindeki Azerbaycan Demokrat Partisi, 6 Ay süren Tebriz merkezli Azadistan hükümetini kurdu. 1945 yılında Azerbaycan Demokrat Fırkasının lideri olan Seyit Cafer Pişeveri, Azerbaycan Milli Hükümeti’ni kurarak merkezden özerkliğini ilan etti. Bu iki bağımsızlık hareketi, merkezi hükümet tarafından kanlı biçimde bastırıldı[2].

1926’ya kadar Kaçar hanedanı yönetimi altında olan Güney Azerbaycan göreceli özerkliğe sahipti. Azerbaycan eyaleti sahip olduğu bu konum nedeniyle, özellikle ticaret, kültür ve anadili kullanımında özgürdü. Rıza Han’ın 1926’da yönetimi ele geçirmesi ve Pehlevi hanedanlığını kurmasıyla, Güney Azerbaycan’ın bölgesel ekonomik, anadil kullanımı ve kültürel anlamdaki özgürlüğü sona erdi. Rıza Han’ın sert merkezileştirme politikaları nedeniyle, özerk Azerbaycan bölgesi birçok bağımlı ‘ostan’ yada illere bölündü[3].

Pehlevi hanedanlığı İran’ı yarım yüzyıldan fazla yönetti. Bu dönem boyunca, Farsça konuşan (tek dilli) tek bir millet yaratabilmek için merkezi otorite zor kullanarak asimilasyon politikası izlendi. Bu siyaset İran’ın Fars olmayan diğer etnik gruplarına kendi kimliklerini öne çıkarma şansı tanımamakta idi. Bunun sonucu olarak, Azerbaycan Türkçe’sinde gazete, dergi ve kitap yayınlanması yasaklandı, Azerbaycanlılara, Azerbaycan Türkçe’sinde eğitim ve öğretim hakkı tanınmadı. 1979 yılında Pehlevi yönetimi devrildi ve daha sonrasında İran İslam Cumhuriyeti kuruldu. Devrimin getirdiği değişim havası ile birlikte birçok etnik oluşumlar ortaya çıktı ve istekler belirdi[4].

İran İslam Cumhuriyeti anayasasına göre İran çok etnikli bir ülke olarak tanımlanmıştır. Anayasanın 19. maddesi[5] İran’da yaşayan etnik gruplara eşit hak tanımakta ve hiç bir gruba ayrıcalık / imtiyaz tanımamaktadır. Ayrıca anayasanın 15. maddesi[6] İran’ın resmi dilinin Farsça olduğunu ve bu dilin yanında yerel ve etnik dillerin basın ve toplu iletişim araçlarında kullanılabilir olduğunu ve ayrıca okullarda okutulabileceğini belirtmiştir[7]. Anayasadaki bu maddelere rağmen İran İslam Cumhuriyeti etnik gruplara karşı devrimden önceki asimilasyon siyasetini sürdürdü ve Fars olmayan diğer etnik grupların siyasal, medeni, ekonomik, kültürel ve özellikle anadili kullanma isteklerini geri çevirdi ve bu istekleri gündeme getiren topluluk veya kişilere karşı şiddet politikası uyguladı. Ayrıca anayasa madde 15’in 2. cümlesinin uygulanması için bugüne kadar, yasama anlamında hiçbir girişimde bulunulmamış ve söz konusu maddenin uygulanması için toplanan onlarca imza tomarına ve binlerce imzaya karşılık hiçbir resmi makam tarafından herhangi bir cevap verilmemiştir; üstelik anayasanın bu maddesinin uygulanmasını talep eden topluluklar veya kişiler “bölücü” ve “casus” gibi suçlamalarla karşı karşıya kalarak “ülke güvenliğine” veya “genel düzene” karşı suçtan dolayı yargılanmaktadırlar.

Nitekim 1990’dan sonra Azerbaycanlılar (İran Azerbaycanlıları), anayasal ve İran’ın taraf olduğu medeni ve siyasal, ekonomik, sosyal ve kültürel Haklar Sözleşmelerinde geçen haklarını talep etmek için toplumsal bir hareket başlattılar. Bu hareket daha sonra Azerbaycan Milli Hareketi adlandırıldı ve Azerbaycanlıların kültürel haklarını talep ederek Azerbaycan Türkçe’sinin okullarda öğretilmesi isteğinde bulundular. Hareket 1996 yılında İran meclis seçimlerinde doruk noktasına ulaştı. Azerbaycanlıların anayasal haklarının talebini ortaya atan Doğu Azerbaycan il merkezi Tebriz millet vekili adayının seçimlerde birinci turu geçmesine rağmen ikinci tura katılması engelledi. Bu olaylardan sonra Azerbaycanlılar milletvekili adaylarına destek olarak Tebriz’de gösterileriler düzenlediler. Bu protestolar sonucunda birçok insan gözaltına alındı ve olaylar istihbarat, polis ve yarı milis gücü olan Besiciler tarafından şiddet kullanılarak bastırıldı.

1997 yılında refomcuların iktidara gelmeleri ile beraber, az da olsa İran’da siyasi olarak özgürlükler verildi. Azerbaycanlılar bu 8 yıllık dönemi değerlendirip, kültürel faaliyetlerini arttırdılar. Ama reformcuların “İran bütün İranlılar için” ve buna benzer verdikleri sözlere rağmen, etnik grupların hakları doğrultusunda çok adım atılmadı.

“Herkes için adalet” sloganıyla cumhurbaşkanlığı seçimlerini kazanan Mahmut Ahmedinejad döneminde 12 Mayıs 2006 tarihinde İran Haber Ajansına bağlı olan İran gazetesinin “çocuk” ekinde Azerbaycan Türklerini aşağılayan bir karikatür yayınladı. Bunun üzerine Azerbaycanlılar karikatüre karşı protestolar gerçekleştirdiler[8].

22 Mayıs 2006 tarihinde Tebriz halkı, “anayasal” bir hak[9] olan gösteri haklarını kullanarak söz konusu karikatür ve İran Gazetesi aleyhine protesto gösterisi düzenlediler. Tebriz protestoları ve diğer Azeri şehirlerde düzenlenen protesto gösterileri sert bir şekilde bastırıldı ve Azerbaycan bölgesinde adı konulmayan sıkı yönetim uygulamalarına başlandı. Polis ve devlete bağlı milis güçler, şiddet kullanarak ondört kişiyi öldürdüler, yüzlerce kişi yaralandı ve bir çok kişi tutuklandı. Tebriz protestolarının ardından Erdebil, Urmiye, Negedeh(sulduz), Hoy, Zencan ve Miyana kentlerinde yapılan protestolarda da benzer manzaralar yaşandı[10]. Devlet organları tarafından açıklanan resmi haberlere göre Negedeh şehrinde 4 kişi protestolar sırasında öldürüldü[11].

Bu olaylar sırasında öldürülen, yaralanan, işkence edilen ve hapse mahkum edilen kişilerin adları aşağıda sıralanmıştır[12].

Ölenler

Negede: Tevhid Azerun, Himmet Esmzade, Hüseyin Fethipur, Asker Giyami[13],
Urmiye: Ferzad Esetpur, Eyvaz Seyyahi,
Meşkinşehr: Celil Abedi,

Tutuklananlar

Tebriz:
22 Mayıs tarihinde Tebriz’de gerçekleşen protestoda yüzlerce kişi tutuklandı ve 1.5 ay hapiste kaldıktan sonra tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldılar,

Zencan: 24 Mayıs tarihinde Zencan’da bir çok kişi gözaltına alınıp daha sonra tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılmıştır. Azerbaycan Siyasi Mahpuslar Komitesi’nin kurucusu ve insan hakları savunucusu olan Rıza Abbasi[14] tutuklanmış ve 11 ay hapis yattıktan sonra serbest bırakılmıştır,

Erdebil:27 Mayıs tarihinde Erdebil’de gerçekleşen protesto gösterisinde birçok kişi tutuklanmış ve işkenceye maruz kalmıştır. Yaklaşık bir senedir Erdebil cezaevinde bulunan Abbas Lisani bu tutuklulardan biridir ki, çeşitli düşünce suçlusu olarak halen Eher hapishanesindedir,

Negede: Ali Celili, Ali Rezai, Gulam Babavend, Mehdi Nuri.

Yaralananlar

Tebriz: Vahid Daverpenah. Genç protestocu gösteri sırasında yaralanarak iki gözünü kaybetmiştir,

Negede: Hüseyin Sanati, Mehdi Azizi, Behreng Dağestani, Hüseyin Piralgöz, Şerham Nevruzi, Ali İbrahimi.

Mayıs 2006 karikatür krizinden sonra Azerbaycanlıların yaşadıkları bölgelerde her hangi bir itiraz şiddetle bastırılıp ve büyük ölçüde tutuklamalar gerçekleştirilmektedir. Ayrıca her yıl 21 Şubat Dünya Anadili Günü[15], Babek Kalesi[16], 12 Aralık Milli Hükümetin[17] kurulması yıl dönümü ve benzeri etkinliklerden önce, etkinliklere katılacak olan kişilere göz dağı vermek için hareketin önde giden kişilerine karşı geniş çapta tutuklamalar başlatılıyor[18]. Esassız suçlamalara maruz kalıp çeşitli cezalara çarptırılan Azerbaycanlı aktivistlerin listesini değişik yerel ve uluslar arası kaynaklara dayanarak aşağıda dikkatinize sunuyoruz.

Hapis Cezasına Çarptırılanlar:

1. Abbas Lisani (Leysanlı)
Abbas Lisani ilk kez 3 Haziran 2006 tarihinde tutuklanmıştır; Fakat 7 Haziran’a kadar ailesine Lisani’nin nerede tutulduğu hakkında bilgi verilmemişti. 26 gün sonra yani 29 Haziran 2006 tarihinde ailesi ile görüşmesine izin verilmiştir.

Gözaltında iken, Abbas Lisani Ararlık 2006 tarihinde Erdebil şehri savcısına mektup yazarak dosyasının mahkemeye gönderilmesini ve yargılama işlemlerinin başlatılmasını talep etmiştir; aksi takdirde açlık grevine başlayacağını söylemiştir. Fakat Lisani’nin bu istemi dikkate alınmamış ve bu duruma itiraz eden Lisani 16 Ocak 2007 tarihinde siyasi suçlularının bulunmadığı ve uyuşturucu bağımlılarının tutulduğu koğuşa gönderilmiştir. Bu uygulamaya itiraz eden Lisani açlık grevine başlamıştır. Lisani 58 günlük grev süresince hücrede tutulmuştur. Lisani, ailesinin ve arkadaşlarının ricası üzerine açlık grevine son vermiştir[19]. Bunun sonucunda Lisani aşırı biçimde zayıflamıştı ve hatta konuşmada zorluk çekmekte imiş. Fakat Lisani için sağlık hizmetleri verilmemiştir[20].

27 Eylül 2006 tarihinde Abbas Lisani, karikatür krizi gösterilerine katıldığı için 10 ay hapis ve 50 kırbaç cezasına çarptırılmıştır. Mahkeme kararına itiraz eden Lisani’nin cezası, önce 10 aydan 12 aya daha sonra da 18 ay hapis cezasına çıkarılmıştır ve 50 kırbaç cezası aynen kalmıştır.

İşkence edildiği için, Lisani’nin mide, böbrek ve kaburgaları zarar görmüştür. 28 Ocak 2007’de Lisani’nin öldüğü söylenmiştir. Bunun üzerine annesine, Lisani ile konuşmasına izin verilmiştir. Bir gün öncesinde Lisani’nin dosyası hakkında Tebriz milletvekili hapishane yetkililerine bir mektup yazarak Lisani’nin dosyasının Tahran’a aktarılmasını istemiştir.

Abbas Lisani daha önce de aşağıda adı geçen etkinliklere katıldığı için tutuklanmıştı;

- Ağustos 2005; Meşrutiyet günü kutlamaları törenine katılma,
- 2005; Babek Kalesi etkinliklerine katılma,
- 2004; Ser Çeşme Camii protestolarına katılma.

Lisani bu faaliyetlerinden dolayı bir yıl hapis, 5 milyon Tümen (yaklaşık 6000 dolar) para cezasına çarptırılmış ve hücrede gözaltında bulundurulmuştur. Ayrıca Ser Çeşme Camii protestoları sırasında şiddete maruz kalan Lisani’nin burnu ve kaburgası kırılmıştır. Fakat davaya bakan hakim Lisani’nin tıbbı destek almasına izin vermemiştir. Bunların yanı sıra Lisani çeşitli suçlamalardan dolayı da birkaç kez gözaltına alınmıştır. Öte yandan Lisani’nin işlettiği kasap dükkanı emniyet görevlileri tarafından kapatılmış ve evi kameralarla takip altında imiş. Abbas Lisani “düzen aleyhine propaganda” suçundan yargılanmaktadır[21].

2. Hadi Hamidi Şafig
Urmiye Azad Üniversite’si Mimarlık Bölümü öğrencisi olan Hadi Hamidi Şefig, 23 Mayıs 2006 tarihinde Urmiye şehrinde karikatür aleyhine düzenlenen gösterilerde gözaltına alınmıştır. 27 gün gözaltında tutulduktan sonra teminat karşılığı serbest bırakılmıştır. Daha sonra mahkemeye çıkarılmış ve bir yıllık hapis cezasına çarptırılmıştır. Şafig’in bu cezası ertelenmiştir[22].

Daha sonra Şefig 11 Aralık 2006 tarihinde Urmiye’de, Milli Hükümet’in kuruluş yıl dönümü törenlerinde tutuklanmıştır. Şefig Urmiye kentinin İstihbarat Dairsinde gözaltında iken sorgula sırasında maruz kaldığı işkencede iki parmağı kırılmıştır[23]. Yasal olmayan gösterilere katıldığı için 2 bin dolar para cezasına, Güney Azerbaycan İstiklal Partisi’ne üye olmaktan ve bölücülük- Pantürkistlik suçlamalarından dolayı 10 ay hapse mahkum edilmiştir. Ayrıca, Şefig’ın üniversiteyi bitirmesine 12 kredi kala, üniversiteden atılmıştır.

3. Mehdi Nuri (Elman)
Negede Azad Üniversitesi İnşaat Mühendisliği öğrencisi olan Nuri Mayıs 2007’de Azerbaycanlıları aşağılayan karikatüre karşı düzenlenen gösterilerde gözaltına alınmıştır. 80 gün belirsiz bir şekilde gözaltında tutulduktan sonra 10 Eylül 2007 tarihinde teminat karşılığında serbest bırakılmıştır. Daha sonra Urmiye şehrinin İslami Devrim Mahkemesi 3. şubesi tarafından, GAMOH’a üye olmaktan ve ülke güvenliğine karşı suçlaması ile 2 yıl hapse ve 3 yıl Batı Azerbaycan, Doğu Azerbaycan, Erdebil ve Zencan illerinde ikametten men cezasına çarptırılmıştır[24].

Nuri’nin üniversitedeki eğitimini dondurma talebi kabul edilmemiş ve üniversiteden atılma ihtimali yüksektir. Yaklaşık 4 ay önce Urmiye Hapishanesinden, Tebriz Hapishanesine götürülmüş, ancak halen ailesi ile görüşmesine izin verilmemiştir.

4. Hamid Arğış( Rüstemi)
Azerbaycanlı şair, yazar ve gazeteci, Hoy şehrinin İslami Devrim Mahkemesi tarafından bir yıl hapse, iki yıl Bicar kentine sürgüne mahkum edilmiştir ve 3 sene yazılarına yayın yasağı getirilmiştir. Hemid Arğış, “Ve Senin Hikayelerim”, “ Karlı Erk” ve “ Hikayeler Topluluğu” gibi kitapların yazarıdır.

Rüstemi, 21 Şubat 2006 tarihinde Dünya Ana Dili Günü münasebeti ile düzenlenen gösterilerde Hoy kenti güvenlik güçleri tarafından tutuklanmıştır. Söz konusu tutuklamadan sonra yazarın evi ve işyeri güvenlik güçleri tarafından aranmış, bilgisayar, özel kitaplar ve el yazmalarına el konulmuştur[25].

Azeri ünlü yazar, Omid-i Zencan, Peyk-i Azer, Nevid-i Azerbaycan, Şems-i Tebriz, Yeşil Yol ve Yaprak dergilerinde bir çok şiir, öykü ve makale yayınlamıştır. Ayrıca yazar Azerbaycan hikaye edebiyatı üzerinde faaliyet gösteren “Arğış” adında bir internet sitesinin yöneticisidir (http://www.arghish.com/). Rustemi cezası infaz edilmemiştir ve mahkeme tebliğini beklemektedir.

5. Abdülaziz Azimi Kadim
Azerbaycanlı aktivist, din adamı Hüccet Ül-İslam Abdülaziz Azimi Kadim, Kum kenti Din Adamları Özel Mahkemesi 2. şubesi tarafından 1 yıl hapis cezasına çarptırılmıştır. Hüküm 3 Şubat 2006 tarihinde mahkemeye çağrılarak kendisine tefhim edilmiştir (yüzüne karşı okunmuştur).

Verilen hükümde şu ifadeler yer almaktadır:
“Dosyanın içeriğinden, daha önce Din Adamları Özel Mahkemeleri 5. şubesinin 30 Mart 2005 tarihinde verdiği hükümle, adı geçen şahsın 10 yıl süreyle din adamı görevi yapmaktan men edildiği ve 10 yıllık süre dolduktan sonra, ancak hükmü infaz eden savcının isteği ve Din Adamları Özel Mahkemesi’nin onayı ile tekrar din adamı görevi yapabileceği öngörülmüştür. Azimi Kadim’in itirazı üzerine 20 Şubat 2006 tarihinde temyiz mahkemesine gönderilen hüküm aynen onaylanmış ve kesinleşmiştir. Azimi Kadim verilen hükme uymayarak din adamı görevini sürdürmeye devam etmiştir. Bunun üzerine Din Adamları Özel Mahkemesi, verilen karara uymayan Azimi Kadimi yeniden yargılayarak 91 gün hapis cezasına çarptırmıştır. Azimi Kadim 20 Şubat 2007 tarihinde verilen hükme rağmen din adamlarına ait görev elbisesini giymiş durumda Kum şehri savcılığına müracaat etmiş ve yargılama sırasında da mahkeme kararına uymadığını dile getirerek karara uymamakta direnmişti.”

Din Adamları Özel Mahkemeleri Hüccet Ül-İslam Abdülaziz Azimi Kadim’i suçlu bularak Din Adamları Özel Mahkemeleri Yönetmeliğinin 43. ve İslami Ceza Kanunu’nun 48. maddelerine dayanarak 1 yıl hapis cezasına çarptırmıştır.

Hüccet Ül-İslam Abdülaziz Azimi Kadim geçen yıllarda defalarca tutuklanmış ve hapse atılmıştır. 5 Ağustos 2005 tarihinde Tebriz’de yapılan Meşrutiyet Devrimi yıl dönümü töreninde tutuklanmış ve 3 ay gözaltında tutulduktan sonra teminat karşılığı şartlı olarak Salı verilmiştir. Azimi Kadim Tebriz Din Adamları Özel Mahkemesi’nde yargılandıktan sonra bir yıl hapis, Azerbaycan bölgesi dışında geçirilmek üzere 5 yıl sürgün ve “din adamları haysiyetine hakaret” suçundan 10 yıl süreyle din adamı görevi yapma yasağı cezasına çarptırılmıştır. Mart 2006’da Azimi Kadim hapis cezasını geçirmek üzere Tebriz hapishanesine götürülmüştür; fakat 6 ay sonra şartlı aftan yararlanarak serbest bırakılmıştır. Uluslar Arası Af Örgütü 24 Ağustos 2005, 4 Mayıs 2006 ve 27 Ekim 2006 tarihlerinde Hüccet Ül-İslam Abdülaziz Azimi Kadim hakkında 3 ayrı bildiri yayınlamıştır[26].

6. Asker Akberzade:
Ekim 2006 tarihinde İran’da ana dilde eğitim hakki için düzenlenen gösterilere katıldığından dolayı güvenlik güçleri tarafından gözaltına alınmıştır. Erdebil kenti İslami Devrim Mahkemesi tarafından 4 ay hapis cezasına çarptırılmıştır[27].

7. Muhsin Hüseyinzade, Tayyip İbrahimzade:
Bu kişiler 2006 Ekim ayında İran’da okullarda Azerbaycan Türkçe’sinin okutulmamasına itiraz olarak katıldıkları gösteride güvenlik güçleri tarafından gözaltına alınmışlardır. Birkaç gün gözaltında tutulan adı geçen şahıslar teminat karşılığında serbest bırakılmışlardır. Daha sonra bu kişiler Makü İslami Devrim Mahkemesi tarafından 6 ay hapse çaptırılarak Aralık ayının başlarında Makü hapishanesine gönderilmişlerdir. Bu kişilerin işkenceye maruz kalmışlardır[28].

8. Ali Hacmuhammedi:
21 Şubat Dünya Anadili Günü münasebeti ile düzenlenen gösterilere katıldığı için gözaltına alınmıştır. Bir süre gözaltında tutulduktan sonra Negede kenti mahkemesi tarafından 2000 dolar nakit, 30 kırbaç ve 4 ay hapis cezasına çarptırılmıştır. Hacmuhammedi 2007 Kasım ayı ortalarında güvenlik güçleri tarafından tutuklanarak Negede hapishanesine götürülmüştür. Hacmuhammedi’nin kırbaç ve 4 aylık hapis cezası infaz edilmiştir[29].

9. Feridun Mehdipur:
Urmiyeli aktivist Mehdipur Şubat ve Eylül 2007 tarihlerinde mahkeme tarafından Güney Azerbaycanlı bölücü gruplarla işbirliği ve ülke güvenliği aleyhine eylemlerde bulunma ve Mayıs 2006 olaylarında bildiri dağıtma suçlamalarından dolayı 39 ay bir gün hapis cezasına çarptırılmıştır. Kararın 30 ayı, 4 yıl süre ile ertelenmiştir. Ancak 9 ay bir günü kesinleşmiştir. 10 Şubat 2008 tarihinde Urmiye Hapishanesine götürülmüştür. Mehdipur daha önce de 2 ay Urmiye İstihbarat dairesinde gözaltında tutulmuştur. Mehdipur şu anda Urmiye hapishanesi 12 nolu koğuşunda bulunmaktadır[30].

10. Hoccet Nasiri:
26 yaşındaki aktivist Mayıs 2007 tarihinde Urmiye’de gözaltına alınmıştır. Bir süre Urmiye İstihbarat dairesinde gözaltında tutulan Naseri teminat karşılığında serbest bırakılmıştır. Nasiri daha sonra Urmiye İslami Devrim Mahkemesi’nde yargılanarak 4 ay hapis cezasına çarptırılmıştır. 2008 Ocak ayında ceza infazı için Urmiye hapishanesine götürülmüştür. Nasiri, şu anda Urmiye hapishanesi 12 nolu koğuşunda tutulmaktadır[31].

11. Muhammed Rıza Evezpur:
16 yaşında ve lise öğrencisi olan Evezpur ilk kez 9 Nisan 2006 tarihinde duvara slogan yazdığı için ve ayrıca “Ben Türküm” yazdığı gerekçesi ile tutuklanmıştır. İkinci kez 2006 eğitim yılı başlamadan önce anadilde eğitim protestolarının arifesinde tutuklanmıştır. Üçüncü kez ise 19 Haziran 2007 tarihinde tutuklanmıştır. Muhammed Rıza Evezpur bölücülük, ırkçılık ve Pantürkizm suçlaması ile “gıyaben” yargılanarak 4 ay hapis cezasına çarptırılmıştır[32].

İnsan hakları kuruluşlarına göre Muhammed Rıza Evezpur işkenceye maruz kalmış ve avukat tutma hakkından da yoksun bırakılmıştır[33].

Teminat Karşılığı Serbest Bırakılan Kişiler:

Said Metinpur
İnsan hakları savunucusu, yazar ve gazeteci Said Metinpur “mahkeme kararı olmadan” İran İstihbarat Bakanlığı’na ayrılan Tahran Evin hapishanesindeki 209 nolu koğuşta 276 gün tutulduktan sonra ağır teminat (yaklaşık 520,000 dolar) karşılığında 27.02.2008 tarihinde serbest bırakılmıştır[34]. 25 Mayıs 2007 tarihinde Zencan İstihbarat Dairesi memurları tarafından gözaltına alınmış[35] olan Metinpurun’un hangi suçtan dolayı 276 gün gözaltına tutulduğu hakkında bugüne kadar hiçbir yetkili açıklama yapmamıştır. Yedi ay sonra Metinpur’a ailesi ile görüşme izni verilmiştir[36]. Bu süre içerisinde 7 aya yakın Metinpur hücrede tutulmuştur. Metinpur, İran Anayasası’nda güvence altına alınmış olan avukat tutma hakkından da yoksun bırakılmıştır. Metinpur daha önce 20 Şubat 2007 tarihinde Zencan şehrinde Dünya Anadili günü münasebeti ile gerçekleşen etkinlikte iki kardeşi ile birlikte gözaltına alınmıştı. Gözaltına alınma sırasında şiddete maruz kalan Metinpur 10 gün gözaltında kaldıktan sonra teminat karşılığında serbest bırakılmıştı.

Çeşitli ve değişik kaynaklardan edinilen bilgilere göre Metinpur işkenceye maruz kalmıştır ve televizyonda çıkıp pişman olduğuna dair konuşma yapması için kendisine baskı yapılmıştır. İran İstihbaratının bu uygulamaları ve yargı makamlarının susması tamamı ile İran Anayasası ve İran’ın taraf olduğu uluslar arası sözleşmelere aykırıdır[37]. Metinpur şu anda mahkeme gününü beklemektedir.

Behruz Saferi ve Leyla Haydari
Kültürel ve siyasal haklar için mücadele eden Behruz Saferi Haziran 2007’de istihbarat tarafından gözaltına alınmıştı[38]. Eşi Leyla Haydari de 28 Ağustos 2007 tarihinde, kocası Behruz Safari’yi ziyarete gittiğinde gözaltına alınmıştı[39]. Her ikisi de Tahran Evin hapishanesinde tutulmakta idiler. Behruz Safari ve eşi Leyla Haydari, kişi başı 800 milyon Riyal (yaklaşık 85,000 dolar) teminat karşılığında serbest bırakılmıştır. Şu anda mahkeme gününü beklemektedirler[40].

Çeşitli kaynaklara göre Behruz ve Leyla işkenceye maruz kalmışlar ve avukat tutma hakkından da yoksun bırakılmışlardır.

Behruz Saferi Mayıs 2006 tarihinde İran Gazetesi’nde yayınlanan Karikatür krizinin birinci yıl dönümü protestolarından hemen sonra gözaltına alınmıştır. Behruz Saferi Aralık ayına kadar memleketi olan Zencan’da gözaltında tutulmuş ve daha sonra Tahran Evin hapishanesine götürülmüştür.

Leyla Haydari kitap, müzik ve benzeri kültürel ürünleri satan bir mağazayı, 2006 yılında İran yetkilileri tarafından kapatılana kadar işletmekteydi. Leyla Haydari eşinin tutuklu bulunduğunun gizili tutulmasına dair yetkililer tarafından yapılan uyarıları kabul etmesine rağmen, 28 Ağustos 2007 tarihinde gözaltında bulunan eşini ziyarete gittiğinde tutuklanmıştır. Leyla Haydari daha sonra 4 Aralık’ta Tahran Evin hapishanesine götürülmüştür. 31 Aralık 2007 tarihinde aileleri onları ziyaret etme şansı bulmuş ve söylediklerine göre her ikisi de ikrar etmek için işkence edilmişlerdir.

Leyla Haydari’nin sağlık durumu iyi değildir ve sürekli baş ağrısından (migren) ve kalp rahatsızlığından şikayetçidir ve tedaviye ihtiyacı var. Leyla Haydari’nin hapishane dışında tedavi görmesi önerilmiştir, buna rağmen Leyla Haydari’nin sağlık hizmetlerinden yararlanmasına halen izin verilmemektedir. Leyla Haydari soruşturma sırasında birkaç kez bayılmıştır[41].

Celil Ganilu
Azeri siyasi aktivist Celil Ganilu 27 Haziran 2007 tarihinde Zecan şehri İstihbarat Dairesi tarafından gözaltına alınarak bir süre sonra Tahran Evin hapishanesine götürülmüştür ve daha sonra yeniden Zencan hapishanesine geri getirilmiştir. En son 4 Aralık 2007 tarihinde yeniden Tahran Evin hapishanesine İstihbarat Bakanlığı’na ayrılan 209 nolu koğuşa götürülmüştür.

Ganilu da diğer Azeri aktivistler gibi avukat tutma hakkından yoksun bırakılmış ve ayrıca bugüne kadar itham edildiği suç kendisine tefhim veya tebliğ edilmemiştir. Ayrıca Celil Ganilu 21 Şubat 2007 tarihinde Dünya Anadili Gününde Zencanlı gazeteciler ve aktivistler tarafından düzenlenen etkinlik sırasında güvenlik güçlerince tutuklanmıştır. Ganilu 26 gün hücrede tutulduktan sonra Zencan hapishanesine ve daha sonra da Tahran Evin hapishanesi 209 nolu koğuşta gözaltında tutulmuştur[42]. Ganilu 800 Milyon Riyal (yaklaşık 92,000 dolar) teminat karşılığında serbest bırakılmıştır[43]. Şu anda mahkeme gününü beklemektedir.

Alirıza Metinpur
Said Metinpur’a baskıları artırmak için kardeşi Alirıza, 28 Ağustos 2007 tarihinde gözaltına alınmıştır. Bir ay Zencan İstihbarat Dairesinde tutuklu olan Alirıza, daha sonra Zencan hapishanesine götürülmüştür. 4 Aralık 2007 tarihinde diğer Zencanlı aktivistlerle birlikte Tahran Evin hapishanesine götürülmüştür. Ailesi 17 Aralık’ta Alirıza’yı ziyaret etmişler.

Ailesi Alirıza’nın aşırı biçimde kilo verdiğini ve sağlık durumunun iyi olmadığını bildirmiştir. Alirıza Metinpur, avukat tutma hakkından yoksun bırakılmış ve ayrıca bugüne kadar itham edildiği suç kendisine tefhim veya tebliğ edilmemiştir. Alirıza Metinpur, mahkemeye çıkarılmadan ve “mahkeme kararı olmadan” gözaltında tutulmuştur[44]. Metinpur 1 milyar Riyal (yaklaşık 107000 dolar) teminat karşılığında serbest bırakılmıştır. Şu anda mahkeme gününü beklemektedir[45].

Salih Kamrani
İnsan hakları savunucusu avukat Salih Kamrani[46] 18 Ağustos’ta serbest bırakılmıştır. Uluslararası Af örgütüne göre Salih Kamrani Azerbaycanlı aktivistlerin avukatlığını üstlendiği için tutuklanmıştır. Salih Kamrani avukatlık mesleğini yapmaktan men edilmiştir.

Kamrani 14 Haziran 2006 tarihinde gözaltına alınmış ve Tahran Evin hapishanesi 209 nolu kuşağa götürülmüştür. Kamrani’nin nerede olduğu hakkında kimsenin bilgisi yoktu ve daha sonra Kamrani İstihbarat tarafından gözaltına alındığını öğrenilmiştir. 18 Haziran 2006 tarihinde eşi Mina Askeri onu ziyaret etme şansını bulmuştur. Kamrani gözaltında iken sürekli olarak hücrede tutulmuştur ve ruhsal işkenceye maruz kalmıştır; hatta eşinin de tutuklanması ile tehdit edilmiştir. Kamrani eşine tehditlere son verilmesi için birkaç kez açlık grevine başlamıştı. Kamrani’nin kalp hastalığı var ve sürekli sağlık kontrolü altında olmalıdır ve hapiste iken sağlık kontrolü talepleri reddedilmiştir. Kamrani serbest bırakıldıktan sonra sağlık sorunları daha da kötüye gitmiş ve buna ilave açlık grevlerinden dolayı iç organlarında da sorunlar ortaya çıkmıştır. 18 eylül 2006 tarihinde Kamrani düzene karşı faaliyet suçlaması ile bir yıl hapis cezasına çaptırılmıştır, ve cezası beş yıl süre ile ertelenmiştir.

Kamrani daha sonra 18 Ağustos 207 tarihinde yeniden gözaltına alınmış ve 22 aralık 2007 tarihinde 150.000 dolar teminat karşılığında serbest bırakılmıştır. Kamrani bu sürede de İstihbarata ayrılmış olan Evin hapishanesi 209 nolu koğuşta geçirmiştir[47]. Şu anda mahkeme gününü beklemektedir.

Abdullah Abbasi Cevan:
Tahran Recai Üniversitesi öğretim üyesi Abdullah Abbasi Cevan 18 Ağustos 2007 tarihinde gözaltına alınarak Tahran Evin hapishanesi 209 nolu koğuşuna götürülmüştür. Güvenlik güçleri Abbasi Cevan’ın evinde arama yaparak, bilgisayarına ve kitaplarının bir kısmına el koymuşlardı. Abbasi Cevan 25 Aralık 2007 tarihinde 131 gün gözaltında tutulduktan sonra yaklaşık 90,000 dolar teminat karşılığında serbest bırakılmıştır. Şu anda mahkeme gününü beklemektedir[48].

Muhammed Ali Haydari
Dr. Haydari Tahran Üniversitesi’nde yayınlanan Düzgün Xeber (Düzgün Haber) dergisinin sorumlu müdürü ve Azerbaycan Öğrenci Yayınları Topluluğu’nun genel sekreteri idi. Bununla birlikte Dr. Haydari’nin Azerbaycan Milli Hareketi ile ilgili farklı yayın organlarında yayınlanmış çok sayıda yazısı bulunmaktadır[49]. Dr. Haydari Tahran Üniversitesi Uluslararası İlişkiler bölümünden doktora mezunu olup Taavon (Yardımlaşma) Bakanlığı uluslar arası ilişkiler bürosunda çalışmaktadır. Haydari 27 Ekim 2007 tarihinde 55,000 dolar teminat karşılığında serbest bırakılmıştır. Şu anda mahkeme gününü beklemektedir[50].

Yakup Salekiniya (İlgar Merendli)
İnsan hakları aktivisti, gazeteci ve ASMEK ( Azerbaycan Siyasi Mahpuslar Komitesi ) kurucularından olan Yakup Salekiniya 31 Ekim 2007 tarihinde Tahran’da tutuklanmış ve Evin hapishanesine götürülmüştür. 20 gün hücrede kalan Salekiniya, güvenlik güçleri tarafından sorgulanmıştır. Salekiniya daha önce de Nisan 2004 tarihinde ASMEK’in kurucuları tutuklandığı sırada gözaltına alınmıştı. Yakup Salekiniya 19 Aralık 2007 tarihinde yaklaşık 90,000 dolar teminat karşılığında serbest bırakılmıştır. Şu anda mahkeme gününü beklemektedir[51].

Mir Kasım Seyyidinzade
Gazeteci olan Seyyedinzade 1 Kasım 2007 tarihinde gözaltına alınmıştır. 22 Aralık 2007 tarihinde 45,000 dolar teminat karşılığında serbest bırakılmıştır. Gözaltı süresinin büyük bölümünü hücrede geçiren Seyyedinzade avukat tutuma hakkından da mahrum bırakılmıştır. Şu anda mahkeme gününü beklemektedir[52].

Şehnaz Gulami
Kadın hakları savunucusu ve gazeteci Şehnaz Gulami, 20 Ağustos 2007 tarihinde İran istihbarat güçleri tarafından gözaltına alınmıştır. Gulami gözaltına alınırken şiddete maruz kalmıştır[53]. 22 gün gözaltında tutulduktan sonra 10 milyon Tümen (yaklaşık 11,000 dolar) teminat karşılığında serbest bırakılmıştır[54].

Muhammed Nosrati, Şehrzat Azermi
Ankara Üniversitesi İstatistik Bölümü yüksek lisans öğrencisi olan Nosrati ve Ankara Üniversitesi İngiliz Dili Bölümü doktora öğrencisi olan eşi Şehrzad Azermi, 25 Eylül 2007 tarihinde Nosrati’nin hasta olan annesini ziyaret amacıyla Türkiye’den İran’a geçerken sınır kapısı güvenlik güçlerince gözaltına alınmışlardır. Tutuklamadan bir hafta sonra Nosrati’nin annesinin vefat etmesi nedeni ile Nosrati’nin eşi serbest bırakılmış fakat Muhammed Nosrati’nin sadece annesinin yas törenine katılabilmesi için geçici izin verilmiştir ve daha sonra tekrar Tahran Evin hapishanesine götürülmüştür. Bir hafta gözaltında kalan Şehrzad Azermi 5 Kasım 2007 tarihinde Evin hapishanesinde eşi Muhammed Nosrati ile görüşmüştür. Nosrati avukat tutma hakkından yoksun bırakılmıştır. Nosrati’nin ailesi güvenlik güçlerince baskı altında tutulduğundan, tutuklanma haberi çok geç yayılmıştır. Nosrati 22 Aralık 2007 tarihinde serbest kalsa da pasaportuna el konulmuş ve yurtdışına çıkışı yasaklanmıştır. Şu anda mahkeme gününü beklemektedirler[55].

Şartlı Serbest Bırakılanlar:

Ekber Azad
Gazeteci ve yazar; 2004 yılında Babek Kale’sı etkinliğinde gözaltına alınmıştır ve 67 gün Tebriz ve Tahran Evin hapishanesinde gözaltında tutulduktan sonra teminat karşılığı serbest bırakılmıştır. Daha sonra mahkemeye çıkarılarak 1 yıl hapis cezasına çarptırılmıştır ama Ekber Azad karara itiraz etmiştir. Bunun üzerine cezası 4 aya indirilmiştir [56].

Hasan Raşidi
Yazar ve gazeteci olan Raşidi bir kaç kez kültürel faaliyetlerinden dolayı gözaltına alınmıştır. Mahkemeye çıkarılarak 1 yıl süre ile aynı faaliyetlerde bulunmama şartı ile verilmiş olan beş yıllık hapis cezası ertelenmiştir[57].

Hasan Hergülü (Demirci)
Müzisyen ve kültürel haklar aktivisti olan Hergülü birkaç kez kültürel faaliyetlerinden dolayı gözaltına alınmıştır. Karikatür krizinden sonra tutuklandı ve 6 ay hapis yattıktan sonra serbest bırakıldı. İşlettiği müzik kursu kapatılmıştır[58].

Elyaz Yekanlı
Gazeteci ve yazar olan Yekanlı uzun süre hapiste tutulmuş ve işkence maruz kalmıştır[59].

Cengiz Bahtaver (Çengiz Bakhtaver)
20 Ağustos 2006 tarihinde 90 gün süre ile hapis yattıktan sonra serbest bırakılmıştır. Hapis süresinde ruhsal ve fiziksel işkenceye maruz kalmıştır[60].

Hüseyin Ahmediyan (Artum Dinç)
Sosyolog ve araştırmacı. 22 Mayıs olaylarından sonra gözaltına alınmıştı. Daha sonra mahkemeye çıkarılarak 3 yıl hapis cezasına çarptırılmıştır. Ahmediyan mahkeme kararına itiraz etmiş ve bunun üzerine karar temyize gönderilmiştir[61].

İbrahim Reşidi
Şair ve yazar. Birkaç kez kültürel faaliyetlerinden dolayı gözaltına alınmıştır[62]. 10 ay hapis cezasına çarptırılan Reşidi mahkeme kararının kendine tebliğ edilmesine rağmen karara karşı direnmektedir.

Rıza Abbasi
İnsan hakları aktivisti. 11 ay hapiste tutulduktan sonra serbest bırakılmıştır. Abbasi hapiste iken kötü muameleye maruz kalmıştır[63].

Behruz Alizade
Genç aktivist bir kaç kez gözaltına alınmıştır. Eylül 2006 tarihinde anayasada geçen ana dilinde eğitim hakkı gösterilerinde tutuklanarak 16 ay hapis cezasına çarptırılmıştır. Alizade 14 ay hapis yattıktan sonra serbest bırakılmıştır[64].

Amir Abbas Benayi Kazemi
Kültürel hakları aktivisti olan Kazemi 14 mayıs 2007 tarihinde İran istihbarat güçleri tarafından gözaltına alınmıştır. Bu süre içinde işkenceye maruz kalmıştır. Mahkemeye çıkarılarak 1 yıl hapis cezasına çarptırılmıştır ama 17 kasım 2007 tarihinde şartlı olarak serbest bırakılmıştır[65].

Ali Şadi
İlk kez Mayıs 2006 karikatür krizi olaylarında tutuklanmıştır. İki ay Serap şehrinde güvenlik güçleri tarafından gözaltında tutulan Şadi teminat karşılığında serbest bırakılmıştır[66]. Şadi düzene karşı gelme ve Türkçe kitap dağıttığı suçlamaları ile 1 yıl hapis cezasına çaptırılmıştır. Şadi daha sonra karikatür krizi olaylarının yıl dönümünde Mayıs 2007 tarihinde 26 gün süre ile gözaltına alınmıştır. Şadi 17 Eylül 2007 tarihinde hapis cezasını geçirmek için tutuklanarak Serap hapishanesine götürülmüştür. Ali Şadi şartlı aftan yararlanarak 29 Ocak 2008 tarihinde serbest kalmıştır[67].

Said Naimi
İnsan hakları savunucusu olan Naimi Zencan Üniversitesini İslami Cemiyet topluluğu üyesi ve Ses dergisinin kurucusudur. Ayrıca ASMEK kurucularından ve reformculara bağlı olan Edvar-i Tehkim merkez yönetim üyesidir. Said Naimi 22 Nisan 2004 tarihinde saat 23 sularında Kerec kentindeki evinde tutuklanmış ve evi güvenlik güçlerince aranarak kitapları ve bilgisayarına el konulmuştur. 3 gün boyunca sorgulanan Naimi ASMEK’in kapatılması şartı ile ve teminat karşılığında serbest bırakılmıştır. 2004 Nisan ayından itibaren Said güvenlik güçleri tarafından izlenmektedir[68].

Hapis Cezalarını Geçiren Kişiler

Gulam Rıza Amani
Gazeteci ve siyasal aktivist. İlk kez 2000 yılında tutuklanmıştır. Mahkemeye çıkarılarak 3 yıl hapis cezasına çarptırılmıştır. 2003 yılında 3 yıl hapis yattıktan sonra serbest bırakılmıştır[69]. Amani karikatür krizinden sonra 3 ay Tebriz istihbarat dairesinde ve Tahran Evin hapishanesinde gözaltına alınmıştır[70]. Amani daha sonra da birçok kez istihbarat tarafından gözaltına alınmıştır.

Mehdi Babai
Kültürel haklar aktivisti. 11 Temmuz 2006 tarihinde gözaltına alınmıştır[71]. Babai gözaltında iken işkenceye maruz kalmıştır. Uzun süre gözaltında tutulduktan sonra Eylül 2006 tarihinde mahkemeye çıkarılarak 6 hapis cezasına çarptırılmıştır[72].

Mansur Ciddi
Ekim 2006 tarihinde İran’da ana dilde eğitim hakkı için düzenlenen etkinliğe katıldığından dolayı güvenlik güçleri tarafından gözaltına alınmıştır. Erdebil kenti mahkemesi tarafından 4 ay hapis cezasına çarptırılmıştır. Ciddi 18 Şubat 2008 tarihinde serbest bırakılmıştır[73].

Şirzad Hacilu
Hoy şehrinde bulunan Evrin topluluğunun (STK) sekreteri olan Hacilu 21 Şubat 2006 tarihinde Dünya Ana dili Günü münasebeti ile düzenlenen etkinliğe katıldığı için güvenlik güçleri tarafından tutuklanmış ve 15 gün hücrede gözaltında tutulmuştur. Hacilu, Hoy şehri İslami Devrim Mahkemesi tarafından 1 yıl hapis cezasına çarptırılmıştır. İtirazı sonucu hapis cezası 3 ay bir güne indirilmiştir. Hacilu 2 mart 2008 tarihinde 3 ay hapis yattıktan sonra serbest bırakılmıştır[74].

Nerde oldukları belli olmayan kişiler

1. Ali Abbasi
2. Akber Lekestani: İnsan hakları savunucusu; 18 Şubat 2008 tarihinde Makü şehrinde mahkemeye çağrılmış ve bunun dışında Lekestani ile ilgili başka bir bilgi yoktur[75].
3. Rıza Paşai
4. Hüseyin Furuhide

Kırbaç cezasına çarptırılanlar

1. Afşin Bezzaz Gadim
2. Kerim Karger
3. Murtaza Sergini
4. Evez (Ayvaz) Hasanpur
5. Rıza Salmanzade
6. Perviz Ganei
7. Ferhat Haydari

Negede şehrinde para cezasına çarptırılan kişiler

1. Mehdi Azizzade
2. Nasır Cehangerd
3. Mahmud Hacimuhammedi
4. Ali Rıza Mehran
5. Kamran Nuhe Han
6. Habib Razavi
7. Ali Rıza İbrahimzade
8. Hüseyin Muradi
9. Ali Nuri

Kapatılan gazeteler ve dergiler

1. Şems-i Tebriz
2. Seday-i Urumuye[76]
3. Avay-i Erdebil
4. Omid-i Zancan
5. Peyk-i Azer
6. Ferday-i Ma
7. Dilmanç[77]

Kapatılan STK’lar ve Öğrenci Toplulukları

1. Zencan Üniversitesi İslami Derneği
2. Bilim Yolu Araştırma Topluluğu
3. AİKAM
4. Evrin Derneği
5. Arman
6. ATO- Azerbaycan Tanıtım Ocağı

90’lı yıllarından bu yana İran’da Azerbaycanlı kültürel aktivistler ve insan hakları savunucularına 80 yıldan beri süregelen sistematik baskı gün geçtikçe artmaktadır. Bu baskı sonucu olarak birçok aktivist gözaltına alınmaktadır. Birçok yerel dergi, dernek, STK, ve öğrenci toplulukları kapatılmıştır. Yukarıda belirtilen isimler dışında tutuklanıp ve bırakılan başka aktivisler daha var.

Azerbaycanlı öğrenciler olarak İran İslam Cumhuriyeti’nin Azerbaycanlılara karşı uyguladığı ayrımcılığa son vermesini, hapiste olan Azerbaycanlı aktivistleri serbest bırakmasını, İnsan hakları ihlallerine son vermesini, işkence ve insanlık dışı muameleleri durdurmasını, gözaltında bulunanlara yasalarda belirtilen kuralların uygulanmasını, ve taraf olduğu uluslar arası sözleşmelere uymasını talep ediyoruz.

TÜRKİYE’DEKİ GÜNEY AZERBAYCANLI ÖĞRENCİLER
...........................................................................

[1] http://www.ohchr.org/english/issues/minorities/docs/WP2.doc (son erişim tarihi: 05.02.2008)
http://www.hrw.org/reports/1997/iran/Iran-06.htm
[2] Ayrıntılı bilgi için bkz. Gozeşte Çerag Rah-e Ayende Ast ( Geçmiş Geleceğin Aynasıdır ), Cami Grubu, Enteşarat –e Nilufer, Tehran,1362 (1983)
Ervand Abrahamian, Iran between two revolutions, Princton University pres,(1982)
[3] Richard W. Cottam, Nationalism in Iran (London: University of Pittsburgh Press, 1979).
[4] Alireza Asgharzadeh, Küresel Ruh Arayışı: Azerbaycan Kimlik Srounu, http://www.gunaskam.com/tr/index.php?option=com_content&task=view&id=78&Itemid=1
[5] İran Anayasası 19. madde: İran halkı, hangi etnik gruptan ve kökenden olursa olsun eşit haklara sahiptir ve renk, soy, dil ve benzeri, ayrıcalık / imtiyaz nedeni olmayacaktır.
[6] İran Anayasası 15. madde: İran milletinin resmi ve ortak dili Farsça’dır. Senetler, yazışmalar, resmi metinler ve okullarda okutulan ders kitaplarının bu dilde olması gerekir. Fakat basın ve toplu iletişim araçlarında yerel ve etnik dillerin kullanılması ve okullarda, Farsça’nın yanında yerel edebiyatın öğretilmesi serbesttir.
[7] http://www.aghayan.com/iranconst.htm
[8] http://www.ntvmsnbc.com/news/374193.asp
http://www.rferl.org/featuresarticle/2006/05/d11e08d4-32e7-4de5-9e8f-ab2971130928.html
http://www.nytimes.com/2006/05/29/world/middleeast/29tehran.html
http://www.advarnews.us/humanright/1869.aspx
[9] İran Anayasası madde 27; “ topluluklar oluşturulması ve gösteriler düzenlenmesi, silah taşımama ve İslami ilkelere aykırı olmaması koşuluyla serbesttir”
[10] http://www.advarnews.us/humanright/2127.aspx
[11] http://mellat.majlis.ir/archive/1385/02/31/tazakorat.htm (İran İslami Şura Meclisi Enformasyon Merkezi)
Olaylarla ilgili olarak bazı milletvekillerinin meclisteki açıklamaları (son erişim tarihi: 05.02.2008).
http://hrw.org/englishwr2k7/docs/2007/01/11/iran14703.htm
[12] http://www.advarnews.us/university/2118.aspx
[13] http://www.advarnews.us/humanright/1889.aspx
[14] http://www.amnesty.org/en/library/asset/MDE13/101/2006/en/7c0fa581-a493-11dc-bac9-0158df32ab50/mde131012006en.html
http://www.advarnews.us/humanright/3540.aspx
[15] http://webworld.unesco.org/imld/res_en.html
http://www.advarnews.us/humanright/4092.aspx
http://www.amnesty.org/en/alfresco_asset/0a890bc8-a310-11dc-8d74-6f45f39984e5/mde130202007en.html
http://www.advarnews.us/humanright/4016.aspx
[16] http://asiapacific.amnesty.org/library/Index/ENGMDE130742006?open&of=ENG-IRN
[17] Ervand Abrahamian, Iran between two revolutions, Princton University pres,(1982)
[18] http://www.amnesty.org/en/region/middle-east-and-north-africa/east-gulf/iran (Uluslar arası Af Örgütü 2007 yıllık raporu )
http://www.advarnews.us/humanright/3227.aspx
http://www.advarnews.us/humanright/1237.aspx
[19] http://www.advarnews.us/humanright/3870.aspx
[20] http://www.advarnews.us/humanright/3858.aspx
[21] http://www.amnestyusa.org/document.php?lang=e&id=ENGMDE130742006
http://www.amnesty.org/en/alfresco_asset/46fbf1d7-a48e-11dc-bac9-0158df32ab50/mde130632006en.pdf
http://www.amnesty.org/en/alfresco_asset/29297581-a494-11dc-bac9-0158df32ab50/mde131052006en.html
http://www.amnesty.org/en/library/asset/MDE13/012/2007/en/6e2c836f-a30f-11dc-8d74-6f45f39984e5/mde130122007en.html
http://www.advarnews.us/humanright/4869.aspx
http://www.advarnews.us/humanright/4094.aspx
http://www.advarnews.us/humanright/2871.aspx
http://www.amnesty.org/en/alfresco_asset/c43d3f7b-a30e-11dc-8d74-6f45f39984e5/mde130042007en.html
[22] http://www.schrr.net/spip.php?article1128
[23] http://www.autnews.info/archives/1386,11,0007533
[24] http://www.mytabriz.com/news/?p=3762
http://asmek-yeni.blogspot.com/2007/05/blog-post_19.html
[25] http://www.hambastegidaily.com/default.asp?code=3091&subject=poletic2&codepage=17
[26] http://www.amnesty.org.tr/viewsummary.php3?id=281
http://www.savalansesi.com/2008/02/blog-post_14.html ( Azimi Kadim bu yazısında kendini ve davasını savunuyor)
http://www.savalansesi.com/2008/02/blog-post_03.html
http://asiapacific.amnesty.org/library/Index/ENGMDE130462005?open&of=ENG-IRN
http://www.advarnews.us/humanright/804.aspx
[27] http://asre-nou.net/1386/tir/31/m-azarbayjan.html
[28] http://salehkamrani.blogspot.com/2008/02/blog-post_01.html
[29] http://salehkamrani.blogspot.com/2008/02/blog-post_4509.html
http://www.savalansesi.com/2008/02/blog-post_2125.html
[30] http://www.solgunaz.com/Political%20Prisoners/ASMEK-%20Feb.htm
[31] http://www.iranglobal.info/I-G.php?mid=2&news-id=45064&nid=haupt
http://www.savalansesi.com/2008/02/blog-post_12.html
[32] https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhI26qSjoIDq9fH8SoQlNeUeWdFgMj0WC_HcFEUB3f2XkOKizWflSIQEPhywrJhVl6efz7tcs4b4vRCIHbpWXXowx5iRqjBa3DYVn_VH72QvoLB7ig-2iFUU3lOuP1DO3XLXNXtKWIC7Yyu/s1600-h/2006057495623599590_rs.jpg
[33] http://www.schrr.net/spip.php?article700
[34] http://www.savalansesi.com/2008/02/blog-post_1411.html
http://www.advarnews.us/humanright/6746.aspx
http://www.autnews.info/archives/1386,12,0008014
[35] http://www.advarnews.us/humanright/4928.aspx
http://www.advarnews.us/humanright/6337.aspx
[36] http://www.advarnews.us/humanright/6337.aspx
[37] http://www.amnesty.org/en/library/asset/MDE13/035/2008/en/88bed2f8-d596-11dc-8429-e9042f8eb6c4/mde130352008eng.html
http://www.amnesty.org/en/library/asset/MDE13/019/2008/en/42a101ea-cff4-11dc-921d-5f9be1d9efd3/mde130192008eng.html
http://www.amnesty.org/en/library/asset/MDE13/020/2007/en/0a890bc8-a310-11dc-8d74-6f45f39984e5/mde130202007en.html
http://www.frontlinedefenders.org/node/1220
http://www.frontlinedefenders.org/node/1133
http://www.advarnews.us/humanright/5945.aspx
http://www.advarnews.us/humanright/5618.aspx
http://schrr.net/spip.php?article917
http://schrr.net/spip.php?article1124
http://www.rsf.org/article.php3?id_article=22776
[38] http://www.amnesty.org/en/library/asset/MDE13/015/2008/en/c12d9bc9-cb61-11dc-b181-d35374267ce9/mde130152008eng.html
[39] http://www.advarnews.us/humanright/5683.aspx
[40] http://www.savalansesi.com/2008/03/blog-post_9918.html
[41] http://www.advarnews.us/humanright/6546.aspx
[42] http://www.advarnews.us/humanright/5034.aspx
[43] http://www.savalansesi.com/2008/02/blog-post_1411.html
http://www.advarnews.us/humanright/6746.aspx
http://www.savalansesi.com/2008/02/blog-post_28.html
http://www.advarnews.us/humanright/4950.aspx
[44] http://www.advarnews.us/humanright/5683.aspx
[45] http://www.savalansesi.com/2008/02/blog-post_28.html
http://www.advarnews.us/humanright/6746.aspx
[46] http://www.iranbar.org/10-8147
[47] http://www.advarnews.us/humanright/6446.aspx
http://www.frontlinedefenders.org/node/1220
http://www.amnesty.org/en/library/asset/MDE13/105/2007/en/69406cb1-a316-11dc-8d74-6f45f39984e5/mde131052007en.html
http://www.amnesty.org/en/library/asset/MDE13/067/2006/en/e8e909e3-a48e-11dc-bac9-0158df32ab50/mde130672006en.html
http://www.frontlinedefenders.org/node/1133
http://salehkamrani.blogspot.com/ (Kamrani’nin kişisel weblogu)
[48] http://www.advarnews.us/humanright/6446.aspx
[49] http://www.schrr.net/spip.php?article842
[50] http://www.mytabriz.com/news/?p=8144
[51] http://www.frontlinedefenders.org/node/1310
http://www.frontlinedefenders.org/node/1303
http://www.advarnews.us/humanright/6446.aspx
[52] http://www.mytabriz.com/news/?p=7749
[53] http://schrr.net/spip.php?article446
[54] http://schrr.net/spip.php?article563
[55] http://www.advarnews.us/humanright/6446.aspx
[56] http://www.mytabriz.com/news/?p=882
http://www.advarnews.us/humanright/3092.aspx
[57] http://www.mytabriz.com/news/?p=841
[58] http://www.roozonline.com/archives/2007/10/post_4323.php
[59] http://www.amnesty.org/en/alfresco_asset/095d28b9-a493-11dc-bac9-0158df32ab50/mde130982006en.html
[60] http://www.faryadiran.com/ehzarkhordad17.htm
[61] http://www.mytabriz.com/news/?p=1303
[62] http://www.iranglobal.info/I-G.php?mid=2&news-id=45064&nid=haupt
[63] http://www.amnestyinternational.be/doc/article8792.html
http://www.advarnews.us/humanright/3858.aspx
[64] http://asmek-yeni.blogspot.com/2007/01/blog-post_16.html
http://www.autnews.org/archives/1385,08,0001361
[65] http://www.salam-democrat.com/spip.php?article5653
http://azerstudent.blogspot.com/2007/08/amnesty-international-report-on.html
http://yurd1.blogfa.com/post-1022.aspx
[66] http://shahrvand.com/?c=123&a=1985
[67] http://savalansesi.blogspot.com/2008/01/blog-post_5599.html
[68] http://www.advarnews.us/humanright/436.aspx
[69] http://www.isna.ir/Main/NewsView.aspx?ID=News-219047
http://www.autnews.info/archives/1385,06,0001022
[70] http://www.autnews.info/archives/1385,06,0001022
[71] http://www.amnesty.org/en/alfresco_asset/4dcf16db-a492-11dc-bac9-0158df32ab50/mde130932006en.pdf
[72] http://haqqimiz.blogfa.com/post-193.aspx
[73] http://savalansesi.blogspot.com/2008/02/blog-post_5827.html
[74] http://oyrenci.com/News.aspx?newsId=1798
[75] http://www.gunaskam.com/eng/index.php?option=com_content&task=view&id=79&Itemid=47 dunazhak tarafından Birleşmiş Milletlere ve Uluslararsı Af örgütüne gönderilmiş rapor, table 7.
[76] http://schrr.net/spip.php?article226
[77] http://www.roozonline.com/archives/2007/10/post_4323.php

Devamını oku...