1 Aralık 2008 Pazartesi

İran'da Azerbaycanlı Siyasi Mahpuslarını Savunma Kuruluşunun (ADAPP) Aylık Raporu- Kasım 2008

Son aylarda İran'da Azerbaycanlı öğrenciler ve kültürel aktivistlere yönelik baskılar giderek artmaktadır. Aktivistler temelsiz suçlardan dolayı tutuklanan, mahkemeye çıkarılmadan hatta haklarındaki suçlamalar belirtilmeden, hapiste tutlmaktadırlar. Avukat tutma ve aileleriyle konuşma hakkından mahrum bırakılmakılan bu aktivistler, işkence ve kötü muameleye maruz kalma tehlikesi altındadırlar.

Kerec ve Tahran’da Tutuklanan Aktivistlerin Durumu

Tahran- peyame nur üniversitesinin hukuk bölümü öğrencisi olan 27 yaşındaki Haşim Berzegeri, 9 Kasım'da Kerec şehrinde güvenlik görevlileri tarafından tutuklanmıştır. Haşim 12 gün boyunca tutuklu kaldıktan sonra 30 Kasım Pazar günü Teminat karşılığında Evin Hapishanesinden serbest bırakılmıştır.

Berzegeri, tutuklandıktan sonra Evin Hapishanesinin İran İstihbarat’ı yönetiminde bulunan 209 koğuşunda hücrede gözaltına alınmıştır, ancak 28 Kasım Cuma günü, serbest bırakılmasından iki gün önce bu hapishanenin genel bölümüne götürülmüştür. Söz konusu şahis tutuklu bulunduğu süre boyunca fiziksel ve ruhsal baskılar altında olmuş, ailesi veya avukatıyla konuşma hakkından mahrum bırakılmıştır. Berzegeri'nin ailesi, onun tutuklanma sebebini ve nerde tutulduğunu öğrenmek için mahkemeye ve güvenlik merkezlerine başvursalar da hiçbir sonuç alamamışlardı.

17 Kasım Pazartesi günü, Haşim Berzegeri'nin eşi Sevil Esedullahi güvenlik güçleri tarafından telefonla tehdit edilmiş ve eşinin durumuyla ilgili bilgi vermesi halinde cezalandırılacağı söylenmiştir.

31 Kasım akşamı, Rey şehrindeki Şah Abdülezım mezarlığında İran Azerbaycanlılarının milli önderi Settar Han'ı anma töreni, tıpkı geçtiğimiz yıllarda olduğu gibi güvenlik görevlilerinin müdahelesiyle sonuçlandı. Törenin katılımcılarından yaklaşık 10 kişi tutuklanmış ve onlardan bazıları birkaç saat gözaltında tutulduktan sonra aynı gece serbest bırakılmışlar. Güvenlik görevlileri tutuklananlardan bazılarının kimliklerine ve telefonlarına el koymuşlar.

Tahran Şehid Recai Üniversitesi öğretim görevlisi Abdullah Abbasi Cevan ve Erdebil Razi Üniversitesi İslami Topluluğu üyesi Hüseyin Hüseyni bu törende tutuklanmıştırlar.Onlar tutuklanmalarından iki hafta geçmesine rağmen aileleriyle kısa bir telefon görüşmesi dışında hiç bir bağlantı kuramamışlardır. Ailelerinin dediklerine göre, bu iki aktivistin tutuklanmalarından sonra Evin Hapishanesine ve Tahran Inkilap Mahkemesine başvurmalarına rağmen yetkililer onların haps edildiğini inkar etmiş, ancak 23 Kasım Pazar günü onlar evleriyle yaptıkları kısa bir telefon görüşmesinde Evin hapishanesinin 209. koğuşunda hücrede tutulduklarını söylemişlerdir. Yetkililerin onların durumuyla ilgili ailelere herhangi bir bilgi vermekten kaçınması nedeniyle tutuklanma sebepleri ve yöneltilen suçlamalar kesin olarak bilinmiyor. ADAPP’ın önceki gözlemlerine göre bu tavır onların işkence ve kötü muameleye maruz kalma ihtimalini kuvvetlendirmektedir.

Abbasi Cevan geçen yılda Tahran'da kendi evinde tutuklanmıştı. Cevan Evin hapishanesinin 209. koğuşunda 131 gün boyunca hapsedilmiş ve bu süre boyunca ruhsal ve fiziksel işkencelere maruz kalmıştı. Daha sonra Tahran Inkilap Mahkemesi tarafından 1 yıl hapis cezasına çarptırılmış ve bu ceza 5 yıl için ertelenmişti. Bu kültürel aktivistin kiz kardeşinin oğlu olan Hüseyin Hüseyni de daha önce tutuklanmış ve güvenlik güçlerinin fiziki ve manevi işkencelerine maruz kalmıştı. Hüseyni bu yılın Haziran ayında, bir ay boyunca Sulduz (Negede) ve Erdebil şehirlerinin İran İstihbarat idarelerinde gözaltına alınmış daha sonra 100 milyon rial (yaklaşık 100,000 dolar) Teminatı karşılığında serbest bırakılmıştı.

Bu arada 23 Kasım Pazar günü Tahran Azad Üniversitesi Mikrobiyoloji bölümü öğrencisi Sirus Hüseyinnejad Teminat karşılığında Evin hapishanesinden serbest bırakılmıştır. Settar Han merasimine katılma nedeniyle tutuklanmış olan Hüseyinnejad serbest bırakıldıktan sonra güvenlik güçlerinin baskı ve kötü muamelesine maruz kaldığını açıklamıştır. Sirus daha önce 2006 Mayıs ayında İran Azerbaycan’ındaki protesto gösterilerine katıldığı için tutuklanmış ve 40 gün boyunca Evin hapishanesindeki hücrede tutulmuştu. Sirus aynı nedenle bir dönem boyunca üniversite eğitimini durdurma cezası almıştı. Bu protesto gösterileri İran devlet gazetesinde yayınlanan ve birçok Azerbaycanlının hakaret içerikli olarak gördüğü karikatüre itiraz için düzenlenmişti.

26 yaşındaki orduda görevli ve Tahran Peyame Nur Üniversitesi İngilizce Tercümanlık bölümü öğrencisi olan Firuz Yusefi, Settar Han'ı anma merasiminden hemen önce tutuklanmıştı ama daha sonra 24 gün gözaltında kaldıktan sonra 8 Aralık’ta 50 milyon riyal (yaklaşık 50,000 dolar) teminat karşılığında Evin Hapishanesinden serbest bırakılmıştır. Firuz 15 Kasım'da tutuklanarak Tahran Evin Hapishanesinin 209. koğuşunda hapsedilmiştir. 24 Kasım Pazartesi günü, annesin ve kardeşi Yusefi'yle görüşebilmek için Evin hapishanesine başvurdular. Görevliler tarafından 5 saat bekletildikten sonra en sonunda onu sadece camın arkasında görebilmiştirler.Ailesi bu görüşmeden sonra Firuz’un tutulduğu duruma ve gördüğü baskılara itiraz olarak açlık grevine girdiği bilgisini almışlar. Bu aktivist gördüğü şiddetli fiziksel ve ruhsal baskılar yüzünden aşırı miktarda kilo kayb etmiş. Yusefi'ye avukat tutma hakkı verilmemiştir.

Tebriz'deki Tutuklamalar

Geçtiğimiz haftalarda Tebriz'de tutuklanmış olan kültürel aktivist ve gazetecilerin bir kısmının tutuklu bulundukları yer halen bilinmemektedir.Bu aktivistlere karşı yöneltilen suçlamalar kesin olarak belirtilmemiş ve onlara avukatları ya da aileleriyle konuşma izni verilmemiştir.

Kadın hakları savunucusu gazeteci Şehnaz Gulami, 9 Kasım Pazar günü Tebriz'de İran İstihbarat görevlileri tarafından evine baskın yapılarak tutuklanmıştır. Gulami 15 Kasım Cumartesi günü Tebriz İstihbarat merkezinden Tebriz Hapishanesinin kadınlar bölümüne götürülmüştür. Ailesi onun nerde tutulduğu konusunda bilgi alabilseler de halen ona karşı yöneltilen suçlamaları öğrenememişdirler. Tanınmış bir gazeteci olan Şehnaz Gulami "Azerwomen" adlı webblog'un yazarıdır.

Gulami, daha önce Tebriz İnkılap Mahkemesi tarafından "İran rejimine karşı propaganda" suçlamasıyla 6 ay ve Azerbaycan'daki protestoların devlet tarafından şiddet kullanılarak bastırılmasına karşı makale yazıp itiraz ettiği için 1 ay hapis cezasına çarptırılmıştı. Şehnaz Gulami 1989 yılında da siyasi faaliyetlerinden dolayı haps edilerek 5 yıl Tebriz hapishanesinde hapisyatmıştı.

31 Yaşındaki Azerbaycan kültürel faali Cemşid Zareyi, 18 Kasım Cumartesi günü Tebriz'de kendi işyerinde emniyet görevlileri tarafından tutuklanmıştır. Zareyi 9 gün boyunca tutuklu kaldıktan sonra 27 Kasım Perşembe günü 200 milyon riyal (yaklaşık 20,000 dolar) Teminat karşılığında serbest bırakılmıştır. Yakınlarının açıklamalarına göre o İstihbarat merkezinde tutuklu kaldığı süre boyunca fiziksel ve ruhsal baskılar görüp avukatı veya ailesiyle konuşma hakkını kullanamamıştır.Zareyi Mayıs 2008’de, 2006 Mayıs Ayaklanmasının 2. yıldönümünde tutuklanmış ve 3 ay gözaltında kaldıktan sonra mahkeme tarafından 6 ay hapis cezasına çarptırılmıştı.

Tanınmış İran Azerbaycanlısı yazar,şair ve gazeteci Mehmed Rıza Levayi 12 Kasım'da Doğu Azerbaycan eyaletinin Eher şehrinde güvenlik güçleri tarafından tutuklanarak bilinmeyen bir yere götürülmüştür. Levayi'nin ailesi iki haftadan uzun süre geçmesine rağmen halen onun tutuklanma sebebi ve hapsedildiği yer hakkında habersizdirler. Onlar güvenlik güçlerinden ve mahkemeden hala bu konuda bilgi alamamışlardır. Bu yüzden, şiddetli kalp rahatsızlığı yaşayan Mehmed Rıza Levayi'nin sağlık durumuyla ilgili endişeler de artmaktadır. Ailesi onun işkence ve kötü muameleye uğruyor olmasına ihtimal vermektedirler. Mehemmed Rıza Levayi, Azerbaycan siyasi faali Golamrıza Emani ve iki kardeşinin cenaze törenine katılmış, bu törende emniyet güçleri tarafından tutuklanmakla tehdit edilmişti.

Verilmiş Hükümler

İki Azerbaycanlı İnsan hakları aktivistleri Sabir Beytullahi ve Behmen Nesirzade, Batı Azerbaycan eyaletinin Maku şehrinde Hoy İnkılap Mahkemesinin 1. şubesi tarafından Hoy şehrinde bir yıllık hapis cezasına çarptırılmışlardır.

Bu şahısların mahkemesi 5 Kasım'da hakim Ali Rıza Novruzi'nin yönetimiyle kapalı olarak görülmüştür. Mahkemede onlara karşı yöneltilen suçlamalar "GAMOH topluluğuna üyelik", "Milli güvenliğe karşı faaliyet eden toplulukların (GAMOH) propagandasını yapmak", "Makü şehrinde bildiri dağıtmak", "PanTürkist ve bölücü faaliyet ile devleti yıkmaya çalışmak" olarak belirtilmiştir.

Sabir Beytullahi 2004 ve 2006 yıllarında yaklaşık 9 ay boyunca Makü Hapishanesinde ve Makü Şehrindeki Ettelaat Merkezinde tutuklu kalmıştı. Sabir 2006 yılında Hoy İslami İnkılap Mahkemesi tarafından 8 ay hapis cezasına çarptırılmıştı ve bu hükm onun tekrar tutuklanmaması şartıyla 4 yıl için ertelenmişti.

Zencan şehrinin kültürel aktivistlerinden Sefer Ali Hoeini, Zencan Şehrinin İnkılap Mahkemesinin 1. Şubesinin hakimi Masumhani tarafından 6 ay hapis cezasına çarptırılmış ve bu ceza 2 yıl için ertelenmişti. Zencan Azad İslami Üniversitesi'nde çıkan öğrenci dergisi Şehriyar'ın yayın müdürü olan bu kültürel aktivist, 2006 yılının Dünya Ana Dili Günü kutlamalarında Zencanlı bazı diğer aktivistlerle beraber tutuklanmıştı. 18 gün boyunca İstihbarat merkezinde tutuklu kaldıktan sonra Teminat karşılığında serbest bırakılmıştı. Hakim Masumhani onun verilen hükmü okumasını engellemiş ve ısrarlar karşısında şöyle demişti: "Bu karar belgesini size veremem, yoksa internette yayınlayabilir veya ondan yararlanarak başka ülkelere siyasi mülteci olarak başvurabilirsiniz"

Diğer Azerbaycanlı Kültürel Aktivistlerin Durumu

17 Temmuz 2008 tarihinde diğer 8 öğrenci aktivistle beraber tutuklanmış olan Azerbaycan kültürel faallerinden Daryuş Hatemi, geçtiğimiz günlerde 500 milyon riyal (yaklaşık 50,000 dolar) Teminat karşılığında serbest bırakılmıştır. Hatemi, diğer öğrenci faaller Maksud Ehedi, Mansur Eminiyan, Aydın Haceyi, Amir Merdani, Feraz Zehtab, Seccad Radmehr, Mecid Makuyi ve İhsan Necefi ile beraber "yasadışı topluluk kurmak veya iye olmak", "milli güvenliği ihlal etmek" ve "düzen aleyhine propaganda" ile suçlanmaktadır.

Yazar ve İnsan Hakları Savunucusu Hamid Valayi'nin mahkemesinin ilk oturumu 1 Aralık Pazartesi günü Tebriz İnkılap Mahkemesinin 2. Şubesinde yapılacaktı ancak bu oturum Valayı ve avukatının katılmasına rağmen ertelenmiştir. Valayi mahkemede "İran rejimine karşı propaganda" suçlamasıyla yargılanacaktı.

Hamid Valayi 15 Temmuz 2008 tarihinde Tebriz'de güvenlik görevlileri tarafından tutuklanmış ve 13 gün boyunca İstihbarat merkezinde tutuklu bulunmuştur. Bu süre boyunca maruz kaldığı işkence ve kötü muamele onun dişlerinin kırılmasına, damağının iltihaplanıp kanamasına ve sağ bacağının sekmesine neden olmuştur. Hukuk bölümü mezunu olan Valayi Tebriz İstihbarat idaresi tarafından avukatlık yapmaktan menedilmiştir. O son olarak Doğu Azerbaycan eyaleti Avukatlık Merkezi İnsan Hakları Komisyonuna yazdığı mektupta tutuklu bulunduğu süre boyunca işkence gördüğünü açıklamış ve kanunsuz olarak avukatlıktan menedildiğini anlatmıştır.

29 Kasım Çarşamba günü Erdebilli öğrenci aktivistler Ardeşir Kerimi Hiyavi (Erdebil Azad üniversitesinin islami öğrenci birliği üyesi, öğrenci dergisi Hazar'ın müdürü ve imtiyaz sahibi), gazeteci yazar Rahim Gulami, ve Vedud Saadeti Erdebil İnkılap Mahkemesinde yargılandılar. "Bu aktivistlerin dosyasına bakıyor olan Hakim Hasanzade, mahkeme başlamadan önce onların avukatı olan Mehdi Hocceti'ye itiraz etmiş, bu sebeble avukat mecburen istifa etmiş ve mahkeme boyunca 3 aktivistin savunmasını yapamamıştır.

İran Azerbaycanlısı Kadın Hakları Savunucusu Frank Ferid, 25 Kasım'da Ettelaat merkezine çağrılmış ve Türkiye'de yapılacak olan kadın hakları konferansına katılmaması söylenmiştir. Frank, 3 gün boyunca İstanbul'da düzenlenecek olan ve Türkiye,Azerbaycan ve İran'da kadın haklarının tartışılacağı bu konferansa katılmak ve konuşma yapmak için davet edilmişti.

Eher Mahkemesinin 1. Şubesi 3 Kasım'da bir mektup göndererek Doğu Azerbaycan eyaletinin Eher şehrindeki lise öğrencisi İbrahim Nuri'den kendisini 3 gün içerisinde mahkemeye tanıtıp savunma sunmasını istemiştir. Bu öğrenci, milli kimliğini taleb eden faaliyetleri nedeniyle bu yılın Mart ayında okul müdürü tarafından 3 gün boyunca okuldan uzaklaştırılmıştır.

İran okullarında sadece Fars dilinde eğitim verilmesi, son 4-5 yıl içerisinde başta Azerbaycanlılar, Kürtler ve Araplar olmak üzere bir çok Fars olmayan milletin itirazlarına sebeb olmuştur.

2008 Mayıs ayında 1 yıllık hapis cezasını çekmek için Hoy Hapishanesine gönderilen Azerbaycanlı yazar Hamid Rüstemi, hapis süresinin yarısını tamamlayıp geçtiğimiz günlerde serbest bırakılmıştır. Bu yazar geçen yıl Hoy Şehrinin İnkılap Mahkemesi tarafından 1 yıl hapis, 2 yıl Bicar şehrine sürgün ve 3 yıl yazılı eserlerinin yayınlanmaması cezasına çarptırılmıştı. Söylenenlere göre ona verilen sürgün cezası daha sonra üst mahkeme tarafından iptal edilmiştir.Rüstemi 21 Şubat 2006 tarihinde Dünya Ana Dili Günü kutlamalarında Hoy şehrinin Ettelaat memurları tarafından tutuklanmış ve bu cezalara çarptırılmıştı.

Alevi Mahpusların Durumu

Urumiye Hapishanesindeki Alevi mahpuslardan Ibadullah Gasımzade,Sehend Ali Mehemmedi ve Bahşali Mehemmedi 17 Kasım günü 13 yıllık hapis cezalarını çekmek üzere Yezd Hapishanesine sürgün edildiler.

Bu üç mahpus, diğer iki Alevi mahpusla beraber 2004 yılında "Zararlı ve din karşıtı düşünceler yaymak", "devlet başkanına hakaret etmek", "düzene karşı mücadele etmek", "ruhsatsız silah bulundurmak ve kullanmak" suçlamalarıyla tutuklanmış ve 2005 yılında 13 yıl hapis cezasına çarptırılmışlardır.

Urumiye Hapishanesinde diğer Alevi mahpuslar Mehdi Gasımzade ve Yusef Agayan idam cezasına çarptırılmışlardır ve halen tutuklu bulunmaktadırlar. Bu mahpuslar hapiste bulundukları süre boyunca iki ayrı uzun süreli açlık grevine girmişlerdir ve 15 Eylül'den itibaren 55 gün boyunca devam ettirdikleri son grev sağlık durumlarına büyük zarar vermiştir.